Küresel krizden etkilenen taraftar bilet almaya devam edecek mi?
Ekim 2008'den beri ekonomik krizin futbola olası etkilerini bu sütunlarda tartışmaya çalışıyoruz. Futbolun giderek krizden daha fazla etkileneceğini, bu nedenle kulüpleri zor günlerin beklediğini sürekli tekrarlıyoruz. Gerçekten de kriz tüm yakıcılığıyla futbola sirayet etmiş durumda. Ancak krizi tam yakıcılığıyla Turkcell Süper Lig henüz yaşamaya başlamadı daha. Bu nedenle konuya ilişkin kulüplerimizin herhangi bir önlem paketleri ve aldıkları bir aksiyon da yok. Her zaman ki "bir şey olmaz" duyarsızlığı ve kaderci anlayışıyla kulüplerimiz, toz duman bulutu içinde yol almaya çalışıyor. Avrupa'ya baktığımızda ise kulüpler krizin pençesinden kurtulabilmenin yollarını aramaya başladı bile. Kriz sadece reel kesim ya da finansı değil, futbola da ulaştı ve etkisi altına almaya başladı. Dalga dalga yayılan ekonomik krize karşı kulüplerimizin de bir an önce gerekli önlemleri almaları v bunları hayata geçirmeleri gerekiyor. Sadece kulüplerimiz mi? Futbolun yönlendiricisi, denetleyicisi ve örgütleyicisi konumundaki federasyonun da bir an önce gereken önlemleri alması ve kulüpleri bu konuda yönlendirmesi gerekiyor.
Bunu yapabilecek miyiz bilemiyorum ama Avrupa futbolundan hiç de iyi haberler gelmiyor. Avrupa'nın en yüksek geliri ve taraftar kitlesine sahip kulüplerinde bile sponsorlarla, yayın şirketleriyle, medya ve reklam şirketleriyle önemli sorunlar yaşanmaya başlandı. Çoğu kulüp borçlarını döndüremez oldu ve çok önemli tutarlarda zararlar açıklıyorlar. Bunlardan en çarpıcısı olan Newcastle United'ın bu hafta açıkladığı rekor zarar. 100.9 milyon sterlinlik ciroya sahip Newcastle'ın yıllık zararı 34,1 milyon sterlin… Bazı kulüp sahiplerinin bozulan işleri, kulüpleri de etkilemeye başladı. Avrupa'nın en önemli kulüplerinden bazıları, dağ gibi birikmiş borçların altından kalkamayacaklarını anladıkları için şimdiden kendilerine alıcı aramaya başladılar. Kısacası futbol zaten hastaydı, şimdi kriz bu hastalığı daha da ilerletti. Futbolun bağışıklık sistemi çökmek üzere… Bir an önce hastalığın semptomlarını doğru ve hızlı bir şekilde saptayıp, buna uygun tedavi sürecini başlatmalıyız.
Sponsorlar kulüpleri terk etmeye mi başladı?
Geçen haftaki yazımızda da bu konu üzerinde durmuş ve olası bazı olumsuzlukların futbolu nasıl vurabileceğini değerlendirmeye çalışmıştık. Görünen o ki, Avrupa futbolunda başta maç günü gelirleri, logolu ürün satım gelirleri olmak üzere, sponsorluk ve ticari gelirlerde önemli sayılabilecek düşüşler yaşanmaya başlandı. Önemli sayılabilecek kurumların, futboldaki stratejik ortaklarını bir an önce terk ederek, kendi yaşamsal varlıklarını devam ettirmeye çalıştıkları görünüyor.
Bunların içinde en dikkat çekeni Manchester United'ın stratejik sponsorlarından AIG'nin bu yılın sonunda artık sponsorluktan çekileceğini beyan etmesiydi. Yıllık yaklaşık 19,5 milyon sterlinlik sponsorluk desteğini artık veremeyeceğini beyan eden AIG kendi başının derdine düşmüş durumda. Geçen hafta gazete manşetlerine de yansıyan bu haber aslında bizim beklediğimiz gelişmelerden birisiydi.
Sadece Manchester United'ın değil, birçok İngiliz ve Avrupa kulübünün sponsorlarını kaybetme tehlikesi bulunuyor. Bu konu üzerinde yaklaşık 3 haftadır durduğumuz için daha fazla detaya girmeyeceğiz. Bizim üzerinde durmak istediğimiz daha farklı bir konuyu bugün gündeme getirmek istiyorum. Maç günü gelirlerinin temelini oluşturan gelir kaleminden, yani maç bilet gelirlerinden ve dolayısıyla maç bilet fiyatları üzerinde durmaya çalışacağım.
Taraftar maç bileti almaktan vazgeçecek mi?
Deloitte'un 2007 tarihli yıllık raporuna 17,5 milyar dolar tutarındaki Avrupa futbol pastasının yaklaşık %25'i maç günü gelirlerinden oluşuyor. Avrupa futbolunu domine eden beş büyük ligin gelirlerinin bileşimi aşağıdaki tablodan net olarak görülüyor. Beş büyük lig içinde en yüksek maç günü geliri elde eden lig olarak karşımıza %33 ile İngiliz Premier Lig çıkıyor.
Beş büyük ligde gelirlerin bileşimi
İngiltere İtalya Almanya İspanya Fransa
Maç günü gelirleri 33% 13% 25% 28% 15%
Yayın gelirleri 42% 62% 27% 35% 57%
Sponsorluk 25% 14% 30% 37% 18%
Ticari gelirler (*) 11% 18% (*) 10%
100% 100% 100% 100% 100%
(*) Sponsorluk ve ticari gelirler birleştirilmiştir.
Geleneksel futbolun en önemli gelir kaynağını oluşturan maç günü gelirleri endüstriyel aşamada bile önemini koruyor. Hâlâ çoğu lig ve kulüp için maç günü geliri en önemli gelir kaynağını oluşturuyor. Bununla beraber son zamanlarda kulüplerin maç günü gelirlerinde bazı azalmalar yaşandığı da yine gelen haberler arasında. Özellikle bazı kulüpler, geçmiş yıllarda tribünlere daha fazla seyirci çekebilmek amacıyla, geometrik artış trendi içindeki naklen yayın gelirlerinin getirisindeki yükseklik nedeniyle maç biletlerinde bazı indirimlere gitmişlerdi. Başarılı da olan bu uygulama çok fazla genele yayılamadığı için bu uygulamadan bir süre sonra vazgeçilmişti. Şimdi gelinen noktada ise, ekonomik krizin vurduğu taraftar tüketici artık gelirinin önemli bir kısmını futbola ayırmak istemiyor. Bunu niye mi söylüyoruz. İngiliz Virgin Money'in Premier Lig'de 3.887 taraftar arasında yapmış olduğu bir anket bize bunu söylüyor. Birazdan bu anket üzerinde duracağız ama öncelikle Premier Lig'deki maç biletlerine bir göz atalım isterseniz.
Premier Lig'de maç biletleri
Şampiyonlar Derby Diğer maçlar
Ligi Maçlar
Arsenal Emirates Statyum 165£ 180£ 45-110£
Chelsea Stamford Bridge 220£ 150£ 35-125£
Manchester United Old Trafford 175£ 250£ 55-115£
Liverpool Anfield 180£ 225£ 25-125£
Tottenham White Hart Lane - 195£ 25-95£
Aston Villa Villapark - 195£ 25-55£
Blackburn Rivers Ewood Park - 125£ 25-95£
Bolton Reebok Stadium - 100£ 15-80£
Everton Goodison Park - 175£ 25-80£
Fulham Craven Cottage - 100£ 15-80£
Hull City KC Statdyum - 100£ 15-75£
Manchester City City of Manchester Stadium - 200£ 25-75£
Midlessbrough Riverside Stadium - 175£ 15-55£
Newcastle St James' Park - 175£ 30-85£
Sunderland Stadium of Light - 150£ 15-55£
Portsmouth Fratton Park - 130£ 15-95£
Wigan JJB Stadium - 100£ 15-55£
West Ham Upton Park - 175£ 25-60£
W.B.Albion The Hawthorn's - 175£ 15-55£
Stoke Britannia Stadium <http://www.smarthospitalitytickets.com/venue_events.php?id=626> - 150£ 15-45£
Yukarıdaki tabloya göre en yüksek bilet gelirini dört büyük elde ediyor. Arsenal, Chelsea, Manchester United ve Liverpool Premieeship'te en yüksek maç günü gelirine sahip kulüpler olmakla birlikte; dört büyüklerin dışında Tottenham, Everton, Blackburn; Manchester City ve Newcastle kulüpleri de Premier Lig'de en yüksek maç günü geliri elde kulüpler olarak karşımıza çıkıyor. Premier Lig'de çoğu kulübün Şampiyonlar Ligi ve derby karşılaşmaları dışındaki maçlarının biletleri 15 sterlin ile 125 sterlin arasında değişiyor. Premier Lig'de en düşük maç bileti 15 sterlinden başlarken, bazen bu fiyatlar, karşılaşmanın önemine göre yüksek meblağlara çıkabiliyor.
Beş büyük ligde ortalama bilet fiyatları
Yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere özellikle dört büyüklerin Şampiyonlar Ligi ve kendi aralarında oynadıkları maçların biletleri gerçekten el yakıyor. Beş büyük ligde ortalama bilet ücretlerine baktığımızda ise aşağıdaki tabloyla karşılaşıyoruz. Cem Çetin'in Referans Gazetesi'nde yayınladığı aşağıdaki tabloya göre maç bileti en pahalı ülke, 43 Euro ortalama bilet fiyatı ile Premier Lig. Premier Lig'i 40 Euro'luk bilet fiyatlarıyla İspanyol La Liga izlerken; La Liga'nın arkasında ise 27 Euro'luk bilet fiyatlarıyla İtalyan Serie-A'yı görüyoruz. Alman Bundesliga'da ise ortalama bilet fiyatı 25 Euro civarında…
Beş büyük ligde ortalama bilet fiyatları (€)
İngiltere 43
İspanya 40
İtalya 27
Fransa 26
Almanya 25
Kaynak: Cem Çetin, Referans Gazetesi, http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=111636&YZR_KOD=132
Premier Lig kulüpleri arasındaki bilet fiyat farklılıklarına benzer durumu Beş büyük Lig arasında da görüyoruz. Kulüpler özellikle kriz öncesine kadar daha fazla maç günü geliri elde edebilmek amacıyla, statlarını modernize ederek koltuk başına katma değeri yükseltmeye çalışıyorlardı. Ancak bugün kriz bu modernizasyon çalışmalarına sekte vurmuş durumda.
Dünyada en ucuz bilet fiyatlarından bazı örnekler verecek olursak, aşağıdaki tabloya bakmak gerekecek. PL'de en yüksek bilet fiyatlarına sahip Chelsea'de en ucuz fiyat 35 Euro'dan başlarken, Boca Juniors'un maçını 4 dolara izleyebilirsiniz.
Kulüp En ucuz bilet fiyatı
Chelsea 38£
Real Madrid 25 €
La Galaxy 23$
Bayern Munich 19,51$
Sydney FC 12,72$
Boca Juniors 4$
Al Ahly cairo 1,81$
Taraftarın üçte biri gelecek yıl sezonluk bilet almak istemiyor
Virgin Money'nin Premier Lig'de 3.887 taraftar arasında yapmış olduğu ankete göre taraftarın yüzde otuz altısı, gelecek yıl Premier Lig'de sezonluk bilet almaktan vazgeçtiğini belirtmiş. Ankete katılan taraftarın yüzde otuz yedisi ise gelecek yıl da yine sezonluk bilet almaya devam edeceğini ifade ediyor. Her 10 taraftardan birisi ise gelecek sezon ekonomik kriz ve durgunluk nedeniyle, bütçesinden artık daha az parayı desteklediği kulübe harcayacağını belirtiyor.
Yapılan araştırma/ankete göre en büyük risk altında görünen kulüp olarak karşımıza West Ham, Blackburn ve Newcastle çıkıyor. Ankete katılan deneklerden bu üç kulübü destekleyen taraftardan %37'si gelecek sezon takımlarının kombine kartını almayacağını belirtiyor. Bu gerçekten çok önemli sonuçlar doğurabilecek bir olumsuzluk… Bunun üzerinde özellikle bu kulüplerin çok sıkı durması ve buna göre aksiyon alması gerekiyor. Anketin bir diğer ilginç sonucu ise Manchester United'lı taraftarlardan bu ankete katılanların %36'sının gelecek yıl kombine kart almayı düşünmediklerini belirtmeleri. Gelecek sezon kombine kartı almama düşüncesine sahip en düşük oran ise Wiganlı taraftara ait.
Kısacası ekonomik durgunluk taraftarı "cost cutting"e, yani maliyet tasarrufuna yöneltmiş durumda.
2009-2010 sezonu kombine kart almamayı düşünen taraftar dağılımı
Gelecek sezon kombine kart almamayı
Kulüp Düşünen taraftar (%)
West Ham 37
Blackburn 37
Newcastle 37
Manchester Utd. 36
Tottenham 34
Portsmouth 31
Bolton 31
Manchester City 31
Everton 27
Aston Villa 26
Chelsea 26
Arsenal 24
Middlesbrough 24
Fulham 22
Hull 20
Stoke 18
Sunderland 18
West Brom 18
Wigan 14
Yine söz konusu ankete göre: desteklediği kulübünün kombine kartına sahip taraftardan %24'lük kısmının bir bölümü yani yüzde üç oranındaki taraftarın ise kartları olmasına karşın masraf yapmamak için takımının her maçına gitmeyeceğini; %21'inin ise maça gitse bile herhangi bir harcama yapmayı düşünmediklerini; %9'luk bir taraftar kitlesinin de kartlarını bazı maçlarda arkadaş çevresine kiralayacaklarını ortaya koyuyor.
Bilet fiyatları daha da düşecek
Virgin Money'in yapmış olduğu anket ve genel ekonomik gidişat bize bilet fiyatlarında düşüşlerin yaşanacağını haber veriyor. Bugünkü bilet fiyatlarıyla maça gidebilmek ve statlarda para harcamak sadece %37'lik bir taraftar kitlesinin tüketim tercihini gösteriyor. Oysa bu oran mevcut genel giderlerin karşılanması için hiç de yeterli değil. Bu oranın hızla yukarı çekilebilmesinin yolu ilave başka önlemler almakla birlikte bilet fiyatlarının da revize edilmesinden geçiyor.
Ülkemizde ve diğer Avrupa liglerinde de bugün maç bilet fiyatları gerçekten el yakıyor. Bazı kulüplerimizin izlemiş oldukları fiyat politikası, sürdürülebilir görünmüyor. Aynı düşüşün ülkemizde de yaşanacağını tahmin etmek çok zor değil.
Futbol taraftarı fiyat endeksi
İngiltere'de Virgin Money Ocak 2006'dan bu yana Futbol Taraftarı Fiyat Endeksi yapıyor. Fiyat endeksi her üç ayda bir yayınlanıyor ve indeksi oluşturan mal ve hizmet sepeti içinde taraftarın maç günü yaptığı harcama kalemleri yer alıyor. Bu kelemleri sıralarsak; maça gelişte kullanılan tren bilet fiyatları, özel araç ve otobüsle gelen taraftar için bir galon benzin fiyatı, oto park ücreti, gıda, içecek ve alkol fiyatları, maç bileti, kulüp forması ve logolu ürünlerin fiyatları indeksin mal ve hizmet demetini oluşturuyor.
Virgin Money'nin Futbol taraftarı Enflasyon endeksine göre Ocak 2006'dan bu yana maç günü maliyetleri ortalama %36'lık bir artış göstermiş. Kriz öncesi son üç ayda yaşanılan fiyat artışı ise bir hayli yüksek. Bu artış %21 civarında… Yine bu endekse göre ortalama bir İngiliz futbol taraftarı maç günü yaklaşık 95,60 sterlin tutarında bir harcama yapıyor.
Endeksin bir diğer amacı da taraftara, destekledikleri kulüplerin ürünlerindeki fiyatların gelişimi, yani yükseliş ve düşüşleri hakkında bilgi vermek ve bunu geçmiş yıllarla kıyaslayarak, kendi bütçelerini hazırlamalarına yardımcı olmak. Kulüplerin bu endekse ne kadar duyarlı olduğunu bilemiyorum ama taraftar açısından gerçekten yararlı bir endeks.
Genel enflasyon düşüyor ya forma ve bilet fiyatları?
Söz konusu endeksi her üç ayda hazırlayan ve yayımlayan Virgin Money'e göre ekonomik durgunluk İngiltere'de futbolu seyirci sayısı ve maliyetler yönünden etkilemeye başladı. Hala futbolun kazanma şansı yüksek olmakla birlikte, kriz yolda. Çoğu insan resesyon nedeniyle iş kaybetme korkusu ve endişesi altında harcamalarını azaltma yoluna gidiyor. Bu nedenle sezonluk bilet (kombine kart) alımlarından vazgeçebiliyor ve olası sıkıntılara karşı para tasarrufuna yöneliyorlar.
Darboğaza giren diğer tüm sektörlerde olduğu gibi futbolda da kulüplerin, bu sıkıntıdan kurtulabilmek için kendilerine ve taraftarlarına yönelik acilen aksiyon planları oluşturmaları ve bunları hemen uygulamaya almaları gerekiyor. Aslında İngiltere'de bazı kulüpler krize karşı hemen gereken önlemleri almaya yöneldiler fakat daha çok bunları hayata geçirmeye ihtiyaçları var. Futbol Taraftarları Federasyonu başkanı Malcolm Clarke'e göre son 15 yıllık süreçte futbolda enflasyon hızlı ve tutarlı bir şekilde yükselmeye devam etti. Şimdi ise düşen genel enflasyon nedeniyle futbol endüstrisinde bazı mal ve hizmetlerin fiyatları, taraftar için cazip bir noktaya getirilebilir ve onların kısa dönemde bazı şeyleri de yapabilme olanağı da bu şekilde doğabilir. Kulüplerin daralan piyasada ve maç biletlerine talebin düşmesi durumunda, kulüpler kendi taraftar kitlesi için bir futbol maçının sonunda değişik ve sürpriz aktiviteler düzenleyebilir. Aksi halde İngiliz taraftar Premier Lig maçlarını iki kupa bira bedeline Publarda izlemeye başlayabilir. Seyircinin tribünden kaçmaması için kulüplerin daha farklı ve çekici alternatifleri düşünüp uygulamaya geçmesi Clarke'e göre elzem tedbirlerden sadece birisi.
Ekonomiler birer birer durgunluğa giriyor. Gerçekten de kriz nedeniyle son üç ayda başta petrol fiyatları olmak üzere çoğu hayati mal ve hizmetin fiyatlarında önemli düşüşler yaşandı. İnsanların para harcama iştahlarının krizden kaynaklanan çeşitli nedenlerden dolayı azalması, genel ekonomide olduğu gibi futbol ekonomisinde de bazı düşüşleri beraberinde getirdi. Bugün Premier Lig'de ortalama maç bilet fiyatlarında, forma fiyatlarında, yiyecek, içecek ve diğer bazı mal ve hizmet fiyatlarında düşüşler gözleniyor. Ancak bunun daha çok genele yayılması gerekiyor. Genel fiyatlar düzeyindeki düşüşler karşısında futbol kulüplerinin arz ettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlamalarında da gözden geçirmelerini zorunlu kılıyor. Kulüplerin bu konuda izleyecekleri politika, taraftarın da harcama niyeti ve eğilimini belirlemiş olacak. Taraftar da buna göre sezonluk bilet alıp almamayı; maçlara daha sık gidip gitmemeyi düşünecek.
Kulüpler ekonomik krize karşı acilen eylem planları oluşturmalı
Yukarıda belirtilen anket açıkça ortaya koyuyor ki, taraftar içinde bulunduğu mali ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle bundan sonra kulübüne daha az harcamaya başlayacak. Bunun kulüpler için anlamı ise gelirlerde önemli düşüşlerin yaşanacak olması. Oysa kulüp yani futbol ekonomisinde ise futbol kulüplerinin, yaptıkları harcamalar ve sahip oldukları yükümlülükler nedeniyle bunu birden yapabilme olanakları da çok mümkün görünmüyor. Zaten futbol ekonomisinde gelirler mevcut giderleri karşılamakta yetersiz kalırken, bir de maç günü biletlerini düşürmek kulüpleri ilk bakışta zora sokacakmış gibi görünüyor. Aksi takdirde bu kez de taraftarı statlara çekmek çok mümkün olamayacak. O zaman başka alternatifler yaratma arayışı içinde olmak zorunda futbol kulüpleri. Statlarda sınırlı kapasiteyle futbol üretimi gerçekleştiriliyor. Kapasiteyi kısa ve orta vadede artırma olanağı olmadığına göre bu darboğazı aşabilmenin yolu koltuk başına katma değeri yükseltmekten geçiyor. Bu ise ekstra yatırımlar gerektiriyor. Modernizasyon çalışmaları, ilave aktiviteler, daha fazla hizmet sunulması ve bu masrafları çıkartacak ilave talep yaratılması gerekiyor. Bütün bunlar ise kriz ekonomisi yönetimine geçilmesini ve daha şimdiden bunun hazırlıklarının yapılmasını zorunlu kılıyor.