Kriz sonrası "dil" ve CEO açıklamaları

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

Kriz, olguları algılama ve anlatma "dilini" önemli ölçüde değiştirdi.

Denebilir ki, "…kriz iş çevresinin koşullarını önemli ölçüde değiştirdi hatta dönüştürdü. Düşünce sisteminin varsayımları sorgulandı. Bu aşamada olguları açıklama dilinin değişmesinden daha doğal ne olabilir?"

Bizi geleceğe dönük umutlandırması gereken de bu soru. Biliyoruz ki, insanlar karşılaştıkları olgulara önce bir "ad" verir. Adlandırma "kavramlar" üretilmesini sağlar. Kavramlar da "düşüncelerin" anasıdır. Düşünceler de, "kültürümüzü yani davranışlarımızı" belirler; süreç dili en önemli güç kullanma aracı" haline getirir.

Bir toplumun "ne yöne gittiğini" anlamak istiyorsak, önce "dil" değişmesini incelemeliyiz. Toplumu yönlendiren kanaat önderlerinin "kavramlara yüklediği değerleri" sorgulamayız ki, güçleri yönlendiren "meşrulaştırma temelini" ve "toplumun ortak yönelişi" kavrayabilelim.

Gözlediğimiz kadarıyla, "nicelik açıklamalarının nitelik açıklamalarının önüne geçmiş olması" dönemi geride kalıyor. Sadece nicelik açıklamaları ile gerçeğin sadece yarısının anlatılabileceğinin farkına varanların sayısı artıyor.

Nitelik açıklamalarının haber değeri

Medyada, "nitelik açıklamalarının haber değeri az" algılaması konum değiştiriyor. "Sloganların ciddi fikirlerin yerini almasının krizin önemli nedenlerinden biri olduğu" yargısına katılanların sayısı bir hayli artıyor.

Bir başka eğilim, hem hükümetler düzleminde hem de firmalar ölçeğinde "ilkesiz gizlilik" kavrayışının mevzii yitirmesi.

Ülkemizin önde gelen gruplarından biri olan Koç Holding'in CEO'su Bülent Bulgurlu'nun medyaya yansıyan değerlendirmelerini özenle incelediğimizde, anlatım dilinde çok köklü değişmeler gözlemliyoruz.

Değişmelerin en önemlisi, büyük şirketlerin bir yıl sonraki "potansiyel hedefleri" açıklaması. Dikkatli bir gözlemci, bir sonraki yılda yapılan açıklamalarda potansiyel hedeflere neden ulaşılamadığını sorgulayabilir. Bu, ölçü koymadan değerlendirme yapma, eksiklerin üzerini örtme döneminin geride kaldığının göstergesi.

Dildeki değişmenin bir başka yönü, nicelik yerine nitelik açıklamalarının öne çıkması: Bulgurlu'nun faaliyet kârları marjının 1.7 puan artarak yüzde 7.8 olarak gerçekleştiğini açıklaması, bunun bir sonraki yıl hedefinin yüzde 7.9 olarak belirlenmesi "kâr kalitesine" göstergelerini kamuoyuna paylaşılmasıdır; açıklıkta çok önemli bir adımın atılması anlamına da gelir.

Sadece medyaya yansıyanlara bakarak değerlendirme yapıyoruz; veri eksikliğinin tuzakları olduğunun da farkındayız. Örneğin, "Kriz döneminde ciddi bir istihdam kaybımız yok" değerlendirmesi kategorik olarak bir şey anlatır. Nitelik analizi için, istihdam kaybının nitelikli ve niteliksiz işgücüne göre analizi, yaratılan işlerde işgücü profilinin özelliklerini de bilmek gerekir. Bir sonraki aşamada, analiz derinliği için gerekli ayrıntı verilerine geçileceğini umut ediyoruz.

Ciro kalitesinin verileri de açıklanmalı

Ciro hedeflerindeki büyüme beklentilerinin verilmesi potansiyele dayalı analiz için olumlu bir adım. Daha derinliğine analiz için üretimde doğrudan çalışanlar ve toplam çalışanlara göre kişi başına yaratılmış ciroların da açıklanması gerekir. Sanıyorum bir sonraki yıl, "ciro kalitesi analizleri" de kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Organik büyüme ya da satın almalar yoluyla büyümelerin ayrıntıda analiz edilmesi de, kuruluşlarımızdaki nitelik gelişmesini izlememiz bakımından gündemde yer alması gereken konular.

"İlkesiz gizlilik" de örgütlerde "organik çürüme" yaratır. Önce, komşusuz Yunanistan'dan ders alalım."Ulusal İstatistik Hizmetleri" adlı kuruluşun verdiği rakamlar güvenilir olmamalı ki, yeni hükümet 14 Ocak 2010 günü, bu kurumun "bağımsız bir statüye" kavuşturulacağını açıkladı. Aynı şey ekonominin diğer kuruluşlar ve kurumlar için de geçerli. Olumlu gelişmeyi kamuoyu ile paylaşan, olumsuzlukları ilkesiz bir biçimde saklayan hiçbir örgüt "sessiz ölümün pençesinden" kurtulamamıştır. Kuruluşların uzun ömürlü olanları, açıklık ilkesine sadakat gösterenlerdir.

Açıklık, nitelikleri niceliklerin önüne koymamızı; ciddi fikirleri sloganların gösterişli şalı altında gizlenmesini önler. Kriz sonrasında "açıklık ilkesine" uyanların artması çok önemli bir kazanım. Bu eğilimin güçlenerek gelişmesi hepimizin ortak yararını artıracaktır…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar