Kurda istikrar algısını tesis edebilmek
Yurtiçi piyasalarda önemli bir güne başlıyoruz. TCMB’nin para politikası toplantısı bugün yapılacak. Enflasyon verisinin ardından TCMB’nin yaptığı açıklamalar ve verdiği mesajlar piyasalar tarafından net bir faiz artışı olarak algılanmıştı. Beklentiler 200 ile 700 baz puan gibi geniş bir alana yayılmış durumda. Ancak ağırlıklı beklentiler TCMB’nin yaklaşık 400 baz puan civarında bir faiz artırımı yapacağı yönünde bulunuyor. Mevcut faiz artırımı %19.25 olan fonlama maliyetine göre alınırsa aslında net anlamda 250 baz puanlık bir artırım anlamına gelecek.
TCMB’nin işi kolay değil. Bir tarafta TL’nin Dolar ve Euro karşısında daha istikrarlı bir süreç içerisine girmesi gerekli. Bunun için dolaylı yollardan daha çok faiz artırımı çok daha etkili bir seçenek. Ancak diğer yandan soğuyan bir ekonomi var ve bu soğumanın kontrollü bir şekilde olması gerekli. Faizlerde sert bir artış yumuşak inişi aniden sert bir inişe çevirebilir. Bu nedenle kıvamında bir faiz artışı yapması gerekiyor. Başka deyişle TCMB büyüme ile kur oynaklığı arasında bir seçim yapmak durumunda.
Ancak kurdaki yukarı hareket aslına bakılırsa daha önemli duruyor. Çünkü sürekli yükselen kurlar zaman içerisinde bize yükselen enflasyon ve doğal olarak yine yüksek faiz olarak geri dönüyor. Yüksek faizler ise ekonomideki soğumanın artarak devam etmesine neden oluyor. Bu açıdan bakıldığında kurda istikrarın sağlanmasını öncelik yapmak daha mantıklı görünüyor.
Diğer yandan ABD ile olan ilişkiler, Rahip Brunson meselesi, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım tehditi, İdlip konusu gibi gelişmelerde kontrol altında olmayan risklerin yükünü arttırıyor. Bunlar dikkate alındığında TCMB’nin yapabileceklerinin sınırlı olduğunu zaten sürekli belirtiyoruz. Ekonominin tüm birimlerinden topyekûn ve koordineli adımların peş peşe gelmesi gerekiyor.
TCMB’nin beklentilerin altında kalan bir faiz artırımı yapması durumunda dolar kurunda yukarı yönlü bir hareket oluşması genel beklentiler arasında. Ancak bu hareketin ne şiddette olacağını kestirmek zor. Beklenti yönünde ya da beklentilerin üzerinde bir artırımda ise kurda aşağı yönlü hareketler bekleniyor. Her iki seçenekte ani hareket sonrasında bir dengelenme süreci göreceğiz.
Sonuç itibari ile piyasalar için önemli olan TL’nin gelecek dönemde stabil hareketini koruyabileceğine yönelik beklentilerin ağırlık kazanıp kazanmaması olacak. Başka deyişle beklentiler ne kadar iyi yönetilirse, piyasa algılarındaki iyileşmeler daha net görülebilir. Kurda istikrarlı bir sürecin olacağına yönelik beklentilerin güçlenmesi, dolar bazında oldukça ucuz kalmış Borsa BIST100 endeksi için yabancı alımların başlamasına neden olabilir. Çünkü yabancılar için hisse alımında en büyük riskin kur riski olduğunu biliyoruz. TL’deki zayıflığın gelecek dönemde de devam edeceğine yönelik beklentiler, özellikle yabancıların bu kadar ucuz kalmış borsa da alım yapmasını ciddi şekilde önlemekte.
Ayrıca kurda stikrar algısının güçlenmesi, enflasyon beklentilerini de olumlu etkilemesi açısından önemli olacak. TL’nin en az bir çeyrek istikrarlı bir şekilde hareketini korumasının, enflasyon beklentilerini iyileştireceğini bununda orta vadede faizlerin düşmesine etki edeceğini düşünüyorum.
Bu nedenle Borsa endeksinin 94000 üzerine yerleşerek uzun soluklu pozitif bir döneme girmesi, enflasyon beklentilerinin iyileşmesi, gelecek haftalara ve aylara yönelik istikrarlı kur beklentisinin tesis edilmesi ile mümkün olacak görünüyor. Bugünkü karara bu gözle bakmakta fayda var.