Küresel grip salgını konusunda alınacak diğer önlemler
Küresel grip salgını konusunda bulunduğumuz noktadan daha önce bahsetmiştik. "Hastalığa yönelik bir aşı hazırlandı, ancak devlet düzeyinde toptan satış yapılacak" diye de altını çizerek belirtmiştik. Bu yazımızda "diğer önlemlerden" söz etmek istiyoruz. Belçika Hükümeti tarafından küresel influenza salgını konusunda görevlendirilen Van Ranst alınabilecek önlemler konusunda şu bilgileri verdi:
"Yapılacak en iyi şey, "en kötü konusunda" hazırlık yapmış olmak. Malum insanların yaşam süresi uzuyor, ama verilere bakınca görüyoruz ki bu durum 1918'de ciddi olarak bozulmuş. İkinci Dünya Savaşı'nın yaşandığı 1940'larda bile grafiklere yansıyan bir etki görmedik. Çünkü 1918'de 50-100 milyon insan öldü. 19. yüzyılda pandemi "at hızıyla", 1918'de tren hızıyla gidiyordu; gelecekte ise uçak hızıyla yayılacaktır. Biz Belçika'da "öyle bir plan yapalım ki, bu iyi bir başlangıç olsun" dedik. Bir küçük grup koordinasyon amacıyla hazırlandı, daha sonra genişletildi. İki kısımdan oluşuyor, biri kuş gribi, diğeri de insana geçmesi durumunda yapılması gereken plan. Ancak bu iki plan birbirinden ayrılmamalı, kamu bilgilendirilmeli. Bu iletişim en temel noktayı oluşturuyor ve açıkça yapılmalı. Kamu planın parçası olmalı ve öyle hissetmeli. www.influenza.be <http://www.influenza.be> diye bir web sitesi kurduk. Ücretsiz bir telefon numarası da var. İnternette bazı hazırlanmış klipler, video klipler var, insanlar hasta olduğu zaman ne yapılması gerektiğini anlatıyor".
Belçika'nın eğitim çalışmaları örnek alınmalı
Van Ranst bunları yapma sebeplerinin, pandemi başladığı zaman hazır durumda olmak olduğunu söylüyor. Gazetecilerin böyle bir salgında kendilerini nasıl koruyacakları konusunda öncelikle bilgi edinmeleri gerekiyor, zira mesajın alınması ve iletilmesi kolay olmayacak. Başka bir önemli alan da gözlem ve kontrol. Ne kadar grip hastası olduğunun bilinmesi gerekiyor, Belçika bu nedenle doktorlardan ve sağlık çalışanlarından oluşan birtakım kurmuş, Hollanda ve Portekiz'le eğitim konusunda işbirliği yapmışlar. Bu yıl Avrupa Birliği'nden destek almışlar, çünkü daha fazla veri daha fazla güvenilir bilgi anlamına geliyor. Her ülkenin kendi referans laboratuvarına sahip olması gerekiyor. DSÖ'nün böyle laboratuvarı var, ama bütün ülkeler bunun içinde yer almıyor.
Diğer bir önemli konu da hijyenik önlemler, zira hastalık öksürünce ortaya çıkan damlacık enfeksiyonuyla bulaşıyor. Bu nedenle koruyucu maskeler önem yaşıyor. Zira ellerimizle sık sık yüzümüze dokunuyoruz. Ellerin yıkanması bu nedenle büyük önem taşıyor. Salgın olması durumunda ucuz kağıt maskeler işe yaramıyor. Ameliyat maskeleri ve N95 maskeleri işe yarayabiliyor. Belçika 32 milyon maske stoklamış profesyonel maskeden de 6 milyon stok yapılmış, bunlar FFP2 maskeleri, bu maskeler özellikle kendinizi korumak için işe yarıyor. Söz konusu önlemlerin esas amacı, "domino taşları etkisini" ortadan kaldırmak. Hasta ve sağlıklı insanlar birbirinden ayrılmalı, hasta olanlar işe gitmemeli. Kimin bu hastalığı yaydığı da saptanmalı. Özellikle çocuklar virüsü üretme kapasitesine sahipler. Bu nedenle kontrole çocuklarla başlamak gerekiyor; gerekirse okullar kapatılmalı, ama bu zamanında yapılmalı. Zira okullar kapanınca çocuklara bakacak insan gücü gerekecek. Eğer çok geç kapatılırsa, bu durumda da hastalık yayılacak.
Sektörler kendi planlarını yapmalı
İş planının da doğru yapılması gerekiyor, örneğin enerji sektörünün sürdürülmesi gerekiyor. Şirketlerin planları genellikle küçük felaketler için hazırlanmış. Üç dört ay sürecek krizlere hazırlanılması gerekiyor. Aynı şekilde komünikasyon sistemi de önemli. Mesela evde daha fazla insan çalışıyorsa, buna uygun bir telekomünikasyon sistemi hazır olmalı. Ulaşım ve dağıtım sisteminin çalışıyor olması gerekiyor, aksi takdirde su ve yiyecek olmayacak. Hastaneler kapasitelerinin üstüne çıktığında, emekli olmuş doktorlar geri çağırılabilir. Sonuçta her şey o bölgede yaşayan halka bağlanıyor. Bu planın daha önceden verilmesi gerekiyor.
Ve elbette Belçika bütün nüfus için gerekli olan aşıyı şimdiden satın almış, zira öncelikleri nüfusu korumak. Buna karşılık "bütün ülkeler 'öncelik' listesi yapıyor, bunu biz insanları sınıflandırmak olarak kabul ediyoruz" diyorlar. Aynen seçimlerde kullanılan sistemle, bir ya da iki gün içinde herkesi, aşılamayı planlıyorlar.