Kurdaki yükselişten etkilenecek şirketler
Şirketler bilançolarını açıklamaya bu ay sonunda başlıyor. İkinci çeyrekte kurlarda yaşanan yaklaşık yüzde 35’lik artış döviz fazlası olan şirketlerin mali tablolarını olumlu etkileyecek. Döviz açığı olan şirketler ise kur farkı zararı yazacak.
Borsa yatırımcısının yüzü gülüyor. Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminde yapılan değişiklik ve verilen mesajlar piyasa oyuncuları tarafından pozitif karşılanmışa benziyor.
25 Mayıs’ta 4 bin 404 puana kadar inen BIST 100 Endeksi, cuma günü 6 bin 223 puanla Türk Lirası bazında tarihi zirvesini gördü. İki tarih arasında endekste yaşanan yükseliş yüzde 40’ı aştı.
Dolar kuru ise 25 Mayıs-7 Temmuz tarihleri arasında yaklaşık yüzde 30 yükseldi. Geçmiş aylarda yaşadığımız ‘dolar yukarı, endeks yukarı’ korelasyonunun benzeri son dönemde yeniden sahneye çıkmış durumda.
Temmuz gündemi yoğun
Borsa endeks bazında rekorlar kırsa da hisse bazında fiyatlamalara bakıldığında çok sayıda hissenin kendi zirvesinden oldukça uzak olduğu görülüyor. Dolayısıyla borsadaki sert yükseliş herkesi aynı oranda mutlu edemedi.
Ancak borsa ile ilgili beklentiler olumlu. Yılsonu endeks tahminleri birer birer yukarı yönlü revize ediliyor. En çok dillendirilen hedef 7500- 8000 puan aralığında yoğunlaşıyor. Tabi bu hedeflere ulaşılması ekonomi yönetiminin atacağı adımlara ve alacağı kararlara bağlı.
Bu anlamda temmuz ayı yoğun bir gündeme sahip. 20 Temmuz’da yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkacak faiz kararı, 27 Temmuz’daki Enflasyon Raporu toplantısında verilecek mesajlar, para politikasındaki sadeleşme kararları ve maliye politikası cephesinden gelecek haberler yakından izlenecek.
Şirketler tarafında ise ay sonu açıklanmaya başlayacak ikinci çeyrek bilançoları fiyatlamaları etkileyecek bir diğer önemli gündem maddesi. Haziran sonu itibarıyla bilançolarda kullanılacak değerleme kurları da belli oldu. Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan yılın ikinci çeyreğinde dolar yüzde 34.9, euro yüzde 35.3, Japon Yeni yüzde 24.8 değer kazandı.
Kurlardaki bu hareketten döviz fazlası olan şirketler olumlu etkilenirken döviz açığı olanların mali tablolarında kur artışının olumsuz etkisi görülecek. Yılın ilk çeyreğinde dolardaki artış yüzde 2.4, eurodaki artış ise yüzde 4.6 ile görece daha az olmuştu.
Öne çıkan şirketler
Ziraat Yatırım, şirketlerin mart sonu net yabancı para pozisyonunun aynı kaldığı varsayımına göre bir rapor hazırladı. Rapora göre ikinci çeyrekte en yüksek kur farkı geliri yazacak şirketler Aselsan, Doğan Holding, Şişe Cam, Sabancı Holding, Aksa Enerji ve GSD Holding olarak sıralanıyor.
İlk çeyrek sonunda 12.5 milyar TL döviz fazlası olan Aselsan’ın ikinci çeyrekte 4.5 milyar TL kur farkı geliri yazacağı tahmin ediliyor. Doğan Holding’in ikinci çeyrekte yazması beklenen kur farkı geliri ise 2.1 milyar TL.
Finansallarını dolar cinsinden tutan Türk Hava Yolları’nın (THY) 9.1 milyar TL kur farkı gideri yazması bekleniyor. Sasa, Ak Enerji, Ülker, Vestel, Kardemir, İzmir Demir Çelik en yüksek kur farkı zararı yazması beklenen diğer şirketler olarak öne çıkıyor.
Yükseliş sürüyor ama…
BIST 100 Endeksi’nin haftalık bazdaki grafikte haftayı 5 bin 700 – 5 bin 750 puan seviyesinin üzerinde tamamlaması teknik açıdan oldukça olumlu. Şimdi takip edilmesi gereken nokta bu seviyenin kuvvetli destek bölgesi haline gelip gelmeyeceği. Zira bu bant üzerinde kalınması ve bu bölgenin kuvvetli destek aralığı olması paritede yukarı yönlü hareketi destekleyecek teknik anlamdaki en temel unsur olacak.
Bunun yanında endeksin 22 Mayıs 2023 başlattığı bir yükseliş trendi de dikkat çekiyor. Bu trendin destek noktasının üzerinde kalınması da şu an için kısa vadeli yönün yukarı olduğunu gösteriyor.
Bu hafta için ise bu trendin destek noktası aynı zamanda yatay destek seviye konumunda da olan 5 bin 700 puan seviyesinde. Haftalık indikatörler her ne kadar pozitif yönde sinyal üretse de sert yükselişin ardından gelebilecek kar satışlarına karşı dikkatli olunmalı.