Kulak tıkadıklarımız, köpürttüklerimiz…
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da spekülatif haberlerin moda olduğu, çabuk yayılıp, çok konuşulduğu bir süreç yaşanılıyor…
* * *
Son bir haftadır, “Dünyada, 26 günlük buğday stoku kaldı” başlıklı, kaynağı belli olmayan haber, “Buğday fiyatları artacak”, “Ekmek bulamayacağız” gibi ek spekülatif haberlerle köpürtülüyor…
Dünyanın protein bakımından en kaliteli buğdayını, kimyasal kullanmadan üreten; yatırım olduğu taktirde tüm dünya ihtiyacını, çok daha uygun fiyata karşılayabileceğini dile getiren Kazakistan’ın çağrısına ise kulak tıkanıyor…
* * *
Kolay para kazanma alışkanlığı nedeniyle, sadece Kazakistan’a kulak tıkanılmıyor…
Ukrayna’ya da…
Özbekistan’a da…
Tacikistan’a da…
* * *
O kadar uzağa gitmeye de gerek yok aslında…
“Yeni alana gerek yok, mevcut buğday ekim alanlarımızın dörtte üçü ile yılda 25 milyon ton buğday üretip, ürünlerde yüksek protein oranına da ulaşabiliriz. Yeter ki biraz emek verelim” diyen, yerli üreticilerin temsilcilerine de kulak tıkanılıyor…
* * *
İş, ‘çalışmadan para kazanabilme fırsatı’ çıkınca, değişiyor…
Tüm kulaklar açılıyor!
* * *
Kazakistan örneği ile devam edelim…
Kazakistan Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, yaklaşık 2 yıldır, elinde çantasıyla tüm üreticilerimizi geziyor…
Ve anlatıyor:
“Organik tarıma elverişli, kimyasal kullanılmamış, çok geniş bakir arazilerimiz var.
Bu potansiyelimizi ekonomiye kazandırmak istiyoruz.
Mesela yılda 15-16 milyon ton buğday üretiyoruz ve kalitesiyle ilk sıradayız.
Üretimin yüzde 60’ın ihraç ediyoruz.
Üretimi 40-50 milyon tonlara çıkarabiliriz…
Bu alanda Türk yatırımcıların deneyimi önemli, birlikte büyüyebiliriz.”
* * *
Bugün buğdayı konuşurken, dün de eti konuşuyorduk…
Et konusunda da ciddi potansiyeli var Kazakistan’ın…
O alanda da Türk yatırımcılara çağrı yapıyor Büyükelçi Abzal Saparbekuly:
“Örneğin Çin 1 milyon ton civarında et ithalatı yapıyor.
Çinli firmaların bu yönde yatırımları başladı Kazakistan’da.
Türk yatırımcılar da Kazakistan’da yatırım düşünürlerse, onları körfez sermayesiyle de buluşturabiliriz.”
* * *
Hem finans, hem fiyat, hem sağlık, hem de pazar avantajı var…
Ne eksik?
Güven mi?
Güveni de Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev veriyor…
Sıkça Türkiye’yi ziyaret ediyor, işadamlarımızla bir araya geliyor, Türkiye’ye heyetler gönderilmesi için tüm bakanlıklara talimat yağdırıyor…
Hatta Nazarbayev’in 12-13 Eylül tarihleri arasında Türkiye’ye yapacağı ziyarette, tarım ve madencilik sektöründeki işadamlarımızla görüşmek isteği dillendiriliyor…
Güven de varsa, ne eksik?