Küresel piyasalar ve sandık öncesi gelişmeler

Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER
Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER [email protected]

Küresel gelişmeler ve açıklanan raporlar, kısa vadeli görünüme ilişkin olumlu sinyaller vermiyor. ABD’de borç tavanı krizi henüz çözüme ulaşmış değil. Kongre bu konuda tavan artışına yönelik bir hamle yapmazsa, ABD’nin yeni borç alamaması ve mevcut borçları için temerrüde düşme olasılığı çeşitli kurumlarca simüle ediliyor.

Buna göre 2008 küresel kriz benzeri bir kaybın kapıda olabileceği fiyatlanıyor. ABD borç yapısı incelendiğinde, en büyük oranın bankalar, emeklilik sistemi ve yatırım fonlarında olduğu göze çarpıyor. Buna ek ABD’den alacaklı olan ülkelerin başında Japonya, Çin ve İngiltere dikkat çekiyor.

Aslında liste daha uzun. Avrupa coğrafyasında küçük ölçekli çok sayıda ülke de, ABD tahvillerine yatırım yapmakta. Finansal sistemde hisse senetleri, enerji, emtia gibi çokça faktörün de ABD haberlerine endeskli olduğunu düşünürsek, akla zarar senaryolar acil çözüm gerektiğini destekliyor. Birleşmiş Milletler (BM) Ocak ayında ‘Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler 2023’ raporunu yayınlamış ve öngörülerde bulunmuştu.

Geçtiğimiz günlerde bu raporda revizyona giderek bazı hususların altını çizdi. Raporun alt başlıklarına göre pandemi nedenli oluşan ekonomik etkilerin küresel büyümeyi bir süre daha tehtid edeceğini vurguladı. BM, 2023 yılı küresel büyüme tahminini 0.4 puan arttırarak 2.3’e konumlandırmış olsa da, bu rakamlar pandemi öncesi uzun dönem ortalamasının epey altında seyretmekte.

Öte yandan Çin’den gelen büyüme verileri uluslararası kuruluşların büyüme beklenti tahminlerini yukarı konumlandırmak için elini güçlendirmekte. Yüksek büyüme performansı göstermesine alışkın olduğumuz Çin, 2020 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6.9 gerilemiş ve baz etkisiyle 2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 18.70 büyüme açıklamıştı.

Son açıklanan veri Çin büyümesinin 2023 yılı ilk çeyreği için yüzde 4.5’e işaret etmekte. Öte yandan perakende satışlardaki artış eğilimi ve işsizlik oranında düşüş trendine girilmiş olması Çin’in kendini pozitif konumlandırmasına neden olmakta. Çin’in talep, üretim ve büyüme verileri hem küresel büyüme hem de enflasyon beklentileri için bir baz oluşturmakta. Biz ise bu haftasonu yeniden sandığa gideceğiz.

İlk tur verileri sandığa gitmeyen yaklaşık 6.7 milyon seçmenin varlığını ortaya koyarken, siyasilerin odak noktası şüphesiz bu seçmen havuzunu kendi taraflarına çekmek ve elbette sandığa gitmek konusunda ikna etmek. İşin ekonomi yönetimi tarafı ise yakın zamanda en önemli sınavını vermeye başlayacak. Zira hem küresel hem yerel göstergeler yılın kalan kısmının zorluğuna dikkat çekmekte. Enflasyon en önemli sorun.

Maaşlara yapılan zamlar reel olarak alım gücünü yükseltmiyor. Merkez Bankası geçtiğimiz hafta kredi kartı nakit avansı uygulamasını sınırlandırdı. Gelen tepkiler üzerine bu karardan çok hızlıca dönülünce, nakit avans meselesinin toplumsal olarak önemli bir ihtiyaç olduğu gündemde çok konuşulmadı.

Nakit avans kullanmanın maliyeti daha ucuz olduğundan, banka kredisi kullanmaya önemli bir alternatif. Bu koşullar, ister istemez nakit sıkışıklığı yaşayanlar açısından sıklıkla kullanılıyor. Vatandaş nakit avans ile geçinmeye çalışıyor. Açıklanan rakamlar özellikle son dönemde nakit avansa ihtiyaç duyan kitlenin büyüklüğünü de ortaya koyuyor.

Kredilere uygulanacak faiz oranı kararını bankalar piyasa şartlarına göre kendileri belirlerken, nakit avans maliyetini MB açıklıyor. Merkez Bankası faizleri düşürdü ancak hem bireyler hem de kurumlar finansa erişimde sıkıntı yaşıyorlar. Bu koşullarda da, nakit avans önemli bir can suyu kabul ediliyor.

Özetle, faizlerin düştüğü koşullarını vatandaşa hissettiren neredeyse az sayıda araçtan biri nakit avans denilebilir. Şimdilik karardan geri dönüldü ama ikinci tur öncesi kısa süreli bir panik yarattığı kesin. Bu durum, piyasaların istikrar ve güvene ihtiyaç duyduğuna yönelik sadece bir örnek. Kim kazanırsa kazansın, yetkin bir ekonomi yönetimi ile makro sorunlara yapıcı ama hızlı bir merhem ihtiyacı olduğu kesin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump 2.0 etkileri 13 Kasım 2024
Faiz, Trump ve Bitcoin 06 Kasım 2024
TÜİK, OVP ve vatandaş 10 Eylül 2024