Küresel belirsizlik algısında yükselme eğilimi
Son yılların en hareketli döneminde olabiliriz. Bir taraftan ekonomik göstergeler yeniden bir enflasyon riski unsuruna işaret ederken, bir taraftan ticaret savaşları olayın sadece fiyat hareketleri ile sınırlı kalmayacağına ve siyasi tarafa da evrileceğine işaret ediyor.
Ayrıca Trump’ın savaşları bitireceği söylemine rağmen jeopolitik tartışmaların devamı da kısa vadede hisse senetleri, emtialar ve kripto piyasalar tarafından takip ediliyor.
Küresel enflasyon görünümü kararsız...
Kendimizden başlayalım. TCMB’nin 2025 yılının daha ilk toplantısında yıl sonu hedefini yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltti. Beklenmiyordu zira TCMB 2025 yıl sonu hedefini daha Kasım ayında yüzde 21 olarak açıklamıştı. Toplantıda bu revizyonun nedeni teknik bir dille açıklansa da beklenti yönetimi açısından olumlu olmadı.
Rasyonel ekonomi politikalarının, faiz oranında nötr’ü bulmak ve ayrıca maliye politikası eşgüdümü ile sağlanacağına dikkati çeken TCMB, hem faiz indirimine gitmiş hem de enflasyon tahminini yukarı yönlü revize etmiş oldu. Birinden birini biraz ertelemiş olsaydı, daha sağlam bir algı yaratabilirdi. Belki de ‘Merak etmeyin her şey kontrolüm altında’ mesajını vermek istedi.
Ama şunu da ekledi: “Yukarı yönlü riskler ağır basıyor. Dolayısıyla ihtiyatlı duruş daha da önem kazandı.” Böylece belirsizliğin altını da çizmiş oldu. Durum sadece bizim için bu şekilde değil elbette. ABD’de en son açıklanan enflasyon verisi de yüzde 3’e işaret etti. FED’in faiz kararında elini rahatlatacak oranın yüzde 2 olduğunu biliyoruz. Gerçi FED bu koşulları beklemeden faizde indirime gitmeye başlamış olsa da, son açıklanan enflasyon rakamı ve beklenen Trump etkileri, temkinli duruşun devamına işaret ediyor.
Bazı yorumlar FED’in bırakın faiz indirmeyi, yeniden faiz artışına gitmesi ihtimalini ortaya koysa da, şimdilik senaryolarda bulunması gerektiğini düşünmüyorum. Aynı veriye AB tarafı için baktığımızda yine benzer koşullar rahatlıkla gözlenebilir. Faiz indirimlerinin gecikmeli enflasyon etkileri AB Bölgesi için de yukarı yönü işaret etse de, AB Merkez Bankası bölgesel büyüme sorunları nedeniyle faiz kararında enflasyon riskini göze alacaktır.
Dünya Belirsizlik Endeksi yeniden tırmanışta
Son zamanlarda bu çeyrek dönemlik endeks epey dikkatimi çekmekte. Endeksin 2024 yılı son çeyrek verisine göre hem Dünya genelinde hem de ülkeler alt kırılımlarında belirsizlik algısı artıyor. Ben de bir süredir takip ettiğim bu veriyi bu yazıma taşımak ve kısaca bahsetmek istedim.
Bu data143 ülkeyi kapsayan Economist Intelligence Unit kapsamında çeyrek dönemlerde yayınlanan ülke raporlarının, bir metin madenciliği tekniği ile incelenerek, raporlarda geçen belirsizlik temalı kelimelerin sayısının tespiti ve metin geneline oranlanması ile hesaplanıyor. Kısaca bu endeksi inceleyerek, Dünya’da ki belirsizlik tansiyonuna ilişkin algıyı ölçmek mümkün.
Mesela endeksin 1990’lı yıllardan bu yana en yüksek değerinin, pandemi dönemine denk geldiğini görebiliyoruz. İkinci sırada yine Trump 1.0 dönemini de kapsayan Çin ile gergin ilişkiler ve ticaret savaşları dönemi küresel belirsizlik algısının endişe verici bir seviyeye yükseldiği gözlenmekte. En son açıklanan 2024 son çeyrek verisi bu endekste yeniden yukarı yönlü bir harekete işaret etmekte. Karar almak zorlaşıyor.
Finansal piyasalarda dalgalanma sürecek...
Finansal piyasaların son 5 yıllık verisindeki dalgalanmalar izlenmekle beraber özellikle son 1 yılında yüksek oynaklıklar kafa karıştırıyor. MB’lerin talebiyle altındaki artış göz alırken, bu belirsizlik koşullarında yatırımcı için ılımlı kalmaya devam edeceğini söylemek yanlış olmaz. Öte yandan riskli varlıkların yönünün hızla değiştiğini görmekteyiz. Mesela ETF’lerin her ne kadar kripto piyasaları desteklediğini vurgulasak da, bu piyasalar birkaç saat içerisinde bile önemli kayıplar yaşatabiliyor. Şu an içinde bulunduğumuz koşullarda finansal verileri takip etmenin ve gelişen olayları anlamanın en gerekli olduğu dönemdeyiz.