Küresel büyüme

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Yunanistan'da ikinci kredi anlaşmasıyla ilgili yasa tasarısının parlamentoda kabul edilmesi olumlu bir gelişme fakat Yunanistan'ın sorunlarının tamamen çözüldüğü anlamına gelmiyor. Hatırlanacağı gibi 130 milyar euroluk ikinci yardım paketinin tasarruf önlemleri ve özel sektör borç takası konuları ile ilgili şartları üzerinde 15 Şubat'a kadar anlaşma sağlanması gerekiyordu. İkinci yardım paketinin ülkenin 20 Mart'taki 14,4 milyar euro tutarındaki itfasını gerçekleştirebilmesi açısından önemli olduğu görüşündeyiz. Fakat daha önce de ifade ettiğimiz gibi özel sektör borç takasının ve Avrupa Merkez Bankası başta olmak üzere kamunun elinde bulunan borçların durumu hala son derece kritik konular.

Şu an çok fazla gündemde olmayan bir konu ise küresel büyüme ile ilgili. Son zamanlarda gelen bazı veriler soru işaretleri yaratıyor ve bu durum da küresel büyümeye yönelik riskleri hafife almamak gerektiğini düşündürüyor.

Örneğin Japonya'nın 4. çeyrek büyümesinin yüzde 2,3 düşüş göstermesinde Tayland'daki sel ve yenin değerinin yüksek olması gibi sebeplerin etkisi var. Bu noktada nispeten zayıf Japon ihracatının devam ediyor olması düşündürücü. Japonya'nın dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olmasının ötesinde,  ihracatının küresel talep açısından iyi bir öncü gösterge olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca Japonya'nın, geçen yıl 1980 yılından bu yana ilk kez dış ticaret açığı verdiğini de not etmek istiyoruz.

Küresel büyümenin göründüğünden daha zayıf olabileceğini düşündüren tek yer Japonya değil. Örneğin, Ocak ayında, Güney Kore'nin ihracatı 2009 yılından beri ilk kez yıllık bazda düşüş gösterdi. Benzer şekilde Tayvan iş güveni 2009'dan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Bazı piyasalardaki fiyat hareketlerinin de bu görüntü ile uyumlu olduğunu düşünüyoruz. Shanghai Vadeli İşlemler Borsası'nda vadeli çelik fiyatlarının düşüşü bu hareketlerin yine bir örneği.

Öte yandan, görebildiğimiz kadarıyla genel beklenti Çin'in parasal ve mali gevşeme tedbirleri ile küresel ekonomi üzerinde oluşabilecek baskıyı hafifletebileceği şeklinde. Nitekim Çin Başbakanı Wen'in son açıklamaları da parasal koşulların gevşetilebileceği beklentilerini tekrar arttırdı. Fakat Çin'deki enflasyonun henüz bu tür önemli bir gevşetmeyi destekleyici durumda olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca Çin'de yerel yönetim bilançolarının ciddi bir kötü borç sorunu barındırdığına dair yorumlar da var. Nitekim Financial Times'ta yer alan bir değerlendirmeye göre Çin, yerel yönetimlerin borçlarının vadesini dört yıla kadar uzatmak için Çin bankalarına talimat verdi.

Bu hafta da Yunanistan ile ilgili gelişmeler takip edilecek ve ABD'de açıklanacak makro verilerde son verilerin verdiği güçlü sinyallerin devamı aranacak. Bugün perakende satışlar ile konut verileri, Perşembe Phily endeksi ve Cuma da TÜFE rakamı açıklanıyor. Ayrıca FED Başkanı Bernanke'nin Perşembe günü yapacağı konuşma da merakla bekleniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017