Küresel kriz Türk bankalarını teğet mi geçti ?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Bankalar Türkiye ekonomisini sarsan küresel depreme rağmen 2009 yılına güçlü bir başlangıç yapmayı başardı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) derlediği verilere göre 2009 yılı ilk üç ayında bankaların net karı %33 artarak 5,2 milyar liraya çıktı.

Güçlü öz kaynak yapısı ve temkinli bilanço yönetimi Türk bankacılık sisteminin küresel mali krizden görece az etkilenmesinde önemli rol oynadı. Ama ilk çeyrek karlılığındaki artışta asıl katkı bankaların kriz yönetiminden daha çok Merkez Bankası politikalarından ve piyasa koşullarındaki iyileşmeden kaynaklandı.

Küresel ekonomide ve uluslararası piyasalardaki bozulmayı gören Merkez Bankası 2008 Kasım'ından itibaren bankaların önünü açmaya çalıştı. Likidite eksikliği çekebilecek bankalara TL ve döviz kaynak sağlamak için munzam karşılıkları düşürerek ve açık piyasa işlemlerini kullanarak kaynak sağladı. Kredi mekanizmasını rahatlatmak için politika faizlerini dev adımlarla 7,5 puan indirerek %9,25 seviyesine çekti.

Aktifleri pasiflerine göre daha uzun durasyona sahip olan bankacılık sistemi Merkez Bankasının faiz indirimlerinden büyük fayda sağladı. Ortalama aktif vadesinin bir yıla yakın olmasına karşı mevduat vadesinin iki ay civarında olması faiz oranlarının düştüğü bir ortamda bankaların net faiz marjını hızla yukarıya çekti. Bankalar bu sayede aktif kalitelerindeki hızlı bozulmaya rağmen takipteki alacaklar için ayrılan karşılıklar sonrası net faiz gelirlerini geçen seneye göre %10 düzeyinde artırdılar.

Piyasalardaki iyileşmeye paralel sermaye piyasası işlemlerinden elde edilen karlardaki artış ve kambiyo zararlarındaki düşüş karlılığı artıran bir diğer faktördü. Bankalar ilk üç ayda sermaye piyasası işlemlerinden karlarını %148 artırarak 1 milyar liraya çıkardılar; kambiyo işlemlerinden olan zararlarını da %61 azaltarak 240 milyon liraya düşürdüler. Bu sayede geçen seneye göre banka karlarına bir milyar liraya yakın bir katkı sağlandı.

Bunun sonucunda bankacılık sektörünün net karı %33 oranında artarak 5,2 milyar liraya çıktı. Özkaynak verimliliği 2008 sonundaki %19 seviyesinden %24'e ve sermaye yeterliliği %18'den %18,5'e yükseldi.

Türkiye ekonomisinin %11 oranında reel olarak küçüldüğünü tahmin ettiğimiz bir dönemde banka karlarındaki artışı fevkalade olumlu buluyoruz. Ancak söz konusu artışın önemli kısmının faiz oranlarındaki hızlı iniş sayesinde bir defaya mahsus yazılan karlardan kaynaklandığı unutulmamalı.

Bankaların karlılığındaki artış faiz oranlarının seyrine bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinde de sürebilir. Ama faiz etkisinin kalkmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında banka karlarının da geçen seneye göre gerilediğini görmemiz muhtemel.

Bankacılık sektörü güçlü bilançosu ve istikrarlı yönetimi ile Türkiye'nin küresel krize karşı en önemli kozlarından biridir. Ama ilk çeyrek sonuçlarından çıkıp küresel krizin bankacılık sektörünü teğet geçtiğini sanmayalım. Küresel kriz diğer sektörler gibi Türk bankalarını da olumsuz etkileyecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019