Kur farkı stopaj ilişkisi
Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK), dar mükellef kurumlara yapılan bazı ödemelerden stopaj yapılmasını öngörmüştür. Kanunun 30. maddesinde dar mükelleflere yapılan ödemelerden stopaja tabi tutulması öngörülenleri kısaca aşağıdaki gibi sayabiliriz.
- Birden fazla takvim yılına sari inşaat ve onarım işleri dolayısıyla yapılan ödemeler,
- Serbest meslek faaliyetleri ile ilgili ödemeler.
- Gayrimenkul sermaye iratları kapsamındaki ödemeler.
- Bazı menkul sermaye iratları kapsamındaki ödemeler.
- Anonim ve limited şirketlerden dağıtılan kâr payları.
- Telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığı yapılan ödemeler.
- Vergi cennetlerinde bulunan kurumlara yapılan ödemeler.
Ancak vergi mevzuatımızda vergi cennetleri belirlemesi yapılmadığı için, vergi cennetlerinde bulunan kurumlara yapılan ödemeler üzerinden stopaj yapılmamaktadır.
Bu stopajın dar mükellefe hesaben veya nakden ödeme sırasında yapılması ve bu tarihe göre verilecek muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Nakden ödeme ile kastedilen fiilen ödemedir. Hesaben ödeme ise, stopaja tabi kazanç ve iratları hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade etmektedir (GVK md. 96, KVK md.30/10).
Yurt dışından yapılan hizmet alımları dolayısıyla gelen faturaların defterlere kaydedilmesi ve dar mükellefin alacaklandırılması, vergi kanunlarımızda hesaben ödeme olarak nitelendirilmiş olduğundan, fatura tutarının (bu tutar net ödeme tutarı kabul ediliyorsa brütleştirilerek) stopajın yapılması ve muhtasar beyanname ile beyanı gerekmektedir. Fiili ödemenin de aynı tarihte olması halinde bir sorun yoktur.
Ancak ödemenin ileri bir tarihte olması halinde ve hesaben ödeme tarihine göre kurun değişmesi halinde, kur farkı üzerinden tekrar stopaj yapılıp yapılmayacağı konusu tartışmalıdır. Örneğin faturanın geldiği ve defterlere kaydedildiği tarihte kurun 4.50 TL, buna karşılık fiili ödeme tarihinde kurun 5.10 TL olması ve ödeme tutarının da 1000 dolar olması halinde, ayrıca aradaki 500 TL üzerinden stopaj yapılması gerekmekte midir?
Bir görüşe göre, kur artışından kaynaklanan fark üzerinden de stopaj yapılması gerekmektedir(1).
Bu görüşü savunanlara göre, fiili ödeme tarihinde kurun tersine dönmesi halinde ise, vergi idaresinden hata hükümlerine göre fazla stopaj yapıldığı gerekçesi ile düzeltme talep edilmesi gerekmektedir.
Bu görüşe katılmak, bence mümkün değildir. Zira stopajın yapılacağı anı belirleyen 96. madde, “nakden veya hesaben” ödeme anında stopaj yapılmasını emretmektedir. Nakden ve hesaben kelimeleri arasındaki bağlaç, dikkat edilirse, “veya” şeklidedir. Bu da Kanun koyucunun, hangisi önce gerçekleşirse, o noktada stopaj yapılmasını istediğini göstermektedir. Eğer kanun koyucu her iki aşamada da stopaj yapılmasını öngörse idi “ve” bağlacını kullanırdı. Bu nedenle stopaja tabi tutulmuş bir ödemenin ikinci kere stopaja tabi tutulması için kanunda bu konuda bir düzenlemenin yer alması gerekmektedir. Böyle bir düzenleme ise yoktur. (Nitekim kur farklarını doktora tezi olarak irdeleyen değerli bir çalışmada da -ki bu konuda bildiğim kadarı ile tek kitaptır- aynı sonuca varılmıştır)(2).
Konu geçmişte Danıştay kararlarına da konu olmuştur. Bu kararlarda yargı anlayışı, hesaben ödeme sırasında vergi kesintisi yapılan konularda ödeme sırasında ortaya çıkan kur farklarından da vergi kesintisi yapılmasını öngören tarhiyatların iptali yönünde olmuştur (Danıştay 3. Dairesi E.1987/1155 K.1988/8 T.12.1.1988; Danıştay 4. Dairesi 2002/39 K.2003/2963 T.18.11.2003)
Bu nedenle hesaben ödeme sırasında stopaj yapıldıktan sonra nakden ödeme sırasında tekrar stopaj yapılmasına, kur farkının stopaj matrahı kabul edilerek aynı ödemeyi ikinci kez stopaja tabi tutulmasına gerek olmadığı kanaatindeyim.
---------------
(1) Mehmet MAÇ, Kurumlar Vergisi, 3. Bası, İstanbul 1999, sf:825
(2) Celal ÇELİK, Kur Farklarının Vergilendirilmesi, İstanbul 2012, sf:262