Küresel düzen çatırdıyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Birkaç hafta sonrasına ilişkin isabetli tahmin yapabilme olasılığının hızla azaldığı bir dönemden geçiyoruz. Küresel koşullara ilişkin varsayımların aniden çökmeye başlaması, finansal piyasalar tarafından fiyatlanabilmesi pek mümkün olamayan olasılıkların hızla güçlenmesine sebep oldu. Küresel kırılganlık endişeleri hatırı sayılır oranda yükseldi; yıkıcı panik eğilimlerin yaşanmasını ve beklentiler üzerinde belirleyici olmasını engellemek, öncelikli amaç haline dönüştü!
Birkaç hafta öncesine kadar, kısa vadeli eğilimleri birbirine eklemleyerek günü kurtarmayı başarı sayanların keyfi yerindeydi! Ticaret savaşları konusundaki endişeler rafa kalkmıştı, küresel ekonomideki durgunlaşma yönündeki beklentiler ise faiz düşüş beklentilerini beslediği için finansal piyasaları rahatlatan bir unsurdu. Basra körfezindeki dehşet dengesi ise herkesi tedirgin ediyordu; fakat tarafların ilk hamleyi yapan olmaktan kaçınması gerginliğin görmezden gelinmesine katkı yapar hale gelmişti.

ABD para otoritesinin seri faiz indirimi olasılığının aktif bir şekilde pazarlanması, ağırlaşmış sorunların ağrı kesicisi olarak görülüyordu. Herkesi memnun etmenin olanaksızlaştığı, varsayımlardan birinin çalışmaması durumunda ne tür tetiklenmelerin yaşanacağı tümü ile unutulmuştu. Ortaya çıkan derinlik sarhoşluğu ve çaresizlikler, etkili ve yetkili kesimleri tedbirsizliğe teşvik eder durumdaydı!

Temmuz ayı sonundaki ABD para otoritesi Açık Piyasa İşlem Komitesi toplantısından çıkan karar sonrasında, önemli varsayımlar çökmeye ve tüm hesaplar çatırdamaya başladı. Faizlerin çeyrek puan düşürülmesi sürpriz değildi; fakat basın toplantısı sırasında seri faiz düşüşünün söz konusu olmadığı anlaşılınca ortalık karışmaya başladı. Profesyoneller risklerini azaltmak ve piyasa yapmak adına fazla zamanları kalmadığını anlayınca, her şeyin rengi değişmeye başladı! Birkaç gün içinde ABD Yönetiminin Ticaret Savaşı ve Yaptırımlar dosyalarını raftan indirerek, çok yönlü tacizlerini yoğunlaştırması sakin kalınabilmesini iyice zorlaştırdı! Finansal piyasalar ve beklentiler, şiddetli bir şekilde sarsılmaktan kurtulamadı.

Ülkemizdeki Ekonomi Yönetiminin oyun planı da küresel koşulların son bir haftada olduğu gibi değişmeyeceğini varsayan bir yapıdaydı! Dolar faizlerinin seri bir şekilde gevşeyeceği, risk alma isteğinin artacağı, gelişen ülke paralarının değerleneceği ve faizlerinin geriletilebileceği yönündeki beklentiler üzerine hesap yapılmıştı. Talimatlı işlemler ile üç aydır kurlar güçlü bir şekilde geriletilmiş, para otoritesi nezdindeki Başkan değişikliği ile yüksek oranlı ve seri faiz düşüşü için gereken mesajlar verilmiş, altyapı hazırlanmıştı. Küresel gelişmeler ise oyun alanının zeminini çökerterek tüm hesapları bozdu; Ekonomi Yönetimi ve piyasalar ise, böyle bir durum olmamış gibi tavırlarını sürdürmek dışında seçenek üretemediler!

Gelişen ekonomilere net sermaye girişi olmayacağı, kırılgan olanlarda yaşanacak finansal dalgalanmaların bulaşıcı nitelik taşıyarak panik eğilimlere katkı yapabileceği yönündeki endişelerinin derinleşeceği ve ekonomik beklentilerin olumsuzlaşmaya devam edebileceği yönündeki algılar güçlendi. Kısa vadede bunları etkisiz kılmak üzere yoğun çaba ve kaynak harcanmış olması, her şeyin yoluna girdiği anlamına gelmiyor! Tam aksine, mevcut yükler ve artan belirsizlikler ile nasıl mücadele edileceği konularında, ciddi bir çaresizlik yaşandığı görülüyor! Fiili durumu, ABD para otoritesinin seri faiz düşüreceği beklentisinin gerekçesi yapmak ve hesapları bu yolla rayına sokmaya çalışmak pek ikna edici olamıyor.
Küresel piyasalarda kötü fiyatlamalar var ve bu şekilde devam pek olası görünmüyor. Altın dışındaki emtia fiyatları güçlenen durgunluk endişeleri nedeniyle geriliyor ise, özel sektör ve gelişen ülke risk primlerinin artması gerekir! Ticaret savaşlarının alevlendiği, durgunluk yönlü beklentilerin güçlendiği ve rekabet koşullarının hızla olumsuzlaşarak istikrarsızlığı besleyeceği koşullarda daha farklı bir sonuç beklenemez. Kötü fiyatlama çaresizlik anlamındadır ve sistemik risk algısının artmasını engellemez!


Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar