Kurcalama arabayı

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

Her erkek çocuğu küçükken oynadığı babasının otomobili için, mutlaka “Evladım kurcalama” uyarısını almıştır. Kimi bu uyarıyı dinlemiş, kimisi de aksine daha bir hırsla ve sinsilikle o arabayı kurcalamaya devam etmiştir.

Bu girişi yapma nedenim, önümüzdeki yıl seçimlerden sonrası için ekonomi açısından oldukça endişeli olmam.

Zira, rakamlar hiç umut vermiyor. Doların ateşi söndü söylemlerinin, popülist amaçlı yaklaşımlar olduğu aşikar, zira, 3.5’tan 7’ye çıkıp, oradan 5.6’ya gerilemesi, “Ameliyat başarılı geçti, hastayı kaybettik” diye teselli veren cerrah yaklaşımıyla aynı.

Ortada yüzde 50’den fazla bir devalüasyon varken, bunun enflasyon ve dolaylı olarak faizlere etkilerini görmemek mümkün değil.

Hep verdiğim bir örnekle devam edersem, şu anda fırtınanın görece sakin olduğu “gözü” bölgesindeyiz. Vurucu ve yıkıcı etkisini atlattık şimdi daha uzun sürecek bir kaos etkisi bizi bekliyor.

Buradan otomotiv sektörüne gelirsek, mesleğe neredeyse aynı zamanlarda başladığım, 20 yıldan fazladır tanıdığım, Hürriyet Gazetesi Otomotiv Editörü Emre Özpeynirci, kendi sosyal medya hesabında harika bir fotoğraf karesi yakalayıp, yayınlamıştı. Otomotiv Distribütörleri Derneği Başkanı Ali Bilaloğlu’nun, bir sunum anındaki ekrana bakışlarını, biraz da hiciv katan bir dille yansıtmıştı. O karedeki umutsuz ve çaresiz bakış, hiç şüphesiz, sadece o anla değerlendirme yapılırsa çok karamsar bir tabloyu anlatıyor bize.

Tahminlere yönelik gelişmelerin hayata geçme ihtimali, şu anda bizi maalesef bu olumsuz senaryo doğrultusunda hareket etmeye yöneltiyor.

Benim öngörüm, 1.5 yıllık bir dip sürecinin bizi beklediği. Şartlar bu kadar kötüyken, geçen günkü bütçe haberleri içinde yer alan ÖTV’deki gelir artışı hedefi beni iyice karamsarlığa itti. Bu hedefin tutması için, söylenmeyen ama niyetine girilmiş bir ÖTV artışı gerekiyor.

İşte bu yapılırsa, hükümet eliyle altın vuruş gerçekleştirilmiş olur.

O yüzden, benim önerim çok basit. Bırakalım, firmalar kendi hedeflerini bu zor şartlara göre ayarlasınlar.

Zira yapılabilecek en kötü şey, yıl ortasında satışları negatif etkileyecek bir vergi düzenlemesi olur.

Ve hatta vergi artışı yerine indirim yapılsa, yakalanacak satış artışıyla birlikte kümülatif toplamda beklenenden daha yüksek gelir elde edilir.

Lakin, bundan pek umudum yok. Dolayısıyla bırakalım da firmalar pozisyonlarını kötü senaryoya göre alsın. Hesap, kitap yapabilsin.

Bir anlamda, kötünün iyisine razı olup, geçmişe dönelim ve o masum uyarıyı hatırlayalım.
Kurcalama arabayı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018
Son kale 01 Ekim 2018