Kurlar çıldırmış olmalı

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Cumartesi gecesi seyahatimi tamamladım, bindim Toronto'dan uçağa ve Türkiye'ye doğru yola çıktım. Gecenin bir yarısı olmasına rağmen, bizim Türk yolcuların pek çoğu son derece aktif bir şekilde gazetelerin özellikle de ekonomi sayfalarını okuyorlar, kuşkulu gözlerle iç çekiyorlar, bazıları ise hop oturup hop kalkıyorlardı. Acaba kaçırdığım ekstra bir haber mi var diyerek ben de onlara eşlik etmeye başladım. Sonra anladım ki herkesin gözü döviz kurlarında ve kurların gidişatı ile ilgili köşe yazılarında. Bir an yeni bir şey var sanmıştım ki, olmadığını anladım. Biz bu filmi çok sık görmeye maalesef alışkın bir toplumuz, zaman zaman unutsak da, bunun geçici olduğunu aklımızdan çıkarmamak gerekiyor. 

Dolar sürekli yükseliyor; bunun Amerika Birleşik Devletleri'nde artık işlerin iyiye gittiğine dair net bir işaret olduğunu kabul etmek gerekir. İyi ama neden TL, doların karşısında bu denli değer kaybediyor, euroda doların karşısında her geçen gün eriyor, bunlar işin düşündürücü yanları. Uçakta yanımda oturan beyler ile sohbet ettik; onlar da birbirlerini tanımıyorlardı, hele ki benim de DÜNYA'da köşe yazarlığı yaptığımı ve ekonomist olduğumu öğrenince çok mutlu oldular. Sonra da hepimiz ortak konu olan döviz kurlarından sohbete başlayınca bir anda hoşbeş olduk. Bir tanesi ithalatçı, diğeri ise hem ithalat, hem de ihracat yapan bir sanayici. Makalemin başlığı da işte o sanayicinin ağzından çıkan cümle aslını isterseniz. Doların yükselişi, Türkiye'nin ithalatlarının büyük oranda dolar bazında olduğu düşünüldüğünde elbette ithalatçılar için durum can sıkıcı. Keza euronun yerinde sayması da ihracatçı açısından bir dezavantaj. Sohbet esnasında kendilerine, 29 Ekim’de dolar kurunun 2.20 TL olduğunu hatırlattım. Teoride bakıldığında dolar fiyatının ne olması gerektiği yönünde, değerli hocamız Güngör Uras'ın bir yorumunu hatırlayalım. "Merkez Bankası TÜFE ve ÜFE bazlı olarak “reel efektif döviz kuru endeksleri” yayınlıyor. Reel efektif döviz kuru endeksleri, ülkemiz fiyat düzeyinin dış ticaret yaptığımız ülkelerin fiyat düzeylerine oranının ağırlıklı geometrik ortalaması alınarak hesaplanıyor. 2003 yılı döviz kuru 100 kabul edilerek, cari döviz fiyatlarının 2003 yılına göre değişimi izleniyor. Eğer endeks 100’e yaklaşmış ise, cari döviz fiyatında denge kuruna yaklaşılmış demektir. Endeks 100’den uzaklaşınca, döviz fiyatı ucuz, Türk Lirası değerli demektir." Bu yorumlara göre, TÜFE ve ÜFE bazlı reel kur endeksine göre dolar 2.27 TL denge fiyatına oldukça yakın olup, reelde 2.45 TL dolaylarına kadar yükselmesi de kabul edilebilir durumda. Elbette ülkemizde doların bollaşması fiyatının düşmesine, doların ülkemizden çıkması ise, fiyatının artmasına neden olacak.

Kur, 2.51 TL'yi gördü; yani beklentinin de üzerine çıktı. Dünyanın her noktasında ekonomi dalgalı seyrediyor; seçim her geçen gün biraz daha yaklaşıyor, tedirginlik var mı, var. Kanada ve Amerika seyahatlerimde gördüm ki, bizim alışveriş merkezlerimiz çok daha dolu, tüketimimiz ise son derece yüksek ve hareketli. Moral bozmamak, temkinli olmak ve spekülasyonlardan uzak durmak galiba en iyisi. Yol arkadaşlarıma da aynı şeyleri söyledim, biraz telkin ettim ve daha huzur ve umut dolu bir şekilde yolculuğumuzu sürdürdük.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar