KSS meleklerinin krizle imtihanı!
Kurumsal sosyal sorumluluk kavramı (KSS), sürdürülebilir fayda yaratmayı temel alıyor. Ancak gerek şirketler gerekse sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorumluluk bilinciyle yaptıkları yatırımların sürdürülebilirliğini tehlikeye atan ciddi finansal göstergeler mevcut. Tüm dünyayı saran finansal daralma, KSS projelerinin yeniden gözden geçirilmesine neden oluyor.
Türkiye KSS Derneği Başkanı Serdar Dinler, finansal krizlerle şirketlerin iyilik projeleri arasındaki ilişkinin Amerika’daki “büyük buhran” yıllarında çarpıcı bir şekilde kendini gösterdiğini belirtiyor. Diyor ki, “O dönemde vakıfl arın yönetiminde sadece aile üyeleri vardı. Ve anlaşıldı ki toplumun ihtiyaçlarını gözlemleyip ona göre ekonomik bir strateji yürütmüyorsanız ayakta kalmanız çok zor. Hatta ilk MBA programının başlama amacı da buydu. Yani toplumun ihtiyaçlarını ekonomi stratejisinin parçası olarak düşünebilen bir iş modelini üst düzey yöneticilere öğretmek.”
Bugün gelinen noktada şirketler ve sivil toplum kuruluşları KSS konusunda büyük buhrandan bu yana önemli bir yol kat etti. Ancak finansal krizlerde şirketlerin tedbir alırken ilk vazgeçtikleri kalemin toplum projeleri olması hâlâ devam ediyor. Serdar Dinler’in buradaki tespiti şöyle: “Eğer KSS’yi şirketinizin doğal bir parçası, stratejinizin ana ayaklarından biri haline getirmeyip, bir ürün olarak görürseniz krizde elbette ilk ondan vazgeçersiniz. KSS’yi bir ürün, parasal bağış olarak gören şirketler krizde projelerini askıya alır. Şu anda da Türkiye ve dünyada birçok büyük şirket projelerini askıya aldı. Bunun yanında 2019 için yeni projeler planlayanlar da var. Yani bu tamamen uzun vadeli planlarınıza toplum ihtiyaçlarını katıp katmadığınızla ilgili bir tutum. Bunu başaran da var.” Serdar Dinler’in gözlemlerine göre kurdaki artış ve buna bağlı olarak maliyetlerin yükselmesiyle şirketler, topluma yönelik projelerde frene basmış durumda. Yine de asıl etkinin yaz tatili rehavetinden çıkılıp iş dünyasının gerçeklerine dönülen ekim ayında hissedileceğini ifade ediyor Dinler.
Topluma ayrılan para 2008’de sert düşmüştü
Serdar Dinler, her kriz döneminde olduğu gibi şirketler ve sivil toplum kuruluşlarının sosyal sorumluluk projelerine ayırdıkları bütçenin küçüldüğünü belirtiyor. Burada bir de parantez açıp “Zaten son dönemde verilen rakamlar biraz şişiriliyordu” ifadesini de kullanıyor. “Nasıl şişiriliyor” sorusuna verdiği yanıt ise şöyle: “Son dönemde tüm dünyada finansal karşılık bulan bir hesaplama yöntemi moda. Sosyal projeye ayrılan nakit para yerine, etkisi hesaplanarak yatırım söyleniyor. Buna etki ekonomisi diyoruz. Bu hesaplamanın içine projede çalışan gönüllülerin mesai ücreti, o süreçte şirket için yaratılması muhtemel ekonomik değer, denetime verilen para gibi unsurlar da bu yatırımların içine dahil ediliyor.” Serdar Dinler’in verdiği bilgiye göre önümüzdeki dönemde KSS yatırımlarında çok sert bir düşüş beklenmiyor. Çünkü bu düşüş 2008’deki krizde çok sert bir şekilde zaten gerçekleşmişti. O dönemde yıllık 80 milyon lira düzeyinde olan sosyal sorumluluk yatırımları 20 milyon liralara kadar gerilemiş ve aradan geçen süreçte de yeniden 2008 seviyelerine yükselmemişti. Şu anda da birçok dernek, vakıf sıkıntıda, bu yıl öğrenci burslarını bile durduranlar var ancak yine de toplam yatırımda çok büyük azalma beklenmiyor.
Brexit İngiltere’de projeleri etkiledi
İngiltere merkezli Acre’nin 10 yıldır yaptığı KSS sektöründeki trendleri ortaya koyan araştırma krizlerinbu alandaki yatırımları ve kişileri nasıl etkilediğini ortaya koyuyor. Araştırmanın 2018 sonuçları, hem bütçelerin kısıldığını hem de bu alanda çalışan profesyonellerin ücretlerinde ciddi düşüş gözlendiğini gözler önüne serdi. Carnstone Partner ve Flag şirketlerinin işbirliğinde yapılan araştırmaya tüm dünyadan bin 277 KSS profesyoneli katılmış. Bunların yüzde 60’ı kadın. Araştırmada sektördeki profesyonellerin büyük bölümü kadın olmasına rağmen yönetici pozisyonlarda yine erkek egemenliğinin hakimiyetine de dikkat çekiliyor.
Araştırmaya göre KSS alanında tüm dünyada en çok ücret alanlar kuzey Amerika ülkelerinde yaşıyor. Burada yıllık kazanç ortalama 90 bin sterlin düzeyinde. Avrupa’da ise bu rakam 65 bin sterlin. KSS kadrolarına yıllık bazda ve primler dahil edildiğinde en yüksek ücret kazandıran sektörler enerji (97 bin sterlin), sağlık (89 bin sterlin) ve hızlı tüketim (81 bin sterlin).
Katılımcıların yüzde 90’ının lisans ve lisansüstü eğitime sahip olduğu araştırmanın en çarpıcı sonucu ise İngiltere’den. Buna göre İngiltere’de Brexit sonrasında ücretler yıllık ortalama 60 bin poundlardan 52 binlere geriledi. Bunun nedenleri ise şöyle sıralanıyor: Daha fazla insan kaynağının bu sektöre yönelmesiyle artan rekabet, büyük şirketlerin bile son dönemde KSS projeleri ve bütçelerini azaltması, dışarıdan alınan hizmetlerde yüksek danışmanlık ücreti talep edilmesi.