Küresel ısınma ile mücadele yerel yönetimler ve şirketlerin işi

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Yale Üniversitesi; şehirler, bölgesel yönetimler ve iş dünyasının, yani kamu dışı tüm aktörlerin iklim değişikliği ile mücadelede vermiş oldukları somut taahhütleri ortaya koyan bir çalışma yayınladı.

Çalışma, iklim eylemi konusunda yerel aktörlerin giderek daha fazla rol üstlendiğini ortaya koyarken, ABD’de Donald Trump’a rağmen, iklim eyleminin yerel yönetimler ve şirketler düzeyinde giderek arttığına yer veriyor.

Yale Üniversitesi, New Climate Institute, PBL Hollanda Çevre Değerlendirme Ajansı ve CDP tarafından yayınlanan “Şehirler, bölgeler ve iş dünyasından küresel iklim eylemi: Bireysel aktörler, ortak girişimler ve küresel sera gazı emisyonlarına etkileri” isimli rapora göre; şehirler, bölgesel yönetimler ve iş dünyasının küresel ısınma ile mücadele adına attığı somut adımlar, Paris İklim Anlaşması hedefl erine yaklaşmamızda çok önemli bir görev üstleniyor.

Öyle ki, şehirler, bölgesel yönetimler ve şirketler 2030 yılına kadar küresel sera gazı emisyonlarını 2.2 Gt azaltabilecek güce sahipler. Fakat, hükümetler devreye girmediği sürece, bu eylemler tek başlarına küresel ısınmayı 2°C derecenin altında tutmak ve 1,5° C dereceyle sınırlandırmak için yeterli olamayacak.

Bugüne kadar konusunda hazırlanan en kapsamlı rapor olan çalışma, şehirler, bölgesel yönetimler ve şirketlerin sera gazı azaltımı taahhütlerini değerlendiriyor.

Rapor CO2 emisyonu yüksek olan 9 ülke ve Avrupa Birliği’ne odaklanıyor. Bu ülkeler; ABD, Brezilya, Çin, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan, Japonya, Meksika ve Rusya’yı kapsıyor. Raporda dünya nüfusunun yüzde 7’sini teşkil eden 6 binin üzerinde şehir, ülke ve bölgenin yanı sıra; toplam geliri 21 trilyon doların üzerinde olan 2 binden fazla şirketin çalışmaları inceleniyor.

Finasman, politika ve destek mekanizmaları gerekiyor

Yale-NUS College Öğretim Görevlisi, Yardımcı Doçent ve Data-Driven Yale Direktörü Angel Hsu “Bu taahhütlerin iklim değişikliğinin önlemesine çok net bir katkısı var, ancak buradaki kritik nokta bu sözlerin yerine getirilmesinden emin olmak” diyor. Hsu, Paris iklim hedefl erinin yerine getirilebilmesi için daha hızlı ve daha iddialı eylemlere ihtiyaç olduğunu ve bunların acil olarak uygulanması için gerekli finansman, politikalar ve destek mekanizmalarının kurulması gerektiğini belirtiyor.

Rapor, gelecek ay San Fransisko’da düzenlenecek Küresel İklim Eylemi Zirvesi’nde detaylı olarak katılımcılar ile paylaşılacak. Kaliforniya Valisi Jerry Brown’ın ev sahipliğinde toplanacak bu zirve, ülke, bölge, şehir, iş dünyası, yatırımcı ve vatandaşlardan oluşan iklim liderlerini bir araya getirecek ve bu aktörlerin, eylemlerinin etkisini arttırmak için birlikte çalışmaları dahil olmak üzere, önem teşkil eden yeni taahhütlerine vurgu yapacak.

Uluslararası ortak girişimler güçlenmeli

Under2 Koalisyonu ve Küresel Belediye Başkanları Sözleşmesi gibi uluslararası ortak girişimlere katılım arttığı taktirde, 2030 yılında yalnızca ulusal politikalar sonucunda elde edilebilecek küresel sera gazı emisyonu üzerinden yaklaşık üçte bir oranında (yılda 15-23 Gt CO2) azaltım gerçekleştirilebilecek.

New Climate Institute’den Prof. Dr. Niklas Höhne, “Elde ettiğimiz sonuçlar şehirler, bölgeler ve iş dünyasının iklim eylemi taahhütlerinin Paris Anlaşması hedefl erinin gerçekleştirilmesi yönünde önemli bir adım olduğunu ortaya koyuyor” diyor.

Raporda da vurgulandığı gibi, uluslararası ortak girişimlerinin iklim hedefl eri son derece cesaret verici. Ulusal hükümetlerin, şehir, bölge, şirket ve sivil toplum aktörleriyle ortaklık kurması gerekiyor, çünkü ancak bu şekilde çok daha büyük bir emisyon azaltımı potansiyeline ulaşılabilecek.

Raporun temel bulguları

- Yaklaşık 6 bin şehir ve bölge ile 2 binin üzerinde şirketin bireysel taahhütlerinin tamamı gerçekleştirildiği takdirde, halihazırdaki ulusal politikalarla ortaya çıkacak küresel sera gazı emisyonları üzerinden 2030 yılına kadar yılda 1,5 ile 2,2 Gt CO2’ye kadar azaltım gerçekleştirilebilecek.

- Aktörlerin verdikleri taahütlerin tamamı gerçekleşirse, 2030 yılına kadar Türkiye’nin 2016 yılı emisyonunun 4 katından daha fazla emisyon azaltımı gerçekleşmiş olacak. (Türkiye’nin 2016 yılı emisyon oranı 496 Mt CO2’ye ulaşıyor.)

- Donald Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme kararına rağmen, ABD’de şehirler, eyaletler ve şirketlerin verdiği taahütler, ABD’nin Paris Anlaşması için ihtiyaç duyduğu azaltımın en az yüzde 50’ini karşılıyor.

- Türkiye’nin içinde bulunduğu Avrupa’da verilen taahhütler ise, 2030 yılına kadar, yaklaşık Türkiye’nin 2016 emisyonu kadar bir azaltımı işaret ediyor. Yani Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa’daki şehir, bölge ve şirket taahhütleriyle yılda 230 ile 445 Mt CO2’ye kadar sera gazı emisyon azaltımı gerçekleştirilebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar