Küresel savunma harcamalarının bölgesel kimliği

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]


Dünya genelindeki havacılık ve uzay endüstrisinin 2017’ye yönelik öngörülerine sağlıklı bir büyüme hakim. 2008 ve 2011 krizleri, küresel yatırımlara ağır darbe vurdu. Sektör, anemik ölçekli olsa da birkaç yıldır büyümesini sürdürdü. Ve 2017'ye gelindiğinde, savunma sektöründeki büyüme umudu görece güçlü bir orana oturdu; %2.

Dünya ekonomisinin son sekiz yılı, küçük de olsa sürekli pozitifte kalan bir büyüme temposuna sahipti. Önceleri belirsizlik hakimdi. Toparlanma dönemlerine “küçük de olsa, sürekli olsun” algısı damgasını vurdu. Buna destek çıkan parametreleri sıralarsak şunlar öne çıkarlar:

- Güçlü seyreden yolcu talebi.
- Görece düşük emtia fiyatları.
- Düşük ham petrol fiyatları

Buna rağmen bölgesel farklılıklar da gizlenemiyordu. Ortadoğu ve Asya Okyanusya bölgesi, diğer 3 bölgeye (Avrupa, Afrika, Amerika) göre daha güçlü yolcu trafiğine sahipti.
Küresel kriz, 2008 ve 2011 dalgalarıyla en çok küresel tüketici güveninde kara delikler açtı. Krizlerle ülkelerin para birimleri hızla değersizleşti. Deflasyonist bir süreç başladı. Başkalaşım, kısmı bir yolcu talebini destekledi. Bu arada kriz, tasarruf eğilimini de artırdı. Sonuç olarak ucuzlaşan tatil avantajları yolcu trafiğine olumlu yönde destek oldu.

2010-2015 dönemindeki küresel savunma harcamaları, Asya Okyanusya ve Ortadoğu bölgelerinde arttı. Çünkü Asya Okyanusya ve Orta Doğu bölgelerini çekip çevreleyen bir terör gerçeği vardı. Bölgesel anlaşmazlıklarla yüksek seyreden tansiyonlar, ülkelerin savunma sanayi bütçelerine yük bindirdi. Asya Pasifik bölgesindeki yüksek büyüme gücü onu Ortadoğu bölgesinden kısmen ayrıştırdı. Bu nedenle 2010 da %20 olan küresel askeri harcama payları, 2015 te %25.6 oldu. Ortadoğu bölgesi ise %8’den %10.5’a çıkabildi. Petrol gelirinin Ortadoğu’ya sunduğu avantaj; terör olayları, bölgesel fikirler ve etnik dokular bakış açısıyla, bizleri bir kez daha düşünmeye zorluyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar