Küreselleşme Kimin İçin II
Dünya ekonomisinin toparlanması galiba 2017’ye kalacak. IMF bu hafta açıkladığı güncellenmiş dünya ekonomik görünüm notunda 2016 için dünya büyüme oranı tahminini 0,2 puan aşağıya çekti. IMF’in beklentisi 2016 yılında dünya ekonomisi %3,4, gelişmiş ülkeler %2,1, gelişmekte olan ülkeler %4,7 büyüyecek.
Bu oranlara rağmen dünya ekonomisi için endişe duyulmasının nedenlerinin başında Çin ekonomisinin büyüme oranının 25 yıl sonra %7’nin de altına düşmesidir. Çin 2015 yılını %6,9 oranında bir büyüme oranı ile kapattı. 2016 yılı beklentisi %6,3. Üstelik petrol fiyatlarındaki düşüş Rusya ve diğer petrol üreticisi ülkelerin büyüme oranını da aşağıya çekiyor. Rusya 2015 yılında %3,7 küçüldü, 2016 yılında da ekonominin %1 küçülmesi bekleniyor. Bu ülkelerde büyüme oranının geriye sarması, küresel dış ticaretinde azalması demek, kaygının artmasın altındaki gerçek bu.
Haftanın başında IMF’in raporu yetmiyormuş gibi OECD Danışma Kurulu Başkanı William White, İngiltere'de yayınlanan Daily Telegraph gazetesine verdiği demeçte küresel ekonomi için kötümser öngörülerde bulundu. White şunları söyledi: “Şu anki durum 2007'den daha kötü. Ekonomik durgunlukla savaşacak cephanemiz kalmadı…Küresel kriz döneminde gelişmekte olan ülkelerdeki hızlı büyüme küresel ekonomiyi kurtardı, fakat şimdi onlar da sorunun bir parçası haline geldiler…Son sekiz yıl içerisinde küresel borç yükleri hızla arttı…Bir sonraki ekonomik durgunluk döneminde bu borçların hiçbir zaman geri ödenemeyeceği anlaşılacak”.
Alınan tedbirlere rağmen borçlar artıyor
White haklı. Ancak bu noktaya gelinmesinin arkasında gelişmiş ülkeler, daha doğrusu kurulmuş olan küreselleşme düzeni yok mu? Vermiş olduğum tabloya baktığınızda AB’nin sorunlu ekonomileri PIIGS ülkelerinin borç oranları (Portekiz, İtalya, İrlanda, Yunanistan, İspanya) krizden önce daha düşük olduğunu göreceksiniz. 2007 yılında İrlanda’nın kamu borç stoku/GSYH oranı %31,4, İspanya’nın %41,7 idi. Yani AB borç kriterlerinin altındaydı. Alınan onca tedbire rağmen şimdi oranlar İrlanda’da %125,4, İspanya’da %117,1. Asya’nın yıldızı Japonya’nın borç oranı %239,3’e ulaştı.
Dünya ekonomisinin son on yıldır ayağa kalkmasının önündeki engel küresel finans sistemidir. Neden mi? Kriz sonrası uygulanan iktisat politikaları tekelci şirketleri ve bankaları korudu. Krizdeki ülkelerin hükümetleri ve yurttaşları büyük yüklerin altına sokuldular. Egemen medya için elleri, dilleri işleyenler de, buna karşı çıkanları hemen mahkûm ettiler. Ancak haksızdılar. Ve şimdi çözüm diye sundukları paketleri onları da vuruyor. Geçmiş olsun demeye içim el vermiyor.