Kupa Kartal'ı lige konar mı?

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Biliyorsunuz, Beşiktaş ligin ikinci yarısında Gaziantepspor ile deplasmanda oynayacak. Bir an için Beşiktaş'ın bu 1-0'lık galibiyeti ligde aldığını düşünsek, eminim zorlu bir deplasmandan alınmış bu 3 puanın değeri çok daha artar. Ancak, maç devre arasına rastlayan bir kupa maçı olunca oynanan futbolu ve takımları başka bir gözle izleyip farklı bir tartıya çıkarmamız gerek. Zaten kupa grubunda 4'te 4 yapan siyah-beyazlıların ligde arka arkaya 4 maç kazanması pek alışık olmadığımız bir seri. Acı ama gerçek.

Karşılaşma öncesi beklentimiz; Gaziantepspor'un topa hâkimiyetiyle oyuna egemen olmak isteyeceği, Beşiktaş'ın ise kazanma hırsıyla rakibini sahasına iteceği bir maçtı. Bu öngörümüzde kısmen doğruyu bulduk. Ligin en iyi top dolaştıran ekiplerinden biri olan Gaziantepspor, yine ayağındaki topun değerini bilerek ve gereğinde onu beceriyle dolaştırarak oynadı. Maç sonu istatistiklerinde görünen tablo topun daha fazla kırmızı-siyahlılarda kaldığı (yüzde 60 Gaziantepspor, yüzde 40 Beşiktaş) ve toplam pas sayısında ev sahibinin misafirini ikiye katladığı (433 pas Gaziantepspor, 214 pas Beşiktaş) yönünde. Aynı şekilde kaleyi bulan şutlarda da Gaziantepspor'un 4-1 üstünlüğü var ama maçın skoru 1-0 Beşiktaş lehine. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu bir lig maçı olsaydı muhtemelen "Kötü oynarken kazanmak da önemlidir" ana fikri etrafında yapılacak bir sürü yorum duyardık. Ama dedik ya, şimdi atmosfer farklı. Taraftar, bin bir ümitle televizyon başına kurulup ligin ikinci yarısına dair umut ışıkları arıyor. Klasmanda ilk 7 sıra içindeki 6 rakibini yenememiş takımının fırtına gibi başlayacağı bir ikinci yarı istiyor. Ne var ki, Gaziantepspor karşısında Beşiktaş takımı galibiyete rağmen bahsettiğimiz umut ışıklarını saçmaktan çok uzaktı. Galatasaray maçındaki kırmızı kartından sonra Delgado'yu kafasında bitiren Mustafa Denizli'nin, ısrarlı 10 numara arayışları Yusuf'un gelişiyle son buldu bulmasına, ancak Beşiktaş yine kulağını tersten gösterme yanlışına düştü. Delgado'nun verimsizliğine ve Beşiktaş'ı hedeflerine ulaştırmada yetersiz kaldığına dair belki de Türk spor basınındaki en eski tarihli ve en çok yazı bana aittir. Fakat sol taraf öncelikli olmak üzere her iki bek mevki "transfer lazım" diye bağırırken, orta alanın mücadele yönünden sertliği "jöle" kıvamındayken Yusuf için Trabzonspor'a gece yarısı operasyonu düzenlemek bir kez daha kemoterapi yerine aspirine başvurmaktır. Eğer şampiyonluk hedeflediğin sezonda ligin sekizincisi karşında 433 pas yapıyor, topa yüzde 60 oranında sahip oluyor ve sen 3 ön libero vasıflı oyuncuyu (Sivok, Cisse, Uğur) göbeğe yerleştirmene rağmen bu pas bağlantılarını kesemiyorsan en basit tanımıyla orta alanda yumuşaksın denebilir. Elbette ki Gaziantepspor bu hâkimiyetini tamamen Beşiktaş yarı sahasında kurmadı. Belirttiğim istatistiklere kırmızı-siyahlıların kendi alanlarında yaptıkları paslar da dâhil. Fakat gelin görün ki, bu aynı zamanda Beşiktaş'ın da sahasına kapanıp gardını alarak Gaziantepspor'u beklediğini göstermiyor mu? Eğer ortada "Türkiye'de iki büyük yaratılmak isteniyor, Beşiktaş'ın büyüklüğü göz ardı ediliyor" cümlelerine yansıyan bir problem varsa, sorunu halletmenin birincil yolu takımın sahada rakiplerini ezecek futbolu oynaması ve böylelikle hafiften can acıtmasıdır. Emin olun o zaman Beşiktaş'ın büyüklüğünün başkan ağzından tartışmaya açıldığı enteresan beyanatlara gerek bile kalmaz.

Kara kışta Fenerbahçe bayramı

Fortis Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe'nin Tokatspor'u 1-0 yenerek çeyrek finali garantilediği maç, futbolun mücadele yönünden çok bir şehrin bayramıydı sanki. Yıllarca ikinci ve üçüncü ligde mücadele eden, bu sezon da TFF 2. Lig'de play-off grubuna kalmayı başaran Tokatspor, 40 yıllık tarihinin en önemli maçında Fenerbahçe ile karşılaştı. Bu maçla birlikte Tokatspor, tarihinde ilk kez "3 Büyük" takımdan biriyle oynama fırsatı buldu. Tokatlı futbolseverler de Tokat'ta ilk defa bir büyük takımı izleme şansını elde ettiler. Zorlu hava koşulları ve dondurucu soğuğa rağmen Fenerbahçe'yi karşılamadan uğurlamaya kadar hep el üstünde tutan Tokat kenti, hem saha içinde hem de saha dışında bu sınavdan tam not aldı.

 Takımlar arasındaki güç farkını ve futbol oynamaya çok da müsait olmayan saha koşullarını gözeterek bu karşılaşmayı uzun uzadıya analiz etmenin çok da mantıklı olmayacağını düşünüyorum. Fenerbahçe maçı Colin Kazım'ın henüz 9. dakikada kaydettiği golle koparmayı bildi. Zaten bu dakikadan sonrası da her iki tarafın sonucu bildiği bir atmosferde oynandı. Tokatspor gücü nispetinde etkili ataklar yapmaya çalıştıysa da aradaki kalite farkını kapatmak onlar adına hiç de kolay değildi. Bu anlamda Tokat ekibi belki de yakaladığı tek şansı dakikalar 71'i gösterirken elde etti ama bu net fırsattan da yararlanamayıp kaderlerine razı oldular.

Fenerbahçe açısından maçta ele alınması gereken iki performans vardı. Bunlardan birincisi kaleci Volkan Babacan, diğeri ise Daniel Güiza. Biri ne kadar umut dolu bir form sergiliyorsa diğeri de o kadar iç karartıyor. Volkan için taraftarlar "Gözümü kırpmadan kaleyi veririm" derken, Güiza'ya getirdikleri yorum ise hayli enteresan; "Tokatspor'a da atamayacaksan kime gol atacaksın?" Aslına bakarsanız Güiza'dan ikinci yarıda patlama bekleyen Fenerbahçe taraftarlarının sayısı da hayli fazla. Hem takımın hem de Aragones'in dengesini bulduğuna inanan Fenerbahçeliler, kalan 18 haftalık periyotta çok daha az puan kaybı yaşayacaklarından eminler. Tabii bu durumda Güiza'nın ceza sahası etkinliğinden faydalanmayı da düşünüyorlardır. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Güiza Fenerbahçe'de başarılı olacaksa bunu "patlayan forvet" olarak değil tek vuruşluk golleriyle başaracak. Bunun için de Fenerbahçe'nin bilhassa sahasında rakiplerini baskı altına alması hatta bunaltması gerekiyor. İlk 16 maçlık dönemde bahsettiğimiz baskıyı Fenerbahçe'den göremedik. Josico ve Maldonado gönderilip yerlerine üst düzey orta saha oyuncuları alınmadığı takdirde de bu baskının kurulması hiç kolay olmayacak. Görünen tabloda Selçuk ve Deniz'e kalan 18 haftada çokça ihtiyaç duyulacağını söyleyebiliriz. Çünkü takımın tam kadro olduğu şartlarda Luis Aragones'in eğilimi Fenerbahçe'ye 4-1-4-1 oynatmak. Bu durumda ön libero sayısı 1'e inerken Güiza'ya destek Alex-Deivid ikilisi tarafından veriliyor. Deivid'in aşina olduğumuz bölgesi için ise Gökhan Emreciksin-Colin Kazım arasında bir rekabet başlayacak gibi. Tabi tüm bunlar Selçuk'un ligin ilk yarısında sergilediği üstün performansa dayanılarak girişilen taktik varyasyonlar. Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda bu anlayışla oynayacak Fenerbahçe'nin puan çıtasını ilk devredekinden daha yükseğe koyması sürpriz olmaz. Ancak göründüğü kadarıyla bu sezon deplasman karnesini kırıklarla dolduran Fenerbahçe, kalan haftalarda da çok rahat maçlar oynayamayacak.

Kupanın seyri

Antalya kupaya asılıyor

Fortis Türkiye Kupası A Grubu'nda gruptan elenmesi önceden kesinleşmiş olan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, sahasında Antalyaspor'u ağırladı. Karşılaşma, konuk ekip Antalyaspor'un 3-0'lık üstünlüğü ile sona erdi. İlk yarısı da Akdeniz temsilcisinin 2-0'lık galibiyetiyle tamamlanan maçta, kırmızı beyazlı ekibe 3 puanı getiren goller, maçın 12. dakikasında Ali Zitouni, 24. dakikada Mustafa Özkan ve 59. dakikada Ahmet Kuru'dan geldi. Bu sonucun ardından Antalyaspor gruptaki puanını 4'e yükseltti ve gruptan çıkma yolunda umudunu sürdürdü. Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ise puansız kaldı. Antalyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek, maç sonrası yaptığı değerlendirmede, birçok eksikleri olmasına rağmen iyi bir futbol sergilediklerini, farkı kaçırdıklarını söyledi.

B grubu karışık

Fortis Türkiye Kupası'nda B Grubu'nda 4. hafta mücadelesinde Yenikent ASAŞ Stadyumu'nda Ankaraspor'a konuk olan Kayserispor mücadeleyi 2-1'lık galibiyetle kapatarak kupada grup maçlarını tamamladı ve hesaplar yapmaya başladı. Kayserispor'a galibiyeti getiren goller 24. dakikada Mehmet Topuz ve 60. dakikada Cangele'den geldi. Ankaraspor'da tek gol ise ikinci yarıda uzatma dakikalarında Adem Koçak'tan geldi. Kayserispor bu sonuçla grupta puanını 7'ye yükselterek averajla aynı puanlı Galatasaray'ın üzerinde liderlik koltuğuna yükseldi. Ankaraspor ise 4 puanda kaldı. Ankara temsilcisi 5. hafta mücadelesinde 17 Ocak'ta Altay deplasmanına çıkacak ve bir anlamda bu maç grubun final müsabakası olacak.

Son hafta karşılaşmasında Galatasaray ise Malatyaspor'u Ali Sami Yen'de konuk edecek. Galatasaray'ın alacağı 1 puan sarı-kırmızılı ekibin çeyrek finale grubu lider olarak tamamlayarak yükselmesini sağlayacak. Altay ise pazar günü oynayacağı Malatyaspor maçını ve son haftada yapacağı Ankaraspor maçını kazanması durumunda Kayserisporla 7 puana ulaşacak ve averaj hesapları yapacak. Aynı şekilde Ankaraspor'un da Altay'ı son haftada mağlup etmesi durumunda Ankaraspor, Kayserispor arasında genel averaja bakılacak.

Altay vazgeçmiyor

Fortis Türkiye Kupası (B) Grubu'nda oynanan maçta Malatyaspor ile Altay, İnönü Stadı'nda karşı karşıya geldi ve mücadeleyi İzmir temsilcisi 3-0 kazandı. Siyah beyazlı ekibin gollerini 21 ve 74. dakikalarda Can, 90 artı 2. dakikada Musa kaydetti. Perşembe akşamı Galatasaray'a mağlup olan İzmir temsilcisi bu galibiyetle puanını dörde çıkarıp çeyrek final umudunu son karşılaşmaya çalıştı. Altay'ın, 17 Ocak'ta İzmir'de Ankaraspor'la oynayacağı maçın sonucu büyük önem kazandı. Grupta Kayserispor ve Galatasaray'ın 7, Altay ile Ankaraspor'un ise 4'er puanı var.

Manisaspor turu zora soktu

Fortis Türkiye Kupası C Grubu mücadelesinde Alanyaspor, kendi evinde Manisaspor'la 2-2 berabere kaldı. Milli Egemenlik Stadı'nda oynanan maçın gollerini ev sahibi adına 24. dakikada Serkan, 45. dakikada Nedim kayderderken, konuk ekip Manisaspor'un golleri 44. dakikada Nizamettin, 78. dakikada Sezer Öztürk'ten geldi. Bu sonuçla Manisaspor puanını 5'e yükseltirken, gruptan çıkma şansını son maça bıraktı. Tarzanlar, C Grubu'nun son haftasında Turkcell Süper Lig'in güçlü ekiplerinden Sivasspor ile kendi sahasında oynayacak. Alanyaspor, puanını 2'ye çıkararak kupaya veda etti. Son maçını formalite olarak, grup sonuncusu puansız Konyaspor ile deplasmanda oynayacak.

Eskişehirspor umutlu

Fortis Türkiye Kupası D Grubu 4. hafta mücadelesinde Eskişehirspor evinde Ankaragücü'nü 2-1 mağlup etti. Eskişehir Atatürk Stadı'nda ilk yarısı da ev sahibi ekibin 1-0'lık üstünlüğü ile sona eren karşılaşmada Es-Es'in golleri 30. dakikada Lovrek ve 59. dakikada Bülent Kocabey'den gelirken, Ankaragücü'nün tek golü 50. dakikada Jaba'dan geldi. Kupadaki üçüncü maçından galibiyetle ayrılan Eskişehirspor puanını 4'e yükseltip gruptan çıkma şansını son maça taşırken, gruptaki son maçını oynayan Ankaragücü 3 puanla kupaya veda etti.

A Grubu

 TAKIMLAR  O G B M A Y P

1 Beşiktaş  4 4 0 0 9 2 12

2 Gaziantepspor 3 2 0 1 6 3 6

3 Antalyaspor  3 1 1 1 6 6 4

4 Trabzonspor  3 0 1 2 5 8 1

5 B.B. Gaziantep 3 0 0 3 2 9 0

B Grubu

 TAKIMLAR  O G B M A Y P

1 Kayserispor  4 2 1 1 6 4 7

2 Galatasaray  3 2 1 0 4 2 7

3 Altay   3 1 1 1 5 3 4

4 Ankaraspor  3 1 1 1 6 5 4

5 Malatyaspor  3 0 0 3 3 10 0

C Grubu

 TAKIMLAR  O G B M A Y P

1 Denizlispor  3 2 1 0 4 2 7

2 Manisaspor  3 1 2 0 5 4 5

3 Sivasspor  2 1 1 0 3 2 4

4 Alanyaspor  3 0 2 1 4 5 2

5 Konyaspor  3 0 0 3 0 3 0

D Grubu

 TAKIMLAR  O G B M A Y P

1 Fenerbahçe  3 3 0 0 4 0 9

2 Bursaspor  3 2 0 1 3 2 6

3 Eskişehirspor 3 1 1 1 3 4 4

4 Ankaragücü  4 1 0 3 2 4 3

5 Tokatspor  3 0 1 2 1 3 1

NOT: C Grubu'ndaki Sivasspor - Denizlispor karşılaşması değerlendirmeye alınmamıştır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016