Küresel likidite ve yeni hükümetin adımları
Banu Eriş / Finansinvest
Yurtiçi piyasalar, seçimler sonrasında tek parti hükümetinin kurulacak olmasına olumlu tepki verdi. Sonraki günlerde ise iyimserliğin hız kestiğini ve kar satışları ile kazanımların sınırlandığını gözlemledik. 7 Haziran sonrası siyasi belirsizliğin ortadan kalkması ve ülke risk priminin azalması nedeniyle yurtiçi piyasalar kısa-orta vadede olumlu bir trend içinde olabilir. Ancak hem yurtiçi, hem de yurtdışı kaynaklı belirsizlik unsurları dalgalanmalara neden olacaktır.
Küresel likidite koşulları gelişen ülke piyasaları için ana belirleyici olmaya devam ediyor. Bu açıdan Fed’in faiz artırımı için aceleci olmayacağı ve diğer önemli merkez bankalarının ek gevşeme önlemleri alabileceğine dair beklentiler olumlu fiyatlanıyor. Bazı veri ve açıklamaların bu yıl faiz artırımı yapılabileceğine dair tedirginlik yaratması veya küresel büyümeye dair negatif sinyaller ise dönem dönem baskı yaratmakta. Bu kapsamda veri açıklamaları ve merkez bankalarının aksiyonlarına bağlı olarak volatilite sürecektir. İçeride ise uzun süren seçim sürecinin ardından siyasi risklerin azalmasıyla tüketici güveninin artabileceği ve büyümenin güçlenebileceği bir döneme girdik. Ancak yeni siyasi konjonktürde karşımıza çıkan belirsizlikler TL varlıklara yönelik iştahı sınırlayabilir. Bu belirsizlikler, yeni anayasa, başkanlık sistemi, çözüm süreci ve reformlar konusunda yeni hükümetin atacağı adımlar ile Merkez Bankası’nın gelecek dönem politikası olarak sıralanabilir.
Piyasalardaki görünüme baktığımızda, döviz kurlarında kısa vadede oynaklığın sürmesi olası gözüküyor. Bununla birlikte içeride TL’ye yönelik risklerin azalması ve Fed etkisinin kısmen fiyatlanmış olması dikkate alındığında mevcut seviyelerde yüklü döviz pozisyonu taşımanın cazip olmadığını düşünüyorum. Enflasyon görünümü faizler tarafında güçlü bir gevşeme potansiyelini engellerken, ülke risk primindeki (CDS) azalış ve TCMB fonlama maliyetindeki ılımlı geri çekilme nedeniyle tahvil faizlerinin tek haneli seviyelerde dengelenmesi beklenebilir. Hisse senedi portföylerinde ise 7 Haziran sonrasında fazla baskı görmüş hisse senetlerine bir miktar yer verilebilir.