Kur savaşlarında son durum

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

 

 

Can Alagöz / Finansinvest
 
Bir grup kabul etmek istemese de uzun süredir kur savaşlarının ortasında bulunuyoruz. Hatta merkez bankalarının direkt kura müdahale etmek yerine makro ihtiyati önlemler adı altında kur seviyelerini kontrol altında tutma kabiliyetleri savaşın şiddetini artırmış durumda. Savaşın boyutunun da küresel ekonomideki istikrarı rahatsız edecek potansiyele ulaşmış olması, konuyu gündemin ana maddesine taşıyor. 
Merkez bankalarının fiyat ve finansal istikrarı sağlamak için kur seviyesini kontrol altında tutma çabaları aslında yeni bir şey değil. Yakın dönemde kuru zayıflatma politikalarının endişe verici boyuta gelmesinin arkasında ise küresel büyüme dinamiklerindeki bozulma yatıyor. Küresel büyümenin zayıflıyor olması, ticari faaliyetleri geliştirmek için gereken yeni pazar bulma potansiyelini sınırlıyor. Bu da yerel ekonominin büyümeye devam edebilmesi için diğer ülkelerden pazar payı kapma talebini artıyor. İşte bu talep artışı da merkez bankalarını "kur silahlarını" çekmeye teşvik ediyor. 
Şu an için Japonya ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının kuru zayıflatma politikalarının ekonomik istikrarı olumsuz etkilediğini söyleyemeyiz. Ancak diğer gelişmiş ülke merkez bankalarının bu savaşa katılmaları sadece ekonomik büyüme dinamiklerini değil aynı zamanda birçok ülkenin finansal istikrarını da riske sokacaktır. Mesela Euro Bölgesi'nde gündemde olan, rekabeti güçlendirmek için euro'nun suni olarak zayıflatılması olasılığı beraberinde diğer merkez bankalarının daha agresif faiz indirimlerine gitmesine ve likidite kontrolünü kaybetmesine neden olabilir. 
Mevcut kur savaşlarının son bulması için ise enflasyonist baskıların merkez bankaları tarafından hissedilmesi gerekiyor. Genel olarak tüketim mali fiyat seviyelerinde yeterli bir yükseliş trendi görmesek de, hammadde fiyatlarında başlayan yukarı yönlü eğilim bu yıl içinde kur savaşları bitmese de şiddetinin azabileceğini gösteriyor. Savaştan kimin galip, kimin mağlup çıkacağını kestirmek için ise henüz erken. 
TCMB'nin mevcut duruşu ise savaştan kazanan tarafta çıkmamız için şimdilik yeterli görünüyor. Merkez Bankası'nın mevcut konjonktürde kur seviyesini takip için kullandığı "Reel Efektif Kur Endeksi" (REK ) doğru bir politika olmakla beraber öngörülebilirliği de artırıyor. Küresel ekonomi ve finansal istikrarın karşı karşıya olduğu risklerden bahsettiğimiz bu dönemde TCMB'nin başarılı politikası, kazanan tarafta olmak isteyen diğer merkez bankaları için de örnek teşkil ediyor. 
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017