Küçük ve orta ölçekli şirketlerimizi nasıl koruyacağız? Bazı çözümler

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ [email protected]

Geçen hafta bahsettik; küçük ve orta ölçekli şirketler (KOBİ) tüm dünya ülkelerinde ekonominin ve istihdamın motoru olarak biliniyor. Ülkemizde de durum böyle. Dolayısıyla, büyümek ve istihdam istiyorsak KOBİ’lerin önündeki engelleri, zorlukları ortadan kaldırmamız gerekiyor.

KOBİ’ler çok sayıda engelle karşılaşıyorlar. Bürokrasi, vergiler, finansmana erişimdeki zorluklar, çalışanlara ödenen yüksek ücretler. Bugünler de ilave zorluk ve maliyetler de var. Örneğin, 1 Temmuz’dan itibaren bir kişi bile çalıştıran işyerlerine işgüvenliği uzmanı ve doktor bulundurma zorunluluğu getirildi. Öte yandan sermayesi 250 bin TL’nin üzerinde olup anonim şirket haline gelen KOBİ’lere avukatlarla sözleme imzalama ve ücret ödeme zorunluluğu bulunuyor. Türkiye’de bir apartmanda ofis açan KOBİ, elektrik ve suya aynı apartmandaki bir konuttan çok daha fazla fiyat ödüyor. Oysa, istihdam yapan, vergi ödeyen KOBİ’den, tam tersine elektrik ve suyu daha ucuza kullandırması beklenir kamu kesiminden. Eğer dairenizi bir aile yerine şirkete kiraya verdiyseniz vergi oranınız yükselir. Tabii mülk sahibisiyseniz siz de bunu kiraya yansıtırsınız. Noter ücretleri de Türkiye’de oldukça yüksektir. Tüm bunlar işletmeleri, özellikle de KOBİ’leri zorluyor. 

İşte bu zorluklarla karşı karşıya olan KOBİ’lerimiz, Çin’den Almanya’ya bir çok ülkeden çeşit çeşit rakiplerle rekabet ederek istihdam sağlamak ve vergi ödemek zorundalar. Oysa Çin’den çok daha yüksek kira, ücret ve vergilerle karşı karşıyadırlar; Almanya’dan da çok daha yüksek finansman maliyetleri ve çok daha az verimli bir iş ortamıyla karşılaşırlar. 

KOBİ’lerin çoğalması ve büyümesini sağlamak için ilk şart iş ortamının düzeltilmesi; hatta dünyanın en iyi iş ortamlarından birisinin oluşturulması. Yine temelde yapılacak çok şey var; ancak, KOBİ’lerin önündeki zorluk ve engelleri acilen bir nebze kaldırmak istiyorsak alabileceğimiz çok basit tedbirler bulunuyor. Bunların bazıları aşağıda:

1. Belli nitelik ve büyüklükteki KOBİ’lerden beş yıl için kurumlar vergisi almayalım. Nisbeten büyüklerinden kademeli olarak yüzde 5, 10 ve 15 oranında kurumlar vergisi alalım. Bu öneriyi daha önce de bu köşeden yaptık. Vergi kaybı olmayacağı gibi istihdnam ve toplam Devlet gelirleri artacaktır. Buna karşılık KOBİ’lerimize can suyu sağlamış olacağız.

2. KOBİ’lerin ödedikleri yüksek elektrik ve su ücretlerini normal seviyelere (konut) indirelim. İşyerlerine kiralanan emlakın belediye vergi oranlarını düşürelim.

3. Büyük perakende zincirlerine cirolarının yüzde 25’ini KOBİ’lerden yapma zorunluluğunu getirelim. En önemli öneri bu; KOBİ’lerin üzerindeki “şeffaf tavanı’, pazara erişimin önündeki güçlü engeli ortadan kaldıralım. Eğer tüketim ile KOBİ’ler arasındaki uçurumu ortadan kaldırırsak, KOBİ’lerimiz büyür ve gelişir. Kendilerini iç piyasada daha iyi ispatladıktan sonra ihracatçı hale de gelirler. İstihdam ve büyüme istiyorsanız dağıtım ağlarında KOBİ’lere karşı ister istemez oluşturulan engelleri ortadan kaldırmalısınız.

Geçen hafta da yazdık; “ülkemizde Gratis, Rossman, Watson’s gibi harcıalem kozmetik ürünleri satan perakende zincirlerinde KOBİ’lerimize ait neredeyse tek bir ürün bulunamıyor. Raflardaki tüm ürünler büyük ve uluslararası firmalardan ithal ediliyor. Raflara baktığınız zaman, ‘bu ülkede hiç kozmetik ürünü üretilmiyor mu?’ demeniz işten değil. Sanki görünmez bir duvar, KOBİ’lerin bu raflara girmesine engel oluyor. Benzer durumları büyük perakende zincirlerinde de görüyorsunuz. Migros’tan Carrefour’a bu zincirlerde yerli şirketler tarafından üretilen alkolsüz içecekler bulunamıyor. Aynı şey bakkal dükkanları ve marketler için de geçerli. Hem perakende zincirlerinde hem dükkanlarda, neredeyse tamamen su, gazlı içecekler ve meyve sularında sadece dev uluslararası şirketlerin ürünleri satılıyor. Ya da, KOBİ’lerin ürünleri müşterinin gözüne çarpmayacak ancak sorarak bulabilecekleri izbe yerlerde tutuluyor. Market ve bakkal dükkanlarında içecek buzdolapları dev içecek firmalarının logolarını taşıyor. Bu buzdolapları dükkanlara ücretsiz sağlanıyor ve içine başka firmaların içeceklerin konulması engelleniyor.” 

KOSGEB başta olmak üzere devlet KOBİ’lere destek vermek için çeşitli kuruluşlar eliyle destekler veriyor. Bunlar belli bir ölçüde başarılı da. Ancak, bu desteklerde daha önemlisi, KOBİ’lerin önündeki kösteklerin kaldırılması. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018