Kurt kuyusuna kıstırılmış kuzu

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Küllerden yetişen, gerçeğin keskin gücüydü;

çılgın çığlara galebe çalan o çığlık.

körpe bahar ateşi sesine

dize gelmiş, boy vermişti dağlar.

her söze cüretin ardından rızkına iğneler düşmüş kuzu,

kurt kuyusuna kıstırılmış, dalkavuk ipine köle kurbandı.

cennetin cehennem düğmesi, vahanın çöl iğnesiydi;

alık avcısı, çanak yalayıcısı pençesinde kıvranıyordu.

Makroekonomi bakış açısıyla sıcak para, dalkavuktur. Bindikleri faiz arbitrajı (carry trade) gemisiyle, limandan limana dolaşır, dünya denizlerinin alık sularını ararlar ve bulurlar. Gönençleriyle girdikleri her limandan, gemileri yakmadan ayrılmazlar. Cenneti yaşattıkları limanlardaki yerlilerin dilinde, bir düğme efsanesi dolaşır dilden dile; bir anda cehenneme dönüşebilecek şehirlerini düşünüp, dalar gözleri uzaklara. Sıcak para kurnazdır. Kurt kuyusunda bırakın kuzu, kurt bile kıstırılır. Ulusal ekonomimiz; %11.5 işsizlik, %40 "dış borç/milli gelir", bütçe disiplini, enflasyon ve yüksek büyüme hızıyla bir kurt gibidir. Kurt ki; dinamik, çalışkan, güçlü ve akıllı bir hayvandır.

Sıcak para limanımıza yanaştığından beri, 150 bp ile (CDS) kredi temerrüt prim düzeyimiz, dünyanın en güvenilir ekonomileri kadar düşüktür. S&P, önce Türkiye'nin görünümünü pozitife, ardından da ABD'nin görünümünü negatife çekti. İki temel yetersizliğimize dem vurdu: (1) Zayıf dış rekabet gücümüz. (2) Cari büyüme modelinin "net dış borç" girişine aşırı bağımlılığımız.

TL'nin güçlü seyrine seyirci kalmamak (kirli dalgalı) ve sektörlerin yapısal sorunlarına eğilmek, dış kaynak bağımlılığını sınırlayacaktır. Net dış borç girişi noktasında, özel sektörün hızlı artan dış boç yükü bulunuyor. 2010'daki 179mia USD toplamı, riskin zirveleştiğine işaret ediyor. Bu politikalar aynı anda, dünyanın başka bir yerinde, tam tersi boyutta tartışılıyor. Çin Yuan'ı baskılayıp, ucuz işçiliğiyle kardıkça, olağanüstü bir rekabet gücü elde etti. Ama enflasyonda kontrolü kaybetti. Çin'e önerilen; Yuanı değerlendirip, enflasyonla mücadelede dizginleri ele geçirmesi. Öyleyse, S&P bizi enflasyon konusunda uyarmıyorsa, bunda güçlü TL'nin payı yadsınamaz bir gerçektir. S&P'nin ikinci uyarısının çözümüyse, oldukça çetrefillidir. Dış finansmana gereksinim duymadan reel sektörü büyütebilmek, ya iç finansman gücümüzü artırmakla ya da oto finansman yeteneğimizi geliştirmekle sağlanır. Bu iki farklı yöntem de artırılması gereken bir iç tasarrufla beslenir.

İlk uyarının alt başlıklarına inmek istersek: (1.a) Ucuz ve yerli kaynakla enerji üretimi. (1.b) Enerji gereksinimi düşük sektörlerin tercih edilmesi. (1.c) Enerji tasarrufu. S&P'nin "dış finansman gereksinimi" çekincesi de iki temel alt başlığa adım atmaktadır: (2.a) İlk adım, iç finansman olanaklarını artırmaktır. Bu bizi, reel sektör firmalarının başvurabilecekleri güçlü bankacılık sektörüne götürür. İç tasarruflar, bankacılık sektörü aracılığıyla sanayiye kredi olarak sunuldukça dış finansmana duyulan gereksinim azalır. (2.b) İkinci adım, firmalara oto finansman sağlayacak güçlü sermaye piyasadır. Bunları sağlayacak temel argümansa "hane halkının iç tasarruf oranı"nın artırmak olacaktır.

Gelene git denilmez mantığı, tehlikeli bir sıcak para oyununun fitilini ateşler. ABD'nin notunun düşmesi gelişen ülkelere yarar. Çünkü, uzun vadeli hükümet fonlarını, merkezden çevre ülkelere kaydıran süreç, faizleri gelişen ülkelerde düşürür. İşte sonunda dönüp dolaştık, dolunayla gelen suların şişkin ayla çekildiği gel-git gerçeğiyle yüzleştik. Kabaran sular, "elden vefa, zehirden şifadır" ı; çekilen sular, "en verimli yağmur, alın terimizdir" i hatırlattı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar