Küçülmede ölüm bekleyenler sıtmaya razı oldu

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte tahmin edildiği gibi yüzde 1.5 küçüldü. Ekonomi üst üste üç çeyrektir küçülüyor, içinde bulunduğumuz çeyrekte de bu sürebilir.. Son 20 yılda üst üste dört çeyrek küçülme üç kez yaşanmıştı, bu yılki dördüncü olabilir.

Şimdi üçüncü çeyrekte ne olacağı merak ediliyor. Bu çeyreği bilmek zor ama sanırız dördüncü çeyrekte büyüme yeniden başlar. Bunun nedeni de geçen yıl son çeyrekte küçülme yaşanmış olması.

Yıllık büyümede hedef olan yüzde 2.3’ü yakalamak hayal oldu gibi. Bu orana erişebilmenin yolu, ikinci yarıda yüzde 6.1’lik bir büyümeye ulaşmaktan geçiyor.

Sanki yüzde 1.5 küçülme normal karşılanması gereken bir oranmış gibi... Kaldı ki ikinci çeyrekteki küçülmenin yüzde 1.5 dolayında gelmesi de zaten sürpriz değildi. Bu oran en azından bizim için sürpriz olmadı. Nitekim beklenen oranın yüzde 1.5 dolayında olduğunu bu köşede 19 Ağustos’ta yazmıştık.

Ama detaylara inince yüzde 1.5’lik daralmanın zaten teselli bulunacak bir yanı olmadığı da açık.

 Gelin GSYH’deki satır aralarını okumaya çalışalım ve bundan sonra ne olabileceğine bakalım.

■ GSYH yılın ikinci yarısında ne artar ne azalır, yani geçen yılki düzeyde kalırsa 2019’un tümündeki küçülme yüzde 0.9 olacak.

■ İkinci yarıda yüzde 1.7’lik bir büyüme yakalayabilirsek yılı sıfır büyüme ile kapatacağız.

■ Yıllık büyüme öngördüğümüz gibi yüzde 2.3 olsun istiyorsak, ikinci yarıda tam yüzde 6.1 oranında büyümemiz gerekecek.

■ İlk çeyrek küçülmesinin revize edilmesiyle birlikte ilk altı aydaki küçülme yüzde 1.9 oldu.

■ Son bir yıldaki küçülme ise yüzde 1.1 düzeyinde bulunuyor.

        

Dolar bazında durum

■ İkinci çeyrekteki GSYH 174.6 milyar dolar ve geçen yılın aynı dönemindeki 205.8 milyar dolara göre yüzde 15.2 azalma var.

■ İlk yarıdaki GSYH 346 milyar dolar, geçen yılın 413 milyarına göre yüzde 16.2’likdüşüş söz konusu.

■ Dolar bazlı GSYH’de son bir yıldaki gerileme ise yüzde 18.4 oranında. Son dört çeyrek toplamındaki GSYH 722.2 milyar dolar. Önceki dört çeyrek toplamındaki GSYH 884.6 milyar dolardı. Yani Türkiye son bir yılda önceki bir yıla göre tam 162 milyar dolarlık daha az üretim yapabilen bir ülke haline geldi.

Dipten çıkış emaresi var

Grafiğimizde çok açık bir şekilde görme olanağımız var. Gerek toplam sanayi üretimi, gerek GSYH kapsamındaki sanayi sektörü ve gerek toplam GSYH’de önceki yıla olan değişimler görece iyiye gidiyor. Bu büyüklüklerde hala geçen yılın altında kalınıyor ama en azından “küçülme oranının küçüldüğü”nü izliyoruz. Oranlar giderek sıfıra doğru yaklaşıyor.

Baksanıza, nelerden medet umar, nelerden tünelden çıkış ışığı arar olduk!

Bir kez daha dört çeyrek üst üste daralma mı?

TÜİK yeni seri GSYH verilerini 1999’dan beri açıklıyor. 1999 başından bu yılın ilk yarısı sonuna kadar 20 yıl 6 ay geçti. Bu sürede GSYH'de üst üste dört çeyrek küçülme üç kez yaşandı. Hepsi kriz yılları...

İlk kriz yılı 1999. O yılın tüm çeyreklerinde küçüldük.

İkinci kez dört çeyrek üst üste küçülme yaşanan dönem 2001-2012 yılları. Aslında 1999 ve 2001’i dönem olarak birbirinden ayırmak pek de doğru sayılmaz. 1999’daki kriz büyüdü büyüdü ve 2001’de zirveye ulaştı zaten.

Ekonomi dört çeyrek üst üste daha sonra 2008-2009 küresel krizi döneminde küçüldü. Türkiye ekonomisi 1999-2018 döneminde yıllık bazda da üç kez küçüldü.

1999'u yüzde 3.4, 2001’i yüzde 6 ve 2009’u yüzde 4.7 küçülmeyle kapattık.

Şimdi 2018'in son çeyreğinde başlayan ve bu yılın iki çeyreğini de kapsayan bir küçülme süreci yaşıyoruz.

★★★

Yılın ikinci yarısında ne olur?

Herkes bu sorunun yanıtını arıyor.

Tahmin yürütmenin daha zor olduğu çeyrek, içinde bulunduğumuz üçüncü çeyrek. Bu çeyreğe ilişkin olarak en azından iki aylık sanayi üretimini gördükten sonra bir fikir yürütmek mümkün. Küçülme devam edecek ve böylece küçülmede dördüncü çeyrek tamamlanacak mı, bunu 2 Aralık'ta göreceğiz.

GSYH son çeyrekte ise muhtemelen büyüyecek. Bunda rol oynayacak en büyük etken geçen yılın son çeyreğinde küçülme yaşanmış olması.

Ama büyüme gerçekleşse bile bunun oranı ne olur, şimdiden bir şey söylemek mümkün değil.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar