Küresel yaşam şartları ve tasarruf

Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER
Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER dilek.teker@isikun.edu.tr

Geçtiğimiz hafta başında tasarruf tedbirleri açıklandı. Kamuda araç kiralama ya da satın almanın sınırlandırılmasından, yüksek bütçeli etkinliklerin durdurulmasına kadar bir dizi tedbir sıralandı. Uzunca bir süredir vatandaşın cebi epey yandı.

Baz etkisiyle açıklanacak enflasyon rakamının Haziran ayı itibarıyla düşme eğilimine gireceğini beklesek de enflasyonun bir istatistiki ölçüt olduğunun ve asıl yaşadığımız kavramın hayat pahalılığı olduğunun bir kez daha altını çizmek isterim. Dolayısıyla gerileyen enflasyon rakamının ceplere yansıması, biraz daha zaman alacaktır. Ülkelerin yaşam koşulları da ister istemez çalışma hayatına yansıyor. İş ve ücret dengesi incelendiğinde asgari ücret seviyesi ve haftalık çalışma saati rakamlarının ülkelerarası karşılaştırmaları gelişmiş ve gelişen ülke ayrımını da net olarak gözler önüne seriyor.

Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ta en son açıklanan verilere göre, asgari ücret koşulları en parlak ülkeler sıralamasında Lüksemburg (2,570 euro), İrlanda (2,146 euro), Hollanda (2,070 euro), Almanya (2,054 euro) ve Belçika (1,994 euro) başı çekiyor. Bu listeyi takiben Fransa, İspanya, Slovenya ve ABD’nin de 1,137 euro ile 1,766 euro aralığında değişen asgari ücret uygulaması bulunuyor. Aynı verilere göre, Avrupa cografyasında Türkiye’den daha düşük asgari ücret sunan ülkeler Sırbistan, Montenegro, Bulgaristan ve Arnavutluk.

En uzun çalışma yükü Türkiye’de

 Buna karşın haftalık çalışma saatlerinde de aynı coğrafyada Türkiye, 45 saat ile en uzun çalışma yüküne sahip ülkeler arasında yer almakta. Türkiye’yi, 42 saat ile Sırbistan ve Bosna Hersek ile 41 saat ile Yunanistan takip etmekte.

Polonya, Bulgaristan, Romanya, Portekiz, Çek, Macaristan ve Slovakya yaklaşık 40 saatlik haftalık çalışma süresine sahip. En iyi koşullara sahip ülkeler arasında Hollanda (32 saat), Danimarka (34 saat), Almanya, Norveç, İsviçre ve İrlanda (36 saat) yer alıyor. Şüphesiz bu kısaca bahsetmiş olduğum ülkelerin hanehalklarına sunmuş olduğu kişi başına milli gelir rakamları arasında da oldukça önemli ayrımlar var.

Mesela asgari ücrette en yüksek imkanları sunan Lüksemburg’da en son açıklanan Eurostat verilerine göre, kişi başına milli gelir (reel) yaklaşık 83 bin euro. Bunu, yaklaşık 72 bin euro ile İrlanda ve Norveç takip ediyor. İsviçre 63 bin euro ve Danimarka 52 bin euro ile listenin ilk 5’ne oturuyor. Listenin en sonunda 6,430 euro ile Sırbistan, 7,850 euro ile Bulgaristan, 10,250 euro ile Romanya ve yaklaşık 14 bin euro ile Macaristan geliyor. Türkiye ise bu sıralamada Romanya ve Macaristan arasında yerini alıyor.

Mutluluk sıralamasında 98’inci

Birleşmiş Milletler’in yayınladığı Dünya Mutluluk Raporu kapsamında ise Türkiye, 143 ülke sıralamasında 98. sırada yer aldı. Bu endeksin metodolojisi ülkelerin yolsuzluk, özgürlük, sağlıklı yaşam, sosyal destek ve kişi başına milli gelir gibi hem ekonomik hem de genel yaşam koşullarına memnuniyet düzeylerine ilişkin algı verilerini içeriyor.

Aynı veriye yaş kategorisine göre baktığımızda, Türkiye gençlerin mutluluk sıralaması bazında 101. sıraya geriliyor. Kısa kısa bahsettiğim tüm bu rakamlar, Türkiye ekonomisinin küresel karşılaştırmalarda farklı farklı göstergelere göre de olsa listelerin sonlarında olduğunu ifade ediyor. Bir süredir Türkiye, ekonomisini düzlüğe çıkarmak için ekonomi yönetimi belirli bir çaba sarfediyor. Faizlerdeki artış ile TCMB tarafında görevin önemli ölçüde faiz kapsamında tamamlandığı net.

Yeniden güven tesis etmek

 Gözler mali disiplin tarafına çevrilmişken, açıklanan tasarruf tedbirlerinin de ne kadar inandırıcı olduğu, tartışma gündeminde üst sıraları almış oldu. Tedbir paketinde liste uzun olsa da memurları ilgilendiren servislerin kaldırılması gibi kısımlar için yol haritası net olarak açıklanırken, birden çok maaş alan kamu personeli yada kamuda bazı kalemlere bütçe kısıtı getirilmesi gibi gerçekten önemli kamu harcamalarına işaret eden maddeler için daha esnek cümleler kurulması, bu çabanın inandırıcılığını sorgulatmış oldu. En önemlisi yeniden güven tesis etmek. Bunun için daha çok çaba lazım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Büyümek vs. kalkınmak 04 Haziran 2024
Yeşil dönüşüm 08 Mayıs 2024
Yeni savaş kapıda mı? 17 Nisan 2024
Seçim ertesi 03 Nisan 2024
Merkez ne kadar şahin? 28 Şubat 2024
Enflasyon görünümü 31 Ocak 2024