Küresel büyüme ve Avrupa
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Haftasonu açıklanan Çin'in resmi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri, ülkenin ekonomik faaliyetlerinin Mart ayında yükseldiğini ve son 11 ayın en yüksek seviyesine ulaştığını gösterdi. Bu açıklanan resmi PMI verisi Çin'in bu yıl da yüksek büyüme hızına ulaşacağını düşünenleri cesaretlendirecektir. Hatırlanacağı üzere geçen hafta açıklanan resmi veri için öncü gösterge olarak izlenen, HSBC PMI rakamları açıklanmıştı. HSBC rakamları Mart ayında 49,6'dan 48,1'e gerilerken, endeks detaylarında yeni siparişlerde düşüş hızlanarak devam etmiş ve son dört ayın en düşük seviyesine gerilemişti. Aralarında metodoloji farkı olmasına rağmen, iki veri arasındaki makasın bu kadar açılmış olmasını ilginç buluyoruz.
Öte yandan Çin'de borsanın yılbaşından bu yana performansı, bono - verim eğrisinin yataylaşması, Asya'nın genelinde ve özellikle de Avustralya'dan yakın dönemde gelen son veriler Çin'de büyüme ivmesinin düştüğü izlenimini veriyor. Örneğin Japonya'nın Mart ayı Tankan verisi de aynı Avustralya verilerinde olduğu gibi, Asya talebinin güçlü olduğunu göstermekten uzak.
Bu anlamda Çin resmi PMI verisine piyasa tepkisinin şu ana kadar cılız kalmış olması da düşündürücü.
Bu arada, Avrupa konusu gündemden düşmüş gibi görünmesine rağmen, özellikle İspanya tekrar piyasaların odak noktalarından biri haline gelebilir. İspanya'da açıklanan zayıf PMI verisi de bu öngörüyü destekler nitelikte.
Cuma günü Kopenhag'da kabul edilen "güvenlik duvarı" niteliğindeki Avrupa yardım fonu miktarının arttırılması, henüz başka ülkelerden ek katkı sözü şeklinde uluslararası bir yanıt bulamadı. ABD ve BRIC ülkeleri henüz güvenlik duvarını artırmak adına IMF için ek fon sağlamaya istekli olduklarına dair herhangi bir işaret vermedi.
Yeni 800 milyar euroluk güvenlik duvarının, hali hazırda olan programların bir araya getirilmesinden kaynaklandığını ve Almanya'nın 211 milyar euroluk teminat boyutunu artırarak sonuçlanmadığını düşünüyoruz. Aksi takdirde, Alman teminatlarının artmış olması gerekirdi. Nitekim, Alman hükümetinin sözcüsü Seibert'in açıklamalarından da, Almanya'nın teminat miktarını arttırmak gibi bir niyetinin olmadığını anlıyoruz.
Hafta geneline bakacak olursak ABD'de Mart ayı istihdam rakamları ve bizde Çarşamba açıklanacak olan enflasyon verileri önemli. Ayrıca Almanya ve İngiltere'de açıklanacak sanayi üretimi rakamları ve bölge genelinde açıklanacak enflasyon rakamları hafta genelindeki kritik konu başlıkları. Bu hafta Avrupa ve İngiltere Merkez Bankaları'nın faiz toplantıları da önemli gündem maddeleri.