Krizle Avrupa'dan gelen fırsat
Küresel kriz korkusu, yarattığı belirsizlik ile ülkemizde olumsuzluklara ve güvensizliğe neden oluyor. Ancak, Avrupa'daki durgunluk bizim işletmelerimize yeni işbirlikleri ve satın alma fırsatları yaratıyor. Ülke içinde yatırım ortamını iyileştirerek, yurt dışında işbirliği ve satın alma girişimlerinde bulunacak firmalarımıza destekler yaratarak hem üretimimizi artırabiliriz, hem de yeni pazarlar elde edebiliriz. Krizle Avrupa'dan gelen fırsat olduğunu unutmayalım.
Küresel kriz bir yandan "belirsizlik ve güvensizlikle" olumsuzluk yaratırken, Bir yandan da bize daralan ve durgunluk yaşayan Avrupa'da bize yeni imkanlar yaratıyor. Bir yandan Almanya gibi ülkelerdeki KOBİ'lerin aramak durumunda oldukları işbirliklerine ve ortaklıklara yanıt verebilecek teknoloji ve üretim gücüne gücüne sahip, rekabeti artıracak imkana sahip olabilecek KOBİ'lere sahip olmamız, bir fırsat olarak bizim ülkemizde ortak üretim imkanı yaratıyor. Bir yandan da sistem dışına çıkmak isteyen Avrupalı kuruluşları satın alarak ya da onların üretimlerinden bir bölümünü üslenerek imkan yaratabileceğimiz bir ortam bulabiliriz. Eğer bu satın almaları gerçekleştirebilirsek aynı zamanda o ülkede ve üçüncü ülkelerde Pazar satın almış olarak rekabet gücümüzü farklı coğrafyalarda geliştirebiliriz.
Doğaldır ki bu ortaya çıkan imkandan yararlanabilmek için yapmamız gerekenler atmamız gereken adımlara ihtiyaç vardır.
0-Bunların başında gelen adım, ülke içersinde yatırım ortamını kolaylaştırmak, bürokratik sorunları ortadan kaldırıcı adımlar atmaktır. Türkiye yatırım ortamı, yabancıların özellikle KOBİ nitelikli yabancıların ülkemize gelmesini özendirecek özelliklerden uzak. Bizim KOBİ'lerimizle yabancı KOBİ'lerin işbirlikleri ve ortaklıklarını özendirecek yeni adımlar atarak, arayış içinde olan Alman ve Avrupalı KOBİ'leri özendirecek kararları hayata geçirmeliyiz.
0-Bunun yanı sıra yurt dışında doğabilecek satın alma imkanlarından tek tek yada grup halinde satın alma imkanı araştıracak firmalarımıza, özel destekler verecek yeni teşvik sistemleri de geliştirebilmeliyiz. Kredi Garanti Fonu benzeri bir fon oluşturarak, bu tür imkanlardan yararlanma isteğindeki kuruluşlara uzun vadeli, uygun faizli krediler sağlayabilmeliyiz. Bu hem üretimimizi yurt dışında da geliştirmemizi hem de satın almalarla yeni pazarları da elde etmemize yol açacaktır. Bu da doğal olarak hem son dönemde ithalat nedeniyle kaybettiğimiz ara malı üretimimizin yeniden canlanmasına, hem de KOBİ'lerimizin üretim artışının yeniden güçlenmesine neden olacaktır.
0-Doğaldır ki bu gelişmelerin sağlıklı sonuç verebilmesi için Avrupa Birliği ilişkilerimizin de yeni bir gözden geçirilip yeni boyut kazanması yönünde ilerlemeler kaydetmemiz gerekir. Hem malların serbest dolaşımında karşımıza çıkan engelleri ortadan kaldırıcı girişimlerde bulunabilmeliyiz. Hem de AB'nin üçüncü ülkelerle yaptığı anlaşmalarda bizi olumsuz etkileyen, bize o ülkelerin ürünleri gümrüksüz girerken, bizim ürünlerimizin o ülkelere üçüncü ülkelere uygulanan gümrük tarifeleriyle girmesinin getirdiği olumsuzluğu ortadan kaldırıcı yeni girişimlerde de bulunmalıyız. Avrupa'da firma satın almalarıyla orada yapacağımız üretimler bize Avrupa ilie ikili anlaşması olan ülkelerde avantaj sağlayacaktır. Bunun da önemli bir avantaj olduğunu unutmamalıyız.
Görüldüğü gibi Avrupa'da durgunluk ve krizin doğurduğu ortam bizim için yeni imkanlar yaratabilecek özellikler taşımaktadır, taşımaya devam edecektir. Ancak, bu olumlu ortamdan yararlanabilmek için bizim kendi üreticilerimize işbirlikleri ve satın almalar konusunda yeni imkanlar yaratmamızın öneminin büyük olduğunu unutmadan, doğru adımlar atmamız gerekir.
Küresel kriz bir yandan yarattığı olumsuzluk ve belirsizliklerle bizim için sorun yaratırken, bir yandan da Avrupa'daki durgunluk ve üretim daralması bize önemli fırsatlar yaratabilecektir. Sağlıklı düşünüp sağlıklı adımlar atarak bu fırsatlardan yararlanabiliriz.