Kuru gürültü mü? Kader anı mı?

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Altın yatırımcıları açısından kritik bir tarih olan 30 Kasım geldi çattı. İsviçre Altın Referandumu konusu gündeme geldiği ilk günden bu yana İsviçrelilerin İngilizler gibi "paradan anlayan" bir "yapının üyeleri" olmaları nedeni ile Hayır oylarının baskın olacağına inanıyorum. Global krizden  ilk çıkan finans merkezlerinin ABD, İngiltere ve İsviçre olması sistemi iyi kavrıyor olmalarından kaynaklanıyor. Hayır oylarının net bir şekilde önde çıktığı 19 Kasım tarihli anketin detayları ilginçti. Alt gelir grubu Altın alımını desteklerken üst gelir grubunun karşı çıktığı ve SNB'nin (İsviçre Merkez Bankası) argümanlarını sahiplendiği görülüyor.E nflasyon-ve finansal esneklik arasında bir kavga diyebiliriz.. Merkez Bankasının  argümanının orta sınıf tarafından son dönemde daha fazla taraftar bulduğunu da söyleyebiliriz.. 

Referandumun 3 maddesi bulunuyor. İsviçre’ye ait altın rezervinin yurda dönmesi, Altın satışının yasaklanması ve altın miktarının rezervlerin yüzde yirmisine çıkartılması. Evet çıkması ilk aşamada elbette altın pozitif bir gelişme olacaktır. Böyle bir durumda alıma konu olacak miktar kabaca 1500 ton, ancak altın fiyatında yükseliş/düşüş, SNB bilançosunun büyümesi küçülmesi gibi etkenler bu rakamı değiştirebilir.1500 ton yıllık üretimin yarısına , yeniden değerleme ile bakıldığında ise yaklaşım yüzde 30’una geliyor. Küçük bir rakam değil. Ancak bunu 5 yıla yaydığımızda ve yıllık 250 işlem günü üzerinden baktığımızda alınması gereken miktar 1.2 tona denk düşüyor. Bu sadece Londra'da hacmin günde 20 milyon ons olduğu düşünülürse çok büyük bir rakam değil. Fakat güvenilir bir talep diyebiliriz. 

Ancak bir de Altın alması için Euro satmak zorunda kalacağı ve Euro CHF çıpasının bozulacağı düşüncesi var. Kısa vadede euro satmayarak ve sadece CHF basarak bu sorunu aşabilir ancak uzun vadede bir fasit döngüye girileceğinden gerçekten de sorun büyüyecektir. SNB hızla eksi faiz silahını çekmek durumunda kalacaktır.

Bence daha büyük bir sorun Altın alma maddesi değil Altın satamama maddesi. Pek çok batı ülkesinin Altın rezervleri toplam rezervin büyük kısmını oluşturuyor zaten. Yani yüzde 20 sınırı görülmemiş bir durum değil. Ancak diledikleri anda satma alternatifleri de var. Basit bir senaryo üzerinden gidersek: SNB 100 franklık bilançosunda 20% altın taşımak zorunda. Bilançosu bir nedenle 400'e çıktığında Altını da 80'e çıkacak. Peki her şey bitip bilanço yeniden 100'e gerilediğinde? SNB 80 franklık Altını ile baş başa kalacak... 1800lerde bu sorun olmazdı ama çağımız merkez bankacılığında pek tercih edilecek bir durum olduğunu sanmıyorum. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019