Küresel likiditede tepe ve hafif stagflasyon

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

 

 Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Geçen hafta yayımlanan yazımızda Yunanistan borç takasının temerrüt olarak sayılması ve CDS'lerin tetiklenerek ödenmesi ihtimalinin tahmin edilenden daha yüksek olduğunu düşündüğümüzü ifade etmiştik. Nitekim Cuma akşamı gelen açıklamada Yunanistan'ın temerrüt durumuna düştüğü açıklandı. Aslında bu durumu kötünün iyisi olarak değerlendirebiliriz, çünkü CDS'lerin ödenmemesine karar verilmesi durumunda bu enstrümanların riskten koruma işlevi sorgulanır hale gelebilir ve bono piyasaları açısından daha riskli sonuçlar doğurabilirdi.
"Küresel büyüme ve emtia fiyatları" başlıklı yazımızda ise Brent petrolünün 120 doları geçip artmaya devam etmesinin piyasalar açısından bir takım soru işaretleri yaratabileceğini ifade etmiştik. Nitekim petrol fiyatlarındaki artışın piyasaların önemli gündem maddelerinden biri haline geldiğini görüyoruz.
Yine geçen haftaki yazımızda, petrol, diğer emtia fiyatlarında yılbaşından bu yana yaşanan yükselişin, ekonomi ile merkez bankaları karar ve söylemleri üzerinde yaratabileceği "hafif stagflasyon" benzeri etkileri daha net görmeye başlayacağımızı ifade etmiştik. Bu anlamda, Almanya gibi bazı ülkelerde enflasyonun beklentileri aştığını, küresel büyüme açısından Japonya, Tayvan, Güney Kore, Singapur, Yeni Zelanda ve Çin gibi ülkelerden gelen son verilerin yavaşlamaya işaret ettiğini tahmin ettiğimizi de aktarmıştık. Nitekim Amerika hariç, geçen hafta da gelen verilerin bu yönde olduğunu not etmek istiyoruz. Ayrıca Çin başbakanı Wen'in Çin büyüme beklentisini 2004'ten bu yana belirlediği en düşük seviyeye; yüzde 7,5'e düşürdüğünü belirtmemiz gerekiyor. Fakat bunun yanında TÜFE beklentisini yüzde 4 seviyesinde tuttuğunu da hatırlatmak isteriz.
Emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle merkez bankalarının önceki aylardaki kadar rahat olamayacağını öngördüğümüzü daha önce de aktarmıştık. Geçtiğimiz günlerde Dudley, Bernanke, Pianalto ve Bullard gibi Amerikan Merkez Bankası yetkililerinin açıklamalarını bu çerçevede değerlendirmeye devam ediyoruz. Bizce Bernanke'nin geçen haftaki sunumu da bu yöndeki son işaretlerden biri. Öte yandan bu hafta benzer sebeplerden dolayı Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmeyeceğini düşündüğümüzü de aktarmıştık. Nitekim,  Avrupa Merkez Bankası'nın geçen hafta hem enflasyon tahminlerini yükselttiğini hem de büyüme tahminlerini düşürdüğünü not ediyoruz ki bu da bahsettiğimiz hafif stagflasyon resmi ile uyumlu. Ayrıca, Alman Merkez Bankası Başkanı'nın, Avrupa Merkez Bankası Başkanı'na yolladığı eleştirel mektup ve sonrasında Alman medyasında yer alan röportajlar nedeniyle de Avrupa Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemde bilanço büyütmesinin oldukça zorlaştığı kanaatindeyiz.
Dolayısıyla hem Amerikan Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası'nın bundan sonra parasal genişleme konusunda daha temkinli olacağını hem de Çin gibi ülkelerdeki döviz rezervlerindeki artışın yavaşlamasının küresel likidite açısından risk yaratacağının altını çizmek isteriz. Bu durumun likidite döngüsünden zirve yapılmış olabileceğini ve bundan sonra fazla artmayacağını düşündürdüğünü de vurgulamak istiyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017