Küresel Rekabet Endeksi ve yerimiz(2)

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ [email protected]

NOT DEFTERİ / Dr. Uğur Tandoğan [email protected] Geçen hafta Küresel Rekabet Endeksi (Global Competitiveness Index) 2007-2008 raporunu aktarmaya başlamıştım. Dünyadaki 131 ülkeyi kapsayan endeks ülkelerin rekabet gücünü ölçüyordu. Değerlendirme faktörlerini tanıtmaya başlamış ve 12 faktörden altısını vermiştim. Bu faktörler ve bu faktörler açısından Türkiye'nin yeri şöyle idi: 1-Kurumlar (55. sıra) 2-Altyapı (59. sıra) 3-Makroekonomi (83. sıra) 4-Sağlık ve ilk öğretim (77. sıra) 5-Yüksek öğretim ve eğitim (60. sıra) 6-Ürün piyasasının verimliliği (43. sırada). Bu yazımda da geri kalan altı faktörü tanıtacağım. 7.İşgücü piyasası verimliliği (126. sıra) İşgücü pazarının verimliliği ve etkinliği, çalışanların ekonomide en verimli biçimde dağılımını sağlar. İşgücü pazarı verimli bir ekonomide işçiler becerilerine en uygun işlerde çalışırlar; çalışanlara performans göstermelerini sağlamak için özendirici ücret paketleri verilir. Verimli işgücü pazarlarında işgücü mobildir, bir ekonomik aktiviteden öbürüne hızla geçebilir.. Verimli işgücü pazarlarında işçilere verilen teşvikler ile gösterdikleri çaba arasında bağlantı vardır; kadın ve erkek arasında eşitlik olmalıdır. 8.Finansal piyasaların gelişmişliği (61. sıra) Ülke halkının tasarruflarını en verimli biçimde kullanması için verimli finansal piyasalara ihtiyaç vardır. Verimli çalışan bir finansal sektör, kaynakları siyasal görüşlere göre değil de, en iyi girişimcilere veya yatırım projelerine akıtır. Böyle piyasalarda riskin çok iyi analizi, vazgeçilmez bir bileşendir. Çağdaş bir finansal sektör öyle ürünler ve metotlar üretir ki, yeni fikirleri olan mucitler bunu uygulayabilme olanağı bulur. İyi çalışan finansal sektörler iş dünyasına risk sermayesi ve krediler sağlar. Bu piyasalar güvenilirdir ve de şeffaftır. Üretkenlik için en kritik faktör iş dünyasındaki yatırımlardır. Bu yüzden ekonomiler gelişmiş finansal piyasalar gerektirir. Bu piyasalar iş dünyasına, banka kredisi, sermaye piyasası ve risk sermayesi biçiminde borç sağlar. 9.Teknolojik olarak hazır olma (53. sıra) Bu faktör, ekonominin mevcut teknolojileri adapte edip endüstride kullanabilme kapasitesini ölçmektedir. Prodüktivitedeki farklılaşmayı açıklamakta teknolojinin katkısı yüksek olduğu için bu faktör büyük önem arz etmektedir. Özellikle enformasyon ve iletişim teknolojisinin yaygınlığı ekonominin verimliliğinde büyük pay sahibidir. Bu faktörün değerlendirilmesinde o teknolojinin o ülkede icat edilip edilmediği göz önüne alınmamıştır. Önemli olan, teknolojilerin iş dünyasında kullanılır olmasıdır 10-Piyasa büyüklüğü (18. sıra) Piyasanın büyüklüğü prodüktiviteyi etkiler. Çünkü büyük piyasalar firmaların büyüklük avantajını kullanmasına imkan sağlar. Geleneksel olarak firmaların pazarları ülkenin sınırları ile sınırlı idi. Küresel ekonomilerde uluslararası pazarlar yerli pazarların yerini almaktadır. Uluslararası ticaret yerli talebin yerine geçmeye başladı. Ekonomik sınırlar belirsizleşmeye yüz tuttu. 11-İş dünyasının gelişmişliği (41. sıra) Gelişmiş bir iş dünyası ürün ve hizmet üretimine yüksek verimlilik getiriyor. Bu verimlilik üretkenliği ve sonuç olarak ülkenin rekabetçiliğini artırıyor. İş dünyasının gelişmişliğini, ülke iş dünyası şebekesinin gelişmişliği ve her bir firmanın operasyon ve stratejilerinin kalitesi belirliyor. Yenilikçiliğe dayalı gelişme için bu faktör son derece önemlidir. İyi bir şebeke varsa şirketler ve tedarikçileri belli coğrafi bölgelerde kümeleşirler ve verimlilik artar. Bu kümeleşme yenilikçiliği artırır ve yeni firmaların piyasaya girmesi engelleri azalır. Birbirinden etkilenen firmaların operasyonları ve stratejileri daha gelişmiş iş süreçlerine dönüşür. 12-Buluşçuluk (53. sıra) Şimdiye kadar sıralanan faktörleri geliştirerek ekonomi için önemli kazanımlar elde edilebilir. Ama bütün bu kazanımlar gittikçe azalan orandadır. Uzun dönemde tüm faktörlerde kazanımlar gittikçe azalır. Hayat standardını ise sadece teknolojik buluşlarla yükseltebiliriz. Özellikle teknoloji kullanımında son sınıra gelmiş ülkelerin prodüktiviteyi artırmada tek yolları budur. Az gelişmiş ülkeler, mevcut teknolojileri devreye sokarak prodüktivitelerini artırabilirler; Teknolojide son sınıra dayanmışlar için tek çare buluşlardır. Bunun için de buluşa dönük bir ortamın olması gerekir. Araştırma ve geliştirme konusunda yatırım, yüksek kalitede araştırma kurumları, üniversite ve sanayi işbirliği gerekir. Sonuç Dünyadaki bu büyük yarışta 53. sıradayız. Daha çok alacak yolumuz var. Ama ülkemizde politikacılar işi gücü bırakmış, kadını örtme yarışında. Ve de kadını hep ikinci planda gören bir kültür, şimdi bunu özgürlük söylemi ile yapıyor. Bir Makyavelizm endeksi olsa, herhalde birinci sırayı kimseye kaptırmazdık.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019