Kültür insanı Bozkurt Güvenç Hocayı rahmetle anarken

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Kültür, eğitim ve değişim üzerine önemli makaleleri, çalışmaları, kitapları olan bilim insanı Bozkurt Güvenç, geçen hafta 92 yaşında aramızdan ayrıldı. Onu rahmet ve minnetle anarken, bir 12 Mart dönemi anısına değindim.

Bozkurt Hocayı kültür, eğitim, değişim üzerine makalelerini okuyarak tanıdım. Geçen yıl Efil Yayınevi’nin yeni dönemle ilgili öneriler toplantısı için gittiğim Ankara’da ilk kez karşılaştım. O zaman 91 yaşındaymış. Yaşını göstermiyordu. Duru, çözümleyici, katkı sağlayıcı anlatımıyla, tam beklediğim gibi bir aydın kişilikli kültür insanıydı. Geçen hafta kendisi aramızdan ayrıldı. Onu rahmetle ve minnetle anıyorum. Zaman zaman kültür, eğitim ve değişim konularında kitaplarına başvurarak onun yol göstericiliğine başvurarak birçok insan gibi birlikte olmayı sürdüreceğime inanıyorum.

Şimdi sözü Türkiye’deki her aydın gibi, başına gelen bir 12 Mart olumsuzluğunu anılarından aktararak, kendisini tekrar rahmetle anayım:

“Dört beş yılda kurduğumuz genç kadro bahar yarıyılında tasfiye edilmiş, kalanlara da gerekli gözdağı verilmişti. İşin şakaya gelir yanı yoktu.

Ankara Merkez Komutanlığı’nda görevli sınıf arkadaşım Yusuf Akgülle, bir akşam beni evden arayarak, hakkımda bir solculuk ihbarı yapıldığını, öğrencilerime, Yaşar Kemal’in kitaplarını okuttuğumu, ihbar dosyasının soruşturulmasıyla görevlendirildiğini söyledi, yardımcı olmamı rica etti. Öğrencilerime verdiğim okuma listesinde Yaşar Kemal’in romanlarını tavsiye ettiğim doğruydu ancak bildiğim kadarıyla Yaşar Kemal’in hiçbir kitabı yasaklı ya da hükümlü değildi. Her kitapçıda serbestçe satılıyordu. Okul arkadaşıma, kitapçılardan araştırma yaptırmasını, yasak bir yayın bulunduğu takdirde beni aramasını söyledim. Arkadaşım ertesi akşam beni aradı, ‘Geçmiş olsun dosya kapandı’ dedi.

Nusret Fişek Hoca da Mamak’taki Sıkıyönetim Savcılığı’na çağırılmış, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmıştı.

Üniversite yönetimi, gençleri temizlemekle yetinmemiş, onların güvendiği yüksek dağlara da şöyle ciddi bir uyarıda bulunmayı uygun görmüştü. Polisin girip giremeyeceğini tartıştığımız özerk üniversiteye silahlı kuvvetler ve özel eğitimli jandarma birlikleri girmiş ve yerleşmişti. Üniversitelerimiz bir daha eski günlerine dönemedi.”

Yazıya nokta koyarken Hoca’nın bir iki kitabının da adını vereyim: Sosyal Kültürel Değişme, Anılardan Sayfalar, İnsan ve Kültür, Türk İslam Sentezi, Osmanlıdan Cumhuriyete Kültürüm, Japon Kültürü, Cumhuriyet Döneminde Eğitim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar