Kur artışı yabancı varlığını eritiyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Son aylardaki genel eğilim olarak bir yandan İKMB'de hisse senedi fiyatları düşüyor, bir yandan da devlet iç borçlanma senetlerinin faizi yükseliyor, yani bu senetlerin fiyatı da geriliyor. Hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedindeki bu fiyat hareketine bir de kur artışı ekleniyor. Kur artışı, fiyatlardaki gerilemenin adeta tuzu biberi gibi etki yapıyor ve bunun sonucu olarak da yabancı yatırımcının Türkiye'deki varlıkları eriyor. 

Yabancıların, kısaca "sıcak para" diye tanımlanan "hisse senedi, devlet iç borçlanma senedi ve mevduat"tan oluşan varlıkları, geçen yıl sonunda 100 milyar doların üstünde bulunuyordu. Tam rakamı vermek gerekirse, yabancıların varlıkları geçen yıl sonunda 107 milyar dolardı.

Daha önce de zaman zaman dile getirdik; yabancı varlığının büyük olması, bazı yönlerden dezavantaj gibi görünse de, kimi yönlerden avantaj da oluşturuyor. Şöyle bir saptamada bulunduğumuzu anımsıyorum; demiştik ki, "yabancıların eli değil, vücudu taşın altında, o yüzden kolay kolay hareket edemezler". Nitekim rakamların büyüklüğünün işe yaradığını gördük.

Yabancı yatırımcılar, geçen yılın sonunda 37 milyar YTL düzeyinde bulunan devlet iç borçlanma senedi portföylerini 7 Kasım itibariyle 27.6 milyara indirdiler. Yabancıların, bu tarihler itibariyle toplam DİBS portföyü içindeki payı da yüzde 31.5'ten yüzde 24.2'ye geriledi.

Yabancıların hisse senedi piyasasındaki varlıklarında ortaya çıkan gerileme ise daha çok fiyattaki düşüşten kaynaklandı. Yabancı yatırımcının İMKB'deki payı bu yıl en yüksek düzeye yüzde 72.28 ile 4 Ocak'ta çıktı. Bu tarihte yabancıların elinde 73.4 milyar YTL, o günkü kurla 67.3 milyar dolarlık hisse senedi bulunuyordu. 26 Kasım itibariyle ise yabancıların payı yüzde 66.53 düzeyinde oluştu. Ancak hisse senetleri fiyatlarındaki gerileme yüzünden, yabancıların portföyü çok daha hızlı azaldı ve 37.8 milyar YTL'ye indi. 4 Ocak'ta 1.1650 düzeyinde bulunan dolar kurunun, 26 Kasım'da 1.5680'e çıkmasıyla, yabancıların hisse senedi portföylerinin dolar karşılığı daha da azaldı ve 24.1 milyar dolara kadar geriledi.

Yabancıların Türkiye'deki toplam varlıklarının nasıl seyrettiğine ilişkin en sağlıklı verileri almak için, halef-selef konumda olduğumuz Anka Ajansı Ekonomi Servisi Şefi Naki Bakır'ı aradım. Naki'den aldığım verilere göre, yabancıların varlıkları yılbaşından bu yana arada dalgalanmalar gösterse de genel olarak aşağı doğru bir yön çiziyor.

Geçen yılın sonunda 107 milyar dolar olan yabancıların varlıkları, ocak sonunda 95.7, şubat sonunda 92.6 milyar dolara geriledi. Siyasi tansiyonun yükselmesinin de etkisiyle martta 90 milyar doların altına inildi. Varlıklar, martta 81.4, nisanda 83.6, mayısta ise 85.5 milyar dolar oldu. Haziranda 76.7 milyar dolara gerileyen yabancıların varlıkları, siyasette esen ılımlı rüzgarların etkisiyle bu kez hızla arttı ve temmuz 86.1, ağustos 89.6 milyar dolarla geçildi.

Eylülle birlikte gerileme başladı. Yabancıların varlığı eylül ayı sonunda 81.6 milyar dolara indi. 24 Ekim, 45 milyar dolarla yabancı varlıklarının dip yaptığı bir tarih olarak kayıtlara geçti. Varlıklar, ekim ayı sonunda 52 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Kurda ortaya çıkan artışın da etkisiyle kasım sonundaki varlığın yeniden 50 milyarın altına inebileceği tahmin ediliyor.

Artık belli ki, İMKB endeksi 24-25 bin dolayında seyrettiği, faizler yüzde 21-22 düzeyinde oluştuğu, dolar kuru da 1.60 dolayına oturduğu sürece yabancının Türkiye'deki varlığı üç aşağı beş yukarı 50 milyar dolar olacak. Yabancı yatırımcının elindeki tüm hisse senetlerini, tüm devlet iç borçlanma senetlerini satıp çıkması söz konusu mu, değil. Varsayalım yarısını sattı ve çıkmak istiyor; bir kere kur o zaman bu düzeyin çok üstünde oluşur ve yurtdışına götürülebilecek döviz yine 25 milyar dolar olmaz. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde on milyarlarca doların yurtdışına çıkarılacağı gibi endişelere kapılmak biraz yersiz görünüyor.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar