Krizsiz bir yıl temennisiyle
A. İlter Bulut / A Yatırım
2008 yılının son saatlerini yaşarken geriye dönüp de yaşananlara baktığımızda oldukça kötü bir dönemden geçtiğimizi görüyoruz. 2007 senesinin ortalarında ABD mortgage piyasasının tetiklediği ve büyüyerek global kredi krizi haline gelen, sonrasında da tüm mali sistemi derinden etkileyen ciddi bir kriz yaşıyoruz. Krizin şiddeti alınan önlemler neticesinde gün geçtikçe azalıyor gibi görünse de 2009 yılında dünya ekonomisinde global bir durgunluk yaşanacağı gerçeği ortada. Küresel krizin etkisiyle reel sektörde yaşanan üretim kısıtlamaları ve bunun sonunda artan işsizlik ve negatif büyümeler 2009 yılında da en çok karşılaşılan olaylar olmaya devam edecek. Kriz dünyanın önde gelen finansal kuruluşlarının yok olmasına yol açarken faaliyetlerini sürdüren kurumlarda hâlâ fiyatlanmayan varlıkların olduğunu ve bunların bilançolara yansımasının yaratacağı olumsuzlukları da gözardı etmemek gerekiyor. Lokomotif sektörlerden olan otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durum diğer sektörleri de tehdit ediyor. Bütün bu yaşananlar ışığında biraz geri çekilip büyük resme bakmaya çalıştığımızda krizin etkisinin bitip piyasaların toparlanmaya başlamasının 2010 yılını bulacağını düşünüyoruz.
2009 yılını ülkemiz açısından değerlendirirsek, yılın ilk aylarında IMF anlaşmasıyla kısa vadeli borç problemini çözen, enflasyon ve cari açık konusunda da düşüş sağlayan bir Türkiye'nin yapılacak doğru teşhisler ve alınan önlemlerle, bunun yanında krizde iyice ortaya çıkan güçlü bankacılık sektörüyle, global piyasalarda risk alma iştahının artmaya başlamasıyla gelişmekte olan ülkeler arasında en cazip ülke olabileceğini düşünüyoruz.
Önümüzdeki dönemi hisse senedi piyasaları özelinde değerlendirirsek, ekonomik koşullardaki daralma ve emtia fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle şirket kârlılıklarında duraklama yaşanacaktır. Bu durum hisse senedi piyasasında da etkisini sürdürmeye devam edecektir. Yeni yılın ilk aylarında yeni dipler görme ihtimalimizin yüksek olduğunu kanısındayız. Hisse senedi piyasalarının reel piyasalara göre daha erken sinyal üretme kabiliyetine sahip olduklarını düşündüğümüzde 2009 yılının üçüncü çeyreğiyle risk alma iştahının artmasıyla başlayarak hisse senedi piyasalarında yukarı trende hazırlık hareketlerinin başlayacağını düşünüyoruz. Bu süreçte yatırımcıların özellikle mali yapısı güçlü ve likiditesi yüksek şirketlerle krizin etkilerinin en az görüldüğü ulaştırma, enerji, telekomünikasyon gibi sektörlere dikkat etmelerini öneriyoruz.
İMKB100 endeksine teknik olarak baktığımızda 27.000 puan seviyesindeki direncin IMF anlaşması haberiyle geçilip 28.000-28.500 puan bandının hedefleneceği görüşündeyiz. Olası geri çekilmelerde ilk önemli destek 25.800-25.300 puan seviyeleridir. Bu seviyenin aşağı yönlü kırılması teknik görünümün bozulmasına yol açıp endekste yeni dip bulma hareketinin başlangıç sinyali olarak değerlendirilmelidir. A Yatırım olarak 2009 yılının ülkemize ve dünyaya mutluluk ve barış getirmesi temennisiyle tüm yatırımcılarımızın yeni yılını kutluyoruz.