Küçük ve orta ölçek işyerlerinin yurtdışında "eşleştirilmesi"

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

 

Dün  KOBİ'den ekinde, "KOBİ'lerin eşleştirilmesi ve Nobel Ödülü"  başlıklı yazımızda, Dr. N.Emrah Aydındonat'ın  kısa makalesine gönderme yaparak, piyasa tasarımı konusunda "literatürün bize dedikleri" diye  özetlediği aşamaları aktarmıştık:
- Mücadele edeceğiniz piyasaları iyi tanıyın.
- Bu piyasanın farklı kısımlarının işleyişini modelleyin.
- Kısıtları iyi anlayın ve gerekiyorsa kısıtları değiştirmenin olası sonuçlarını değerlendirin.
- İlgilendiğiniz piyasadaki aktörlerle iletişim kurun ve onların önceliklerini ve müşevviklerini anlayın.
- Mevcut kurumsal düzenlemeleri iyi anlayın ve bunların hangilerinin değiştirileceğini hangilerinin ise veri alınması gerektirdiğini iyice değerlendirin.
- Ancak bunları yaptıktan sonra  aksaklıkları düzeltebilir ve  işleyen piyasa  tasarlayabilirsiniz.
Harvard Business  Review  Türkiye'nin  ilk sayısında  Dominic Barton ve  David Court  ortak makalelerinde   tam da bu noktaya, model sorununa değiniyorlardı:  "Veriler önemlidir, ancak performans gelişimi ve rekabet avantajı, yöneticilere sonuçları tahmin edip faydalanma imkanı sunan analitik modellerle mümkündür. Daha da önemlisi, bir model oluşturacak en etkili yaklaşım, nadiren verilerden doğar; daha ziyade fırsatların tanımlanıp, söz konusu modelin performansı nasıl artırabileceğinin tespitinden kaynaklanır" 
Bir  olguyu kendi akışında bırakırsak, doğanın temel   kurallarından biri olan  " 80/20  kuralı"  işler. Bir bezelyede  döllemede yüze 80 verimsiz, yüzde 20 sonuç alır. Bu doğa  kuralını  insan aklının öngörme ve önlem alma  yeteneği  zorlayarak değiştirir. Ekoloji ile evrimi birlikte ele alan bilim insanları, tür ve çeşitlerin performansını sürekli artırıyorlar.
Bir modern serada  salatalık üretimindeki gelişmelere bakalım : Yüz yıl öncesine kadar bir dönümden ancak 300 kg. salatalık üretebiliyordu…Yetmiş yıl önce  ilaçlama, gübreleme ve sulama tekniklerini geliştirerek veriminde  dönüm başına  1000 kg. düzeyine çıkıldı…Yaklaşık 40 yıl önce, örtülü üretime geçildi; güneş ve  iklim kontrolü sağlanarak  dönüm başına üretilen salatalık miktarı 3 bin kg. düzeyine çıktı. Bugün,  Dikili ile Bergama arasında, ortalama 6 metre  yükseltilebilen, kokapit, perlit ya da taş yünü kullanılan, bitkiye yararlı  besinlerin verildiği, zararlı olanların ayıklandığı  modern seralarda  dönüm başına  30 bin kg. salatalık  üretilebiliyor.
Ülkemizin zenginleşmesi için  işyerlerimizin  dışa ve dünyaya açılması gerekiyor. Dışa açılma, ürettiğimiz mal ve hizmetlerin dünya pazarlarında satabilme  yeteneğini anlatır… Dünyaya açılma  ise, dünyanın başka yerlerinde insanların  yaşam biçimlerini, yaşam tarzlarını, kültürel  algılarını  iyi kavrayarak,  alış-verişte  uzun soluklu ilişki geliştirme  demektir.
Küçük ve orta ölçek işyerlerinin  yurtdışında  "verimli eşleştirmelerle"  sinerji yaratan stratejik  işbirlikleri yapabilmeleri, yaptıkları işlerin  ayrıntıdaki bileşenlerini ve geneldeki bağlamlarını iyi bilmeleriyle yakından  ilgilidir.
Yurtdışına yapılan  gezilerin çok yönlü yararları var: Öncelikle, insanımız  kendi sınırlarını aşarak, işini geliştirmede  yurtdışında bir ortak arama  özgüveni kazanıyor. Bu amaçla yurtdışı fuarları  gezenler; kendi yaptığı işle başka yerde yapılanları  karşılaştırarak, Güney Amerika atasözünde  dendiği gibi, " Başını kaldır yukarıya bak, kendini en yüksek yerde zannetme" ilkesini içselleştirmede ciddi ilerleme sağlayabiliyor. İkincisi, 80/20 kuralı işlese de, işini iyi düzenleyen ya da şansı yaver gidenlerin ulaştıkları  başarılar  "iyi örnek" oluşturuyor; diğer girişimcileri güdülendiriyor. Üçüncü ve daha önemlisi, gezilerden hiçbir sonuç alınmamış olsa bile, kendi işine aşırı odaklanmanın yarattığı  "kör alanlar" fark ediliyor; inceleme gezilerinden dönen iş insanları, işine farklı pencerelerden bakarak  değer katabiliyor.
İster kamu fonlarından sağlanan destekler ve kamu birimlerinin öncülük ettiği  "eşleştirme" çabaları olsun; ister  sivil inisiyatiflerin düzenlediği  inceleme gezileri  bağlamında  arayışlar sürdürülsün, isterse  gönüllü katılımlarla kendiliğinden örgütlenen dış gezi ve incelemelerde  yurtdışında "partner"  arama çabalarından söz edilsin, gezileri düzenleyenler  aşağıda önerdiğimiz model  çerçevesinde  hareket ederse , gezilerin  "verimini" artıracağını düşünüyoruz.
Bilinçli bir etkilenme: Yurt dışında  iş yapmak isteyen girişimcinin  "bilinçli bir etkilenme" ile arayışa girmiş olması gerekir. Başlangıçta "alıştırma gezileri" denebilecek inceleme gezilerine katılanları çok fazla  "seçici" olmadan belirleyebiliriz. Başlangıç aşamasından sonra, girişimcinin ne yapmak istediğini, nasıl yapacağını, kendi çekirdek yetkinliklerinin ne olduğunu, eşleşeceği yabancı partnere  ne gibi değerler katacağının  bilerek yola  çıkılmalı. Önerilen  işbirliğinin  ve eşleşmenin yaracağı sinerji  yaratılmasının ilk adamı,  önerilen iş sürecinin bileşenlerinin  ve bağlamlarının  net olarak tanımlanması, yapmak istediği işi ayrıntılı  biçimde  betimlenmesi gerekir ki, sonuçlar  belirlenebilsin.
Eşleştirme toplantılarına  katılmak isteyen girişimcilerden ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını, hangi değerler katmayı düşündüklerini  kısaca  tanımlamalarını istemeliyiz. Yüz yüze görüşmelerle derinliğine bir söyleşi ile   zihnin arka planında olup bitenleri anlamaya çalışmalı, gerekirse  "rehberlik" etmeliyiz.
İlgi ve amaç  netliği : Eşleştirme  yapılacak girişimcilerin  ilgi derinliği ve yoğunluğu da gözlenmeli…Aklına geleni  "fikir" sananlara, bilgisiz  fikir üretilemeyeceğini, kaliteli bilgiye dayalı kaliteli fikir üreterek başarılı olunacağını  anlatmalıyız.
Eşleştirilecek  girişimlerde  sahip-yöneticilerin, "amaçlarını"  tanımlamaları da  önemlidir. Sadece   ticari amaçlarla  hareket ediliyorsa geliştirilecek dil; ortak üretim söz konusu ise geçerli ve etkili olmayabilir. 
Tarafların birlikte kazanmalarına yönelik    ilgi ve amaçlar nasıl tanımlandığı önemli… 
Hedef saptama: En büyük maliyet hedefsizliktir. Eğilimler, fırsatlar, tehlikeler, olanaklar, kısıtlar; kısıtları zorlamada  gücümüzün sınırları ,gücü kullanmanın zamanlaması ve güç kullandıktan sonra olası etkileri vb. alanlarda  bilgi ve fikir sahibi  olunursa  girişimler daha verimli olur. 
Girişimci,  yaratmak istediği sonucu  da tanımlamalı…Gidilen ülkede  eşleşme niyetinde olanların  hedefleri de bilinirse, benzer hedefler bir araya getirilerek görüşmelerden çıkan sonuçların  katkı düzeyi yükselebilir.
Araçları  ve ortamı değerlendirme: Eşleştirme çalışmaları, gidilecek  ülkedeki yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, fiziki sermaye koşulları, hukuk sistemi, finansal yapıyı, bilim ve teknoloji düzeyini, siyasi ortamı ve sosyal ortam gibi değişkenleri  de bilmek gerekir. 
Araç ve ortam değerlendirmesi yapılmadan düzenlenen gezilerin  "turistik gezi" olasılığı yükselecektir… Gezilerin   iş  ve zenginlik üretmesi için  "araç ve ortam değerlendirmesi" önceden yapılmalı, değerlendirme sonuçları  kısa yazılı metinler halinde  katılımcılara sunulmalıdır ki, birikimlere zaman boyutu kazandırmış olalım.
Gözetim , denetim  ve geri bildirim : Küçük ve orta ölçek işyerlerinin yurt dışında eşleştirilmesi için yapılan gezilerde  sağlanan yararlar veyaşanan  aksamalar hakkında  bağımsız gözlemcilerin tutacakları notlar, gezi dönüşünde  değerlendirilmeli… Saptamalar, geziye katılanların bulunduğu ortamda gözden geçirilmeli, gerekçelerin  ve karşı gerekçelerin özeti   "tutanak " haline getirilmeli… Tutanak özetleri   "bilgi birikiminin"  araçlarından biri olmalı.
Geri bildirim "hata kültürünün temel aracıdır". Hata  kültürü  gelişmemiş topluluklar da toplumlar da ciddi ilerleme sağlayamıyor. Sürdürebilir  geri  bildirim sistemli sorgulama gerektirir. Sorgulama, bir   "suçlu arama"  saplantısı  ile yapılmamalı. Süreç işleyişinin hızı, niteliği ve yarattığı  nicelikleri   analiz  edebilmenin  aracı olarak algılanmalı.     
Eşleştirme toplantılarında  olumlu yanlar, aksaklıklar, bir sonraki toplantılarda yapılması ve yapılmaması gereken hususları kapsayan bir  yazılı belge hazırlanmamışsa,  toplantının "ileriye doğru etkileri"  azalır.
Küçük ve orta ölçek işyerlerinin yurtdışında  "eşleştirmeleri"  için  önerilen  modeli  tartışmalıyız… Modele  yeni değişkenler eklemeli, gereksiz olanlarını ayıklamalıyız ki, gelecekte daha sıklaşacağını umduğumuz   eşleştirme çabaları verimli olsun….
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar