Kur yükselirken ihracat düşüşünü ihracatçı nasıl değerlendiriyor....

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

İhracatın kur artıkça arttığı ülkemizde yaygın bir kanaatti. Son yıllarda sürekli artış gösteren ihracatta bu yıl yüzde 25’lik kur artışına karşın yaşaan gerileme, ihracatçıları yeni arayışlara itiyor. İhracatın  son açıklanan Eylül ayı rakamında da yüzde 19,8 gerileme yaşanırken, dokuz aylık gerileme ile ihracat yüzde 10’luk düşüşle 106 milyar 287 milyon dolarda kaldı. 2014 yılında aynı dönemde ihracatımız 118 milyar 36 milyon dolardı. Kurdaki yükselişe rağmen ihracattaki bu düşüşün nedenlerini ihracatçı dostlarımla ele alıp çözüm önerilerini dinledim.

İhracatçıların en fazla yakındıkları konu ana pazarlarda yaşanan daralma olarak gündeme geliyor. Irak bir numaradaydı, şimdi Irak ihracatı tesadüflere bağlı diyorlar.

Ukrayna ve Rusya gözde ihraç pazarımızdı. Sorunları nedeniyle gerilere düştüler. Komşularda bu gerileme olurken, geleneksel AB pazarında da düşüş söz konusu. Bu bir yanda AB’de durağanlıktan kaynaklanırken, bir yandan da  Çin’le olan ilişkilerinin etkisinden gündeme geliyor değerlendirmesini yapıyorlar.

İki sene önce Eximbank ihracatçı desteğinde atılım yaparak ihracatçıların yeni pazarlara girişlerinde onlarla birlikte hareket etti. Son dönemde sigortalama ve ödemelerde desteğini artırmayı kestiği gibi, azaltması da ihracatçıların şikayetçi oldukları bir konu olarak yakınmalarına yol açıyor.. Bir ihracatçı bu durumu, “Eximbank ihracatçıyla problemli bir kurum halini aldı. Yeni pazarlarda Bosna’da, Kuzey Afrika’da, Romanya ve Bulgaristan’da yeterli desteği vermiyor. 12 yıldır Bulgaristan’a metal satan ve sattığı firmanın ödemelerinde aksama söz konusu olmayan bir firmanın sigorta garantisini kaldırmış. Bu firmaya ‘sigortayı reessüre edemiyoruz’ diye bilgi vermişler. Eximbank’ın bu tavrı da  ihracatçı açısından önemli olumsuz bir faktör. Pazarlarda daralmalar yaşanırken Eximbank desteklerini artırarak ihracatçıya imkan yaratmalı” değerlendirmesiyle ortaya koyuyor.

“Dolar yükseliyor ihracatçının isteği bu değil mi ?” soruma karşı ise parite değişimine olumsuzluğuyla  cevap veriyorlar:” Bizim isteğimiz doların yükselişinden çok istikrardı. Ağırlıklı olarak hammaddeyi dolarla alıyoruz. Satışımız ağırlklı olarak  gelneksel pazarımız Avrupa’ya ve euro ile. Pariteden ihracatta değer kaybımız bu yılın sekiz ayında 8.9 milyar dolar oldu. Bu da ihracattaki yüzde 10’luk değer kaybına denk geliyor.”

İhracatçıların ortaya koyduğu tablo, bir yandan ihracat artışı için yeni ve dolarla satış pazarlarına yönelmek olarak ortaya çıkıyor. Bir yandan da Eximbank’ın yeni pazarlar konusunda ihracatçıya deisteğini kısmaması artırması isteğine bağlanıyor. İhracatçılar, ambargonun gevşetildiği İran’a ihracatın artabileceğini bu ülke ile 2012’den  2014’e önemli oranda  gerileyen İran dış ticaretinin. 1 Ocak 2015’te yürürlüğe giren 265 gümrük tarife  indirimini içeren Türk –İran Tercihli  Ticarat anlaşması sonrası hızla artabileceğini belirterek bu alanda destek istiyorlar. 2012 yılında 21.8 milyar dolar olan İran dış ticaretimiz, iki yılda yüzde 62 seviyesine inerek 13.7 milyar dolara gerilmişken, ihracatımız da 9.9 milyar dolardan 3.8 milyar dolara gerilemişti. Tercihli Ticaret anlaşmasıyla bu ihracatın 2015 sonunda tekrar 10 milyar dolarlar seviyesine yükselebileceği ve artışın gelecek yıllarda da devam edeceğini ihracatçılar tahmin ediyorlar. Yılın ilk çeyreğinde hazır giyim ihracatının yüzde 100 üzerinde artış olduğunu belirten bir hazır giyim ihracatçısı bu ülkeye hazır giyim ve gıda ihracatında önemli artış olacağına inandığiını belirtti.

İhracatçıların ortaya koydukları tablo, sürekli artarken son yılda gerileme gösteren ihracat konusuna eğilip, sorunlarının çözümü için atılması gereken adımların bir an önce hayata geçirilmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar