Küresel savunma sanayiinde rekabet teknoloji aşırı duyarlı
1950 sonrasının barış dönemi, ekonomileri yeniden şekillendirmiştir. Askeri harcamaların payı 1960’lar dünyasında %5’ken, 2016’da %2.5’un altındadır. Ulusal savunma harcamalarımız içinse, 1974 ambargo dönemi tam bir kırılımdır. Bunu, Kıbrıs Barış Harekatı'nın bize verdiği bir ders olarak düşünebiliriz.
ABD, küresel askeri harcamalarının 1950 sonrasında, her zaman en büyük paydadır. Onu son günlerde, dünyanın yükselen yeni gücü Çin takip eder. Rusya, nükleer ve uzay teknolojileri yatırımlarıyla, dünyanın çift kutuplu ekseninin mimarı gibidir.
Ulusal askeri harcamalar, jeopolitik gerginliklerle şekillenmektedir. Suudi Arabistan’ın 2016 dünya askeri harcamaları sıralamasında dördüncü olarak yer alması, tesadüfi değildir. Ortadoğu coğrafyasının sıcak çatışmalarla dolu takvimi; bizim dışımızda, BAE ve İsrail’i de listeye dahil etmektedir. Benzer şekilde, jeopolitik endişeler Güney Kore ve Hindistan’ı da öne çıkarmaktadır. İşin özünde küresel savunma sanayiindeki rekabet vardır. Bu rekabet de teknoloji birikimine aşırı duyarlıdır. Geçen zaman bizi küresel bir oyuncu yapmazsa, işimiz jeopolitik risklerin hafiflemesini temenni etmeğe kalmaktadır…