Küresel ekonomiyi yeniden şekillendiren teknoloji “blockchain”
Kenan GÜLER / Ph.D.c Gümrük Müşaviri Blockchain Girişimcisi
Almanya’da ortaya çıkan Endüstri 4.0 kavramı, artık dünyanın hemen hemen her yerinde yaygın bir şekilde aynı tanımlama ile veya farklı tanımlamalar ile çok iyi bilinmektedir.
Kendini yöneten ve birbirleriyle bağlantı kurabilen sistemlerin, yazılımların ve akıllı cihazların oluşturulması, özellikle de “Siber-Fiziksel Sistem” ve “Nesnelerin İnterneti” gibi kavramların bilinmesi ve bilinenin de kullanılabilir hale getirilmesi ile mümkündür.
Banger’in “Endüstri 4.0 ve Akıllı İşletme” kitabındaki tanımlamasına göre; 20. yüzyılın son çeyreği ile birlikte bilişim ve iletişim teknolojilerinde hızlı bir gelişme oldu. İnternetle ilgili uygulamalar ve bunların kullanıcıları sayı ve çeşitlilik olarak adeta bir patlama yaşadı. Endüstri 4.0 olarak ifade edilen süreç, üretim ve hizmet sektörlerindeki ürün tanımlamasını yeni bir boyuta taşıdı. Bu akış içerisinde veri toplama, veri değişimi, otomasyon ve üretim teknolojilerinde eski dönemlerle karşılaştırılamayacak ölçüde değişimler oluştu. Endüstri 4.0 kavramı bu gelişmeleri düşünsel anlamda birleştiren bir yaklaşım olarak ortaya çıkarıyor. Basit olarak söylendiğinde Endüstri 4.0; bilişim, iletişim, İnternet, veri toplama ve yayma, robot kullanımı ve otomasyon teknolojilerinin yeni üretim olanakları ile entegrasyonu anlamına geliyor. Büyük oranda fiziksel yapılardan oluşan tedarik zincirlerinin de sanal sistemlerle ve internetle eklemlenmesini ifade ediyor. Bu bağlamda kimi zaman “ışıksız fabrika” bazı durumlarda ise “akıllı fabrika” adı verilen yeni bir teknolojik üretim uzayı ve modeli ortaya çıkıyor.
Tam bu gelişmelerin ortasında, hayatımıza Bitcoin ile giren Blockchain teknolojisi Bitcion den daha da yıkıcı bir hızla küresel ekonomiyi şekillendirmeye başlamış durumda.
Dünyada birçok özel girişim blockchain teknolojisi üzerine çalışmalar yapmakta, fintech, tedarik zinciri, gıda, sağlık alanlarında yeni yeni uygulamalar hayata geçirmektedirler. Bu gelişmelere ülkelerin hükümetleri ve diğer kurumları kayıtsız kalamamış ve dünyada teknoloji lideri ülkeler Blockchain teknolojisine hızla yatırım yapmaya başlamışlardır. Önemli olan teknoloji okur yazarlığı az olan ve hala bu konularda gelişme çabası içerisinde olan ülkelerin bu teknoloji karşısında alacağı pozisyonlardır.
Geçmiş sanayi devrimlerinde olduğu gibi bu yeni teknolojide de geride kalan ve sadece kullanan pozisyonunda onlarca ülke olacağını şimdiden söyleyebilirim.
Son gelişmeler ışığında herkesçe bilindiği üzere, geleceğe yönelik kamu hizmeti sunabilmek için yapısal ve kültürel değişimi ele alırken yaratıcı teknolojiler uygulayan, dijitalleşmeye yönelmiş kamu hizmeti kuruluşları için fırsatlar çok büyüktür.
Bu nedenle, kanımca, artık zaman geçirmeden ülkemizde de hükümet yetkililerinin teknolojinin gelişmesi ve benimsenmesi için tüm tabana yayılacak bir politika üretmesi yerinde olacaktır. Özellikle Blockchain kavramını daha iyi anlayabilmek için resmi görevliler daha kapsamlı bir çaba içerisine girmeli ve “Blockchain” kavramını ve özellikle uygulamalarını daha iyi anlamalıdırlar.
Çünkü bu teknoloji farklı sorunları çözmek için yepyeni bir bakış açısı ve anlayış getirmektedir. Dün yaptığımız uygulamaları iyileştirerek değil, yerine tamamen yenisini koyacak (yıkıcı) sistemler üzerine çalışılmalıdır.
Aslında, ülke olarak önümüzde iki seçenek var;
Blockchain teknolojisi ve diğer teknolojileri diğer gelişmiş ülkelerden satın alıp kullanmayı mı tercih edeceğiz yoksa birçok ülkeden önce davranıp oyun kurucu rolünü üstlenerek bu teknolojileri ihraç eden mi olacağız?
Bunun cevabını bir an önce netleştirip, ülkemiz kamu liderlerinin blockchain teknolojisi ile ilgili acilen eylem planlarını hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.