Küreselleşmenin fendi yaratıcılarını yendi!
Gelişen ekonomilerin durumu, küresel düzenin etkili ve yetkili kesimlerini çok rahatsız ediyor! Sürdürülebilir olmayan eğilimler ve geleneksel olmayan politika setleri sayesinde büyümenin lokomotifi haline getirilen bu ülkeler, artık durgunlaşmanın ve beraberinde getirdiği olumsuzlukların bayraktarlığını yapıyor; gelişenlerin küresel düzeyde kırılganlık artışının lokomotifi haline dönüşmesi engellenemiyor!
Bu yılın ilk dört ayında yaşananlar, geleceğe yönelik belirsizliğin önemli ölçüde arttığına işaret ediyor. Gelişenlerdeki durgunlaşmanın çok tehlikeli bir aşamaya geçiş yapmakta olduğu dikkat çekiyor. Rekabet koşulları olumsuzlaştıkça, nimet külfet dengesi bozuluyor; sorunlu kredi hacminin artması, tüm beklentilerin karamsarlaşması ve piyasa eğilimlerinin istikrarsızlaşması önlenemiyor. Güven bunalımı derinleştikçe, gelişmelerin kontrolden çıkması olasılığı güçlenmeye devam ediyor.
Hemen yukarıda özetlemeye çalıştığımız koşullar, gelişenler ile gelişmişler arasındaki güç dengelerinin değiştiği ve aralarındaki bağımlılığın güçlenerek farklılaştığı anlamına geliyor! Eğer durum böyle olmasa, gelişmişler tüm eğilimlere olumlu tarafından bakmaya çalışmak ve riskten kaçınma eğiliminin geri dönmesini önlemeye çalışmak zorunda kalmazdı!
Gelişmişler, gelişenlerde azaltılamayacak büyüklükte riskler almışlar ve hesapsızca geleceğin büyüme potansiyelini tüketme gafletine düşmüşler! Ve artık çıkamıyorlar, zorlamanın pek bir işe yaramayacağını ve bindikleri dalları kesmek anlamına geleceğini kavramaya başlamışlar! Gelişenlerdeki büyümenin orta vadede geri dönmesinin ve durgunluğun daralmaya dönüşmesinin önlenemez olduğunun farkına varmışlar! Faaliyet dışı gelir yaratmak amacı ile 2000’li yıllarda alınan riskler onların prangası olmuş, değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu bile bile değişime direnmek zorunda kalmışlar!
Gelişen ekonomiler merkezli bir kriz senaryosunu işlettiğinizde, durum belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor! Gerek gelişenler ve gerek ise gelişmişler büyük kayıplar yaşamak zorunda kalıyor; mevcut düzenin çökmesi, uzlaşmazlığa bağlı istikrarsızlıkların her tarafı sarması kaçınılmaz hale geliyor. Gelişmişlerin, böylesi bir kaostan güçlenerek çıkması ve olası yeni düzende belirleyici olabilmesi olanaksız hale geliyor.
Ne olup bittiğini anlamak için gelişmişlerin aldığı kararlara ve onların danışmanlarının söylemlerindeki çelişkilere bakmanız yeterli! Avrupa ve Japon Merkez Bankaları, parasal genişleme dalgaları ve negatif faizlere rağmen paralarının değerlenmesini önleyemiyor; kurumsal yapılarını yönlendirmeyi beceremiyor! ABD para otoritesi dolar faizlerini yükseltmeyi askıya almak zorunda kalıyor! Riskten kaçınma eğilimini durdurmak adına, emtia fiyatlarındaki serbest düşüşü ve gelişenlerdeki olumsuzlaşmayı durdurmayı denemek durumunda kalıyorlar! Piyasaların itibar ettiği gurular, hem dolar faizlerinin yükselmeye devam edebileceğinden ve hem de yeni parasal genişlemeden bahsederek saçmalamak zorunda kalıyorlar! Büyüyen korkular, hepsinin uykularını kaçırıyor!
Gelişenlere taviz vermekten kaçınan ve burnundan kıl aldırmayan gelişmişlerin içine düştüğü durum trajikomik bir görünüm sergiliyor. Kısa vadeleri uç uca ekleyerek günü kurtarırken, evdeki hesabı çarşıya uydurmayı unutmuş ve kendi kurdukları tuzaklardan kaçınmayı becerememişler! Peşine takıldıkları ve kontrol altında tuttuklarını sandıkları lokomotifin, kendilerini bağımlı hale getirmesi ve felakete sürüklemesi olasılığını hiç öngörememişler!
Gelişen ekonomiler teklemeye, durgunlaşmaya devam ediyor. Onlara şeffaflık ve yönetişim dersleri vermeye çalışan gelişmişler, artık bilgi kirliliği yaratarak ve gerçeklerden kaçarak değişime direnmeye çalışıyorlar! Gelişenlerdeki eğilimlere aşırıya kaçan oranda bağımlı hale geldiklerini, geleceklerini tüketmiş olduklarını ve olumsuz beklentilerin yörüngesinden kurtulmayı beceremediklerini gizleyemiyorlar! Yakında sorunlu kredi hacmindeki artışları gizlemeleri için gelişenlere ricacı olmaya başlayabilir ve yepyeni tavizler vermek zorunda kalabilirler!