Küresel eğilimler tedbirli olmayı gerektiriyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

2019 yılının olası eğilimler ve beklentilerin seyri açısından nasıl bir dönem olacağı konusu tüm kesimler açısından özel bir önem taşır. Olası tehlikeleri ve fırsatları öngörebilmek için, farklı kesimler güçleri oranında çaba harcar. Bu konulara ilişkin kamuoyuna aktarılan değerlendirmeler ise, öncelikle geniş kesimlerin yönlendirilebilmesi ve kendi çıkarları açısından uygun koşulların tesisi amaçlarına yönelik olduğu için bazı önemli değişkenleri görmezden gelir.
Etkili ve yetkili kesimler arasındaki bakış açıları ile geniş kesimlerinki arasındaki ortak payda, belirsizliğin çok yüksek olduğu koşullarda önemsiz seviyelere gerileyebilir; 2019 senesinin, bu türden bir dönem olması ve tatsız sürprizleri beraberinde getirmesi ihtimali oldukça yüksek görünmektedir. Küresel kriz sonrasındaki on yıl genelinde yaşananlar, daha farklı düşünmeye izin vermemektedir.

Sürdürülebilir olmayan eğilimler ve geleneksel olmayan politikalar bileşiminin dayattığı koşullar, faaliyet dışı gelir yaratma amaçlı girişimleri ön plana çıkartmış ve gidebildiği yere kadar sorunların ağırlaşmasına izin verilmişti. 2006 yılı Mayıs ayında yaşanan öncü dalgalanma ve arkasından gelen küresel kredi krizi ciddi sıkıntıları beraberinde getirmişti.

Varlık değerlerinin balonlaşmasına alternatif üretilemedi

Devamında anormal seviyelere yelken açan parasal genişleme dalgalarına rağmen, uzlaşıya dayalı bir çözüm üretilemedi. Faaliyet dışı gelir yaratan pozisyonlar küçültülemedi, varlık değerlerinin balonlaşmasına alternatif üretilemedi; siyasiler küresel uzlaşıya dayalı çözüm konusunda hiçbir şey yapamadı ve sorunlar ağırlaştı. Küresel ekonomi kırılganlaştı ve büyümesi önlenemeyen korkular her tarafı sardı.

Son haftalarda ağız birliği etmişçesine, ABD para otoritesinin tasarrufları konusunun tartışmaya açılması bir çeşit imdat çağrısı anlamında olabilir! Gemileri yakarak meçhule yapılan yolculuğun sebep olduğu yorgunluğa bağlı olarak, tüm kesimlerin direncinin tehlikeli olabilecek şekilde azaldığı anlamına gelebilir! Böyle gider ise riskten kaçınma eğiliminin yıkıcı bir paniğe dönüşmesi olasılığından çok endişe ediliyor ve bu olumsuzluktan bir süre daha kaçınmanın yolları zorlanıyor olabilir!

Piyasalarındaki sert satış dalgası, sabır sınırlarının taştığını düşündürüyor

Geride bıraktığımız yılın ilk ayının sonunda ve son haftalarında, sermaye piyasalarında yaşanan sert satış dalgaları sabır sınırlarının taşma sınırına yakın olduğunu düşündürüyor. Söz konusu olumsuzlukların, ticaret savaşları ve jeopolitik gerginliklerdeki tırmanış öncesinde ve geçici süre ile rafa kaldırılmış olması sonrasında gerçekleştiği dikkat çekiyor. Faaliyet dışı gelir yaratmak amacı ile alınmış pozisyonların, 2013 senesinden sonra 2018 yılını ciddi bir zararla tamamlamış olması tüm kesimleri çok daha tedbirli olmaya zorluyor; küresel ödemeler sisteminin kırılganlaşması engellenemiyor.

Ağırlaşmış sorunlar ve açığa çıkmasından endişe edilen büyük dengesizlikler, hareket yeteneğinin önemli ölçüde daraldığına işaret ediyor. Ekonomik ve siyasi beklentilerin bozulması, piyasalardaki işlem hacimleri istikrarsızlaşırken fiyat oynaklıklarının kontrolsüz bir şekilde artması önlenemiyor. Yapılabilenler, güven bunalımının sinsice büyümesini daha fazla geciktiremiyor. Tek kutuplu anlayışa göre alınmış riskler, çok kutuplu yapı olasılığının güçlenmesini taşıyamıyor ve korumacı dayatmaları hazmedemiyor. Yeni ekonominin nimetlerinden yararlanarak rekabet gücünü koruma çabaları, sorunların ağırlaşmasını önleyemiyor. Çaresizliğin farkında olanlar, stratejilerini değiştirerek başının çaresine bakmaya yöneldikçe eğilimler kontrol dışına çıkıyor.

Bu aşamada sormak gerekiyor! Olumsuzlukların rafa kaldırılması biraz olsun zaman kazanılmasına yardım eder ve 2019 yılının endişe edildiği kadar olumsuz olmasını engelleyebilir mi? Başarısızlıklar, başarı elde edilmiş gibi pazarlanarak geniş kesimlerin bir süre daha sakin kalması sağlanabilir mi? Bu türden sorulara hangi kesimlerin evet yanıtı vermek zorunda kaldığını biliyoruz, tek sesli kampanyalarını izliyoruz! Bu duruma düşülmesini engelleyemeyenlerin çözüm üretme yeteneklerinin tümü ile tükenmiş olduğunu ve farklı kesimleri yönlendirebilme yeteneklerinin hızla azaldığını algılayabiliyoruz!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar