Küresel ısınmanın sonu savaş iklimi
Kopenhag'daki müzakerelerin dünyayı kurtaracak çözüme ulaştığını söylemek zor. Uzmanlar ise küresel ısınma ile mücadelede gösterilen başarısızlığı dünya genelinde bir savaş ikliminin takip edeceği uyarısında bulunuyorlar. Churchill'in dediği gibi "'biz elimizden geleni yaptık' demek yeterli değil. Gerekli olanı yapmak lazım" diyen Al Gore ise ilk kez barış ortamında küresel bir tehdit yaşandığına dikkat çekiyor.
Kopenhag Zirvesi'ndeki iklim müzakereleri dünyayı kurtaracak bir sonuca ulaşmaktan uzak. ABD, gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerjileri desteklemek için 239 milyon Euro'luk bir plan açıkladı. İngiltere, İsviçre, Hollanda, Norveç, Avustralya, İtalya ve İsveç de bu plana katılacaklarını açıkladılar.
ABD eski başkan yardımcısı ve 2007 Nobel Barış Ödülü sahibi Al Gore ise bundan çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor. Al Gore'un yorumları ilginç: "Churchill'in demiş olduğu gibi, 'Biz elimizden geleni yaptık demek yeterli değil. Gerekli olanı yapmak lazım'. Dünya tarihinde ilk kez, barış zamanında küresel bir tehdit ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla birlikte hareket etmedikçe, bir çözüme ulaşmak mümkün değil. Marshall Planı ve Avrupa birliği bu şekilde inşaa edildi. İklim kriziyle başa çıkmak için bu iki örnekten esinlenmemiz gerekiyor."
"Dikkat Küresel Isınma: Savaş Tehdidi" isimli kitabın yazarı Kanadalı toplumbilimci Gwynne Dyer ise küresel ısınma yüzünden önümüzdeki yıllarda ülkeler arasında ciddi gerimler, hatta savaşlar olabileceğini söylüyor.
Bu arada, konferansın "başarısız" olarak sonuçlanmaması için ülkelerin "son dakika çözümü" arayışı da devam ediyor. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un bu yöndeki yorumu ise açık: "Eğer herşeyi son dakikaya bırakırsak, hiç bir anlaşmaya ulaşamayabiliriz."
BM'nin "Felaketlerin Azaltılması İçin Uluslararası Strateji" raporuna göre 2009 yılında dünya genelinde 224 felaket meydana geldi. Bu felaketlerin 245'i küresel ısınmadan kaynaklanıyor. Bu felaketler yüzünden tam 8 bin 900 kişi hayatını kaybetti. Ekonomik zarar ise 13 milyar Euro'ya ulaşıyor.
Al Gore: Yeşil devrim tabandan değil tavandan gelmesi gereken bir hareket
Al Gore'a göre tüm bu felaketlerin nedeni küresel ısınmaya hızlı bir cevap verilmemiş olması. Gore, şu yorumlarda bulunuyor: "Önemli olan elimizden geleni değil, yapılması gerekeni yapmak. Dünya tarihinde ilk kez insanlık, barış ortamında büyük bir tehdit ile karşı karşıya. Afrikalı bir atasözünde dendiği gibi, 'Eğer hızlı hareket etmek istiyorsan, tek başına hareket et. Eğer derinlemesine hareket etmek istiyorsan, ortak harekete geç' Bugün geldiğimiz noktada, hem bireysel hem de kolektif bir harekete ihtiyaç var. Savaş tarihçileri çatışmaları üç kategoriye ayırırlar: Yerel, bölgesel ve küresel savaşlar. Her seviye için farklı bir strateji vardır. Yerel veya bölgesel boyutta bir çevre problemi ile başa çıkmayı biliyoruz. Fakat küresel boyutta, savaşı kaybetmiş durumdayız. Yeşil devrim tabandan değil, tavandan başlayacak bir hareket. Çevreci aktivistler çok büyük bir değişime neden olamazlar. Dünyanın kaderi ülke liderlerine bağlı."
ABD Başkanı ben olsaydım, daha iddialı bir hedef belirlerdim
Al Gore, Kopenhag'ın, kurüsel ısınma ile mücadelede sadece bir "ilk adım" olduğunu ifade ediyor. Bu ilk adımı, haziranda Bonn ve aralıkta Meksika zirveleri takip edecek. "Önümüzdeki iki sene içinde alınacak kararlar, gelecek yüzyılda insanlığın kaderini belirleyecek" diyen Gore, sorun liderlerin harekete geçmek için ikna olup olmaları değil, kendi ülkelerinde yeni yasaları kabul ettirebilecek güçte olup olmamaları yorumunda bulunuyor.
"ABD Başkanı ben olsaydım, karbon emisyonu sınırı konusunda daha iddialı bir hedef belirlendim" diyen Gore, Obama'nın bu konuda yaptıklarını da takdir ediyor. Gore, küresel ısınma ile mücadele konusunda iyimser olmaya devam ediyor ve tüm sorunların "iki parmak şıklatma" ile çözülemeyeceğini biliyor. Gore'un yorumları şöyle: "Ekonomik ve siyasi açıdan herşeyi yeniden masaya yatırmalıyız. İlginç ama asıl sorun demokrasi. Bu sistemde, karar almak çok uzun sürüyor. Yaşanan felaketlerin ise çok hızlı bir cevaba ihtiyaçları var. Bir konsansüse ulaşmak için büyük bir ikna çalışmasına ihtiyacımız var."
Savaşlar kapıda
"Dikkat. Küresel Isınma: Savaş Tehdidi" isimli kitabın yazarı Kanadalı toplumbilimci Gwynne Dyer, küresel ısınma yüzünden önümüzdeki yıllarda ülkeler arasında ciddi gerimler hatta savaşlar olabileceğini söylüyor. Dyer'in çok da iyimser olmayan senaryolarına bakmakta fayda var:
. ABD'de göçmenler arasında sosyal kriz:
Küresel ısınmanın yol açtığı kuraklık ve kuraklıkla gelen gıda krizi özellikle orta Amerika ve Meksika'dan ABD'ye yönelik göçü önemli ölçüde tetikleyecek nitelikte. Bunun sonucunda ABD'nin sınırlarını kapatması söz konusu olabilir. ABD nüfusunun yüzde 15'inin latin kökenli olduğu dikkate alınırsa, küresel ısınma yüzünden şehirler içinde sosyal bir kriz yaşanması söz konusu olabilir.
. Rusya ve NATO arasında gerginlik:
Kuzey kutbunda buzulların erimesi de tehlikeli bir boyuta işaret ediyor. Moskova'daki ordu mensubları ve politikacılar, önümüzdeki yıllarda Rusya ve NATO arasında, balık, gaz ve petrol gibi yer altı zenginliklerine yönelik tartışmalar olacağından endişe ediyorlar.
. Hindistan ve Pakistan arasında su savaşı:
Gündeme gelebilecek bir diğer tehlike Hindistan ve Pakistan arasında söz konusu olabilecek su savaşı.Yeni Delhi'de ordu bu konuya yönelik riskleri değerlendiriyor. Küresel ısınma ve nehir seviyelerinin azalması ile birlikte, sulama için gerekli olan su miktarı gitgide azalacak.
. Engellenemeyen nüfus artışı:
Bugün dünya genelinde nüfus 6.7 milyara ulaşıyor. 2050 için öngörülen miktar 9 milyar. Küresel olarak kaynaklarımızı artırabilecek durumdayız, fakat diğer yandan aşırı yakıt kullanımı yüzünden dünyayı yoketmek üzereyiz. Dünyanın şu anki tüketim ihtiyaçlarımızı sürdürülebilir şekilde karşılayabilmesi için yüzde 30 oranında daha büyük olması gerekiyor. Fakat küresel ısınmanın üstesinden gelmeyi başarırsak, nüfus öncelikle 9 milyarda sabitlenip, sonrası 4-5 milyona kadar inecektir.