Küresel risk algılamasında değişim
Banu KIVCI TOKALI / HALK YATIRIM
Küresel olarak para politikalarının normalleşme süreci, reel ekonomideki gelişmelerin finansal piyasalar üzerindeki etkisinin de farklılaşmasına neden oluyor. Şöyle ki, genişlemeci politikaların sürdüğü ve para politikalarının yönüyle ilgili belirsizliklerin daha yüksek olduğu dönemde, ABD ekonomisi başta olmak üzere gelişmiş ülkelere ait güçlü ekonomik veriler gelişen ülkelerin piyasaları ve genel küresel risk iştahında endişelerin artmasına neden oluyordu.
Bunda da ana düşünce, ekonomik toparlanmanın güçlenmesinin gelişmiş ülke merkez bankalarının finansal piyasalara sağladığı likidite desteğini geri çekmesine neden olabileceği endişesiydi. Aslında bu kaçınılmaz son olmakla birlikte, bunun zamanlaması, hızı ve ekonomilerin doğru analizine yönelik belirsizlikler bu konudaki riskleri artırıyordu.
Ancak, FED’in geçen yılın sonundan itibaren genişlemeci politikalardan çıkma yönünde adım atmasının ve para politikalarıyla ilgili sıkılaştırma yönünde belirsizliği azaltmış olmasının bu algılamada değişime neden olduğu söylenebilir. Gerçekten de, likidite desteğinin kademeli de olsa çekilmeye başladığı dönemde, ABD ekonomisindeki güçlenmeyle uyumlu olmayan zayıflama işaretlerinin risk algılamasında bozulmaya neden olduğunu gözlemliyoruz.
Finansal piyasaların bu davranış modelinde de, likidite desteğinin azaldığı ve sonunda devreden çıkacağı sinyalinin verildiği ortamda, ekonominin kendi dinamikleriyle ayakta durmasına ilişkin endişelerin ön plana çıkmasının etkili olduğu düşünülebilir.
Nitekim, ABD ekonomisinde zayıf veriler sonrasında gelen “ılımlı güçlenme” ana senaryosuyla uyumlu verilere karşı risk iştahının olumlu tepki verdiğini gözlemliyoruz. Gelişen ülkelerin parasal sıkılaştırmada proaktif davranmaları da, gelişmiş ekonomilere yönelik iyimserlik işaretlerinin küresel piyasalardaki etkisinin genel olarak olumlu tarafta oluşmasını sağlıyor.
Bu çerçevede, ABD’de Cuma günü açıklanacak istihdam verilerinin “güçlenen ekonomi” tablosunu destekler yönde çıkmasının risk iştahındaki toparlanma çabasını destekleyebileceğini düşünüyoruz.