Kurtlarla dans
Kurtlarla Dans filminin popüler olduğu 1990’lı yıllardı. Çin’in dünya ekonomisine entegre olmaya başladığı, jeopolitik ve demografik gücünün farkına vardığı ilk yıllarda Çin devlet adamı kendisine sorulan “Kurtlarla dans etmek mi istiyorsunuz” sorusuna “Yeniden kurt olmak istiyoruz” diye cevap vermişti. Aradan yıllar geçti. Çin’in küresel güç olduğu konusunda artık herkes mutabık. Merak edilen konu Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra oluşan ABD’nin mutlak hakim olduğu tek kutuplu dünyada Çin’in ne derece aktif rol oynayacağı. Bizim görüşümüz Çin’in gücünün artmasıyla yeniden çift kutuplu bir dünyaya gidileceği yönünde. İkinci dünya savaşı sonrasında ABD tarafından inşa edilen mevcut küresel sistem Çin’e dar geliyor.
Bu konuda ilk adım Çin’in önderliğinde Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurulmasıyla başarıyla tamamlandı. Çin ile ABD arasında güç gösterisine dönen kuruluş süreci Asya ülkelerinin yanı sıra, Avusturalya, Avrupa, ve Ortadoğu ülkelerinin de katılımıyla Çin için mutlak bir zafere dönüştü. Başkan Xi Jinping tarafından açıklanan “tek kemer tek yol” projesi bu konudaki ikinci adım olacak. Milattan önce ikinci yüzyılda Han hanedanı döneminde yapımına başlanan ipek yolu bin yılı aşkın süre doğu ve batı arasındaki en önemli ticari köprüydü. Moğol dönemi sonrasında gücünü yitiren ve yerini batının kontrolündeki deniz ticaretine bırakan ipek yolu Çin’in önderliğinde yeniden doğuyor. Her ne kadar adına ipek yolu dense de yeni proje aslında Çin’in denizyolu, karayolu ve tren yoluyla, Orta Asya, Ortadoğu, Avrupa ve Afrika’ya bağlanması olacak. Deniz cephesinde, Çin bu proje ile bir yandan ürettiği malların deniz yoluyla ulaşımını güvence altına alırken diğer yandan yol üzerindeki ülkelerde inşa edeceği limanlar ve lojistik merkezleriyle bölgedeki gücünü pekiştirecek.
Hiç şüphesiz Çin’in planları deniz yollarıyla sınırlı değil. Zhengzhu’dan Rusya üzerinden Almanya’ya uzanan bir demir yolu, Orta Asya ülkelerini geçen kara ve demiryollarıyla sonunda Afrika’ya kadar uzanan bir proje planlıyor. Çin’in attığı adımları sadece ABD ile güç savaşı olarak görmeyin. Çin küresel ticaretin ve değer zincirlerinin gelişimine yön verecek uzun soluklu stratejik adımlar atıyor. Türkiye’nin kısır siyasi tartışmaları bırakıp yeni dünyada kendini nasıl konumlandıracağını oturup planlaması lazım. Maalesef, bu konuda şimdiye kadar atılan tek somut adım ana muhalefet partisi CHP’nin Merkez Türkiye projesi oldu.