Küresel markamız var ama haberimiz yok

Çok fazla modayı yakından takip eden biri değilim aslında. Bu yılın popüler renkleri, giyim tarzı nedir diye sorsanız yanıtım kesinlikle "pek bir fikrim yok" olur. Bu eksikliğimi geçen hafta İngiliz medyasında çıkan bir haberle daha iyi görme fırsatım oldu. Geçen hafta modanın merkezi olarak bilinen Londra'da bir haber kendine çok yer buldu.

Başta Daily Mail olmak üzere İngiliz gazetelerinde yer alan "Jeggings ile Veggings arasındaki dava" başlıklı haberleri okuyunca gerçekten çok şaşırtıcı bir bilgiyle karşılaştım.

Önce olayı anlatayım isterseniz…

İrlandalı tasarımcı Sonia Edwards, Veggings markasıyla bir pantolon tasarlayıp bunu piyasaya sundu. 44 yaşındaki Edwards'ın ürettiği pantolonun özelliği "V" harf şeklinde tasarlanan bel kısmı. Ancak İrlandalı tasarımcının şeklinden öte, ürününe verdiği isim küresel tasarımın en önemli merkezlerinden Londra'da küçük bir kıyametin kopmasına neden oldu.

Veggings markalı pantolonu duyan, Jeggings'in yaratıcısı şirket, harekete geçti ve "Benim ürünümün adını kullanıyor" diyerek mahkemede soluğu aldı.

KIM KARDASHIAN'DAN SOFIA VERGARA'YA

Buraya kadar olayın sadece bir "isim savaşı" olduğunu düşünebilirsiniz. Beni heyecanlandıran ise Veggings'i dava eden Jeggings'in yaratıcısı olan şirket…

Biraz Jeggings'ten bahsedeyim önce…

Son birkaç yıldır tüm dünyada fırtına gibi esen "tayt" kesimli kot pantolon daha doğrusu "denim tayt" modasının adıdır; Jeggings... Özellikle Hollywood sokaklarında sıkça görülmesi dünyaya hızla yayılmasına neden oldu.

Müdavimleri arasında kimler mi var?

Popüler kültürün ikonlarından olan şov yıldızı Kim Kardashian, Tom Cruise'un eski eşi sinema sanatçısı Sofia Vergara, Alacakaranlık filmiyle tanınan Ashley Greene bunlardan sadece birkaç tanesi. Kadınlara seksi bir hava veren bu tayt görünümlü kot pantolonun ünü televizyon programlarında da kendine yer buldu. Öyle ki; şov dünyasının ünlü isimlerinden komedyen Conan O'Brein programına Jeggings giyerek çıktı.

OXFORD SÖZLÜĞÜNE GİRDİ

Belki inanılması zor olacak ama İngilizce kelimeleri kazandıran Oxford bile ‘Jeggings" kelimesini sözlüğüne kabul etti. Tıpkı Walkman, Gilette, Zeplin, Zippo, Selpak, Jeep, Atari gibi bir ürün adı şeklinde "jenerik bir marka" haline geldi.

Uluslararası moda dünyasında yeni bir akım oluşturan "Jeggings"i çevremde bir çok kadın arkadaşıma "Kim üretiyor" diye sorduğumda da "pek açıklayacısı" yanıt alamadım.

Sözlüğe giren, Hollywood caddelerini renklendiren, moda dünyasında yeni bir akım yaratan "Jegginsg"in yaratıcısı, sahibi, üreticisi bir Türk şirket.

Gaziantepli Sanko Holding.

Sanko'ya ait ISKO adlı şirket tarafından üretilen ve bir çok ünlü markanın vitrininde yer alkan Jeggings'in dünya markası olduğunu duymak gurur okyaşıyı bir durum olsa da neden bilinmediğini merak ettim ve Sanko Holding yöneticileriyle görüştüm.

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki konukoğlu'ndan, İSKO'nun küresel denim pazarına yön verdiğini öğrendim. Öyle ki "Biz ürünlerimizi göstermeden dünyanın en büyük markaları kreasyonlarına karar vermez" diyor. Neden Jeggings'in duyulmadığını sorduğumda da "Bunun gibi daha çok markamız tescilli bizde" yanıtını aldım.

DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜRETİCİSİ

Premium denim kumaşı üretiminde dünya lideri olan ISKO’nun pazarlama bölümünü yöneten Sultan Baykal, dünyaca ünlü markalara üretim yaptıklarını söylüyor. Baykal’ın verdiği bilgilere göre ISKO, üretimini 300 bin metrekarelik alanda yapıyor. Diesel, Gucci, Hugo Boss, Replay, Just Cavalli, Trussardi gibi prestijli moda markalarının seçimi olan “Future Face” için Mayıs 2015’te Avrupa Patent Ofisi koruma sağladığını anlatan Baykal, “Blue Skin, “Arquas” gibi kumaşlarıyla da markaların en gözde müşterisi hale geldiğini ifade ediyor. Genç yeteneklere de küresel bir destek sunan İSKO, eğitim programıyla da 4 farklı kıtada yer alan okullardaki öğrencilerin tasarımlarını yarıştırıyor. 

Finansbank'ın patronu Küba yolcusu

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın Küba'nın milli simgesi Ernesto Che Guevara'yı dair sözleri geçen ay Ankara-Havana arasında siyasi ilişkileri oldukça germişti. Akıllara 2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyetin Küba ziyareti geldi. Kalabalık bir işadamı topluluğuyla Havana'ya giden heyetteki işadamları, ikili görüşmeler, yatırım ve ortaklık fırsatları arayışı için masaya oturmuşlardı. Birçok işadamı verdikleri röportajlarda yeni işbirlikleri için heyecanlarını dile getirmişler, 12 milyonluk nüfusuyla Küba'nın yeni rota olduğunu açıklamışlardı. Hatta geçtiğimiz ay bir Türk şirketi Küba'nın havaalanı projelerine de talip olduğunu açıklamıştı.

YENİ PAZAR ARAYIŞLARI

"Üç tarafı deniz, dört tarafı sorunla" çevrili bir ülke olan Türkiye için her yeni bir ülke, çevremizde kaybettiğimiz bir pazarın açığını kapatacak potansiyel taşıyor. Irak, Suriye, büyük umutlar beslediğimiz İran ve Rusya pazarları hala istenilen seviyede değil ne yazık ki. Yeni pazar arayışında Latin Amerika ve bu coğrafyanın yakın ilişkide olduğu Küba, Türkiye için çok önemli bir ülke. ABD bile 1961'de kapattığı elçilik binasını 2 yıl önce açma kararı alıp, Batılı şirketler peş peşe Havana'ya görüşmelere giderken, Türk şirketlerin geride kalması düşünülemez tabii ki...

Bunları neden mi anlatma gereği duydum?

Geçen hafta Küba'da bir yabancı banka temsilcilik ofisi açma kararı aldı. Sadece Küba'ya değil, bölgedeki ticaretten pay almak amacıyla agresif büyüme planı içinde olduğunu açıkladı. Bu banka Körfez'in en güçlü finans kuruluşlarından Qatar National Bank (QNB). Trabzonspor'un forma sponsoru olan, geçen yılın sonunda Finansbank'ı 2.7 milyar euroya satın alarak Türkiye pazarına giren İslam dünyasının en büyük bankalarından QNB, komünizmle yönetilen 5 devletten biri olan, parasının üzerinde “Che”nin fotoğrafları bulunan Küba'ya girdi.

Hatırlatmakta fayda var. Küba'da çoğu İspanyol olmak üzere 10 yabancı banka “temsilcilik” ile faaliyette. Darısı Körfez bölgesinde ofis ve şube açan Türk bankalarına...

BİLİYOR MUSUNUZ?

Milattan önce 687 ile 546 yılları arasında yaşayan Lidyalılar'ın tarihe olan en büyük katkısı parayı bulmalarıdır. Anadolu'yu tarihte ayrı bir yere koyan bu icadın üzerinden 2 bin 500 yıl sonra ise paranın yerini alan ATM ve kredi kartlarının doğum yeri de bu topraklardır. Nasıl mı?

ATM'NİN MUCİDİ ANTEPLİ

Öykünün başlangıç yeri, ürettiği kasalarla dünyanın birçok farklı ülkesine ihracat yapan Gaziantep. 1905 yılında Gaziantep'te doğan Luther George Simjian 1920'li yıllarda önce Avrupa'ya ardından ABD'ye gider. Dünyanın ilk ATM'sini icat eder. Sadece ATM değil, sahip olduğu 200'den fazla patenti 20'nci yüzyılın en büyük mücitleri arasında yer almasını sağlar. Bunlar arasında televizyonlarda spikerlerin kelimeleri okuduğu "prompter", uçak similatörü, ultrason cihazı bunlardan birkaçı. Şu anda kullandığınız günlük hayattaki bir çok elektronik eşyanın oluşumunda da Simjian'ın emeği büyüktür. Fotoğraf makine kullanmaya başlamadan, posta göndermeden önce Simjian'ı anmayı unutmayın isterim.