Küresel risk iştahı zayıf kalmaya devam edebilir
İrem DIŞPINAR / Finansinvest
Küresel piyasalar yeni yıla Fed’in faiz artırımına yönelik kaygılarından ziyade, Çin’in büyümesine ve para birimi olan Yuan’ın daha fazla değer kaybedeceğine yönelik endişeler nedeniyle oldukça zayıf bir başlangıç yaptı. Diğer yandan petrol fiyatlarının son 12 yılın en düşük seviyelerinde zayıfl ık göstermesi, petrol ihraç eden gelişen ülkelerin varlıklarını olumsuz etkiliyor. Tüm bu faktörler nedeniyle küresel risk alma iştahı azalırken, yurtdışı borsalar sert satış baskısı altında kalıyor. Özellikle de ABD S&P 500, Alman Dax Endeksi önemli destek seviyelerini aşağı yönde kırdı. Mevcut risklerin sürmesi, petrol fiyatlarındaki zayıfl ık nedeniyle kısa vadede piyasalarda toparlanma çabaları sınırlı kalacaktır. Bu nedenle küresel çapta alım yönünde bir trendin oluşması bu aşamada zor gözüküyor. Diğer yandan TL ve TL varlıklar ise Mayıs 2013’ten bu yana içeride artan siyasi ve jeopolitik riskler nedeniyle gelişen ülkelere görece olumsuz bir performans gösteriyor. Buna paralel BIST’in gelişen ülke endekslerine göre iskontosu son beş yılın en düşük seviyelerinde bulunuyor. Bu nedenle orta vadede özellikle banka hisseleri değerlemeler açısından cazip seviyelere gerilemiş durumda. Ancak kısa vadede kur ve faizin yüksek seviyelerini koruması/yükseliş eğilimi göstermesi, BIST’te değer kayıplarına neden olabilir.
Diğer yandan önümüzdeki hafta Salı günü TCMB’nin açıklayacağı toplantı kararları TL ve TL varlıklarının gelişen ülkelerden ayrışmasına neden olabilir. Hatırlanacağı üzere, Aralık ayı toplantısında TCMB, beklentilerin aksine politika ve borç alma faizlerinde artırıma gitmemiş ve küresel oynaklığın azalması halinde sadeleşme adımlarına başlanabileceğini değerlendirmişti. Ancak Aralık ayı toplantısından itibaren volatilite azalmak yerine artış gösterdi. Bu nedenle TCMB’nin Salı günü sadeleştirme adımı kapsamında faiz koridorunda bir değişikliğe gitmeyeceğini tahmin ediyorum. TCMB’nin önceden şartlı değerlendirme yapmasının ardından olumsuz piyasa şartlarının etkisiyle faizleri sabit bırakması ise TL‘de ek baskıya neden olabilir. Bu nedenle bu dönemde kısa vadeli riskler düşük tutulmalı ve temkinli olunmalı.