Kullanılmış araç ithali mümkün mü?
Bir zamanlar Türkiye hurda araç mezarlığına dönüşüyor diye eleştiriler yapılırdı. Onca otomobil fabrikası ülkemizde üretim yaparken kullanılmış araç neden getirilsin ki diye düşünülebilir. Ancak ikinci el otomobillerin batı ülkelerinde daha ucuz olduğu da bir gerçek. Esasen Türkiye’de yerleşik bir kişinin yurtdışından kullanılmış otomobil getirmesi mümkün değildir. Ancak, yurtdışında yaşayan ve ikametlerini Türkiye’ye taşıyan kişilerin mülkiyetinde bulunan otomobillerini gümrük vergilerinden muaf olarak getirmeleri mümkün kılınıyor.
“Gümrük vergileri” deyimi: ilgili mevzuat uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin ya da ihracat vergilerinin tümü ifade ediyor. “İthalat vergileri” deyiminden de; Eşyanın ithalinde ödenecek gümrük vergisi ile diğer eş etkili vergiler ve mali yükleri, anlamak gerekiyor.
Kullanılmış otomobili Türkiye’ye getirmenin kişiler açısından bazı şartları var.
Öncelikle kişi Türkiye gümrük bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra, yerleşim yerini Türkiye gümrük bölgesine kesin olarak nakletmeli.
Eğer, kişi kamu görevlisi olarak yurt dışındaki milli veya milletler arası kadrolara sürekli görevli olarak atanmış ise bu görevlerinden dönmesi gerekiyor.
Türk vatandaşlığına geçmek suretiyle yerleşim yerini yabancı bir ülkeden Türkiye gümrük bölgesine kesin olarak nakleden kişi de bu haktan yararlanıyor.
Türkiye gümrük bölgesi dışında yerleşik kişilerin ölümü halinde, Türkiye’de ikamet eden gerçek kişi mirasçıları da hak sahibi olabiliyor,
Kişiye ilişkin şartlar oluşmuş ise bu kez araca ilişkin şartlara bakılıyor. Şöyle ki;
Getirilecek aracın bu kişiler adına en az altı aylık bir süre için bulunulan ülkede kayıtlı olması gerekiyor. Sürenin hesabında ince noktalar var. Gümrük idaresi bunu hesaplıyor.
Yurtdışında en az 5 yıl ikamet edene süre şartı yok
Motorlu veya motorsuz özel nakil vasıtalarının, kişilerin adlarına kaydının yapıldığı yıl itibarıyla, kayıt ve model yılı dahil, üç yıldan eski olmaması gerekiyor.
Miras durumu hariç diğer kişilere tanınan bu hakta aile ünitesi esas alınıyor. Yani, aile bireylerinden her birine bu hak verilmiyor.
Yurtdışında iki yıl kalan ve ölen kişinin Türkiye’de geriye doğru bir takvim yılında altı aydan fazla kalmamış olması lazım.
Türkiye’de bir takvim yılında 45 güne kadar kalışlar yurt dışındaki ikamet süresinden sayılıyor. Türkiye gümrük bölgesi dışında son on yıl içinde en az beş yıl ikamet eden gerçek kişiler için yerleşim yerine ilişkin bu süre şartı aranmıyor.
Araçların kayıt ve model yılının tespitinde, vasıtanın ilk iktisabında kayıt ve model yılının farklı olması durumunda, sonraki tarih, model yılının tespit edilemediği durumlarda üretim yılı esas alınıyor.
Bu arada, evlilik suretiyle Türk vatandaşlığına geçenlerin bu haktan yararlanamayacağını da belirtmek gerekiyor.