Kur şokunun Hazine’ye maliyeti ağır oldu
Merkezi yönetimin borçlarında TL-döviz dengesi on yılda tersine döndü. 2013’te üçte biri oluşturan döviz cinsi borçlar, artık üçte ikiden de büyük bir paya sahip.
Bu yıl haziran ve temmuz aylarında dövizde yaşanan rekor artışlar, Hazine borcunun üçte ikisini oluşturan dövize dayalı borçlarda oluşan kur farkları nedeniyle kamuya ağır bir yük yükledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre merkezi yönetim borç stoku, yılın ilk yedi ayında yüzde 37,7 oranında net 1 trilyon 788,8 milyar lira büyüyerek 5 trilyon 823 milyar liraya ulaştı.
Hazine’nin geri ödemekle yükümlü olduğu söz konusu stokun Türk parası değeri ile 3 trilyon 179,9 milyar liralık bölümünü, yurt dışı krediler ve uluslararası piyasalarda ihraç edilmiş tahviller kaynaklı dış borçlar oluşturdu. Yurt içi piyasalarda gerçekleştirilen iç borç temmuz sonu itibarıyla 2 trilyon 643,1 milyar lira olurken, bunun da 725,6 milyar liralık bölümü döviz cinsinden. Böylece Hazine’nin döviz cinsi iç ve dış toplam borcu 3 trilyon 905,6 milyar liraya, bunun toplam stoktaki payı da yüzde 67,1’e ulaştı.
İki ayda 1 trilyona yakın kur farkı
Merkezi Yönetim Borç Stokunda, ocak-temmuz döneminde kaydedilen artışın 525,3 milyar liralık bir bölümü TL cinsi iç borçlardan kaynaklandı.
Döviz cinsi iç ve dış borçlardaki yedi aylık artış ise 1 trilyon 263,5 milyar liraya ulaştı ve bunun da 1 trilyon 150,4 milyar liralık bölümü kur farkından kaynaklandı. Aralık 2022’de 18,64 TL olan ortalama dolar kuru, bu yılın temmuz ayında 26,4 liraya ulaşarak yüzde 41,8’lik bir artış kaydetti. Bu artışın büyük bölümü ise haziran-temmuz dönemi olmak üzere iki ayda yaşandı.
Haziranda ortalamada yüzde 17,2 artan kurlar, dövize dayalı borçlar üzerinden toplam stoka aylık 566,5 milyar lira, temmuz da yaşanan yüzde 14,6’lık kur artışı da 426,8 milyar lira kur farkı yükledi. Böylece Hazine borcunda sadece iki ayda toplam 993,2 milyar liralık bir kur farkı artışı meydana geldi. Başka deyişle yedi aylık dönemdeki 1,2 trilyon liralık kur farkı yükünün 1 trilyona yakını bu iki ayda oluştu.
TL-döviz dengesi tersine döndü
On yıl önce tüm borçlarının üçte biri döviz cinsinden olan merkezi yönetimin toplam borç stokunda TL-döviz dengesi gelinen aşamada tam tersine döndü. Toplam stokta dövize dayalı borçlar, 2013’te sadece dış borç olmak üzere yüzde 31,3’ünü oluşturuyor, Hazine’nin bu tarihte dövizli iç borcu bulunmuyordu.
Bu durum 2016’ya kadar devam etti ancak Hazine, 2017’den itibaren küçük miktarlarda olmak üzere yeniden dövize dayalı iç borçlanma yoluna başvurdu. İzleyen dönemde borçta dövizin payı sürekli artan bir seyir izledi. Dövizli borçların 2019’da yüzde 50’ye varan toplam stoktaki payı, pandeminin damgasını vurduğu 2021’de yüzde 66’ya kadar çıktı.
2022 yılında da bu düzeyi büyük oranda koruyan söz konusu oran, bu yılın ilk yedi ayında kısmen azalarak nisan sonunda yüzde 62,2’ye, mayısta da yüzde 62,5’e inerken, haziran ve temmuz aylarında ise yüzde 67,1’le tarihindeki en yüksek düzeylerde gerçekleşti. Hazine borcundaki yüksek dolarizasyon oranı, kur istikrarının bozulduğu, yeni kur şokları riskinin olduğu konjonktürde, kamu mali istikrarı açısından tehdit oluşturuyor.