Kriz hepimizi filozof yaptı!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Küresel krize ne zaman girdiğimiz konusunda bile anlaşamadık. Kimine göre krizin izleri 2007'de görülmüştü, kimine göre 2008'in sonbaharında anlaşıldı her şey. Ama gerçek, tüm dünyanın krizin içinde olduğuydu. Sonra, dibi görüp görmediğimiz tartışması başladı. Bunun da somut bir göstergesi yoktu ki. Ayrıca, her ülkeye göre değişirdi bu gösterge ya da göstergeler. Dip tartışmasını, doğal olarak çıkış tartışması izledi. Krizden çıkılıyor muydu ya da hangi işaretler çıkışın başladığını gösterecekti. Hem, dip tartışmasında olduğu gibi çıkışta da işaretler her ülkeye göre değişiklik gösterebilirdi, gösteriyordu da.

İşte bu süreç, neredeyse herkesi filozof yaptı; ekonominin önemli aktörleri adeta felsefe yapma yarışına girdi. Benzetmeler peşi sıra gelmeye başladı.

Bizde aylardır tartışılmakta olan ilk ve en belirgin benzetme Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Erdoğan'ın aylar önce söylediği "Kriz bizi teğet geçecek" şeklindeki sözleri zaman zaman halen tartışılıyor.

Son günlerin en çok tartışılan ve spekülasyonlara yol açan benzetmesinin sahibi ise Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz. Başkan Yılmaz, Ankara Sanayi Odası'ndaki konuşmasında, tünelin ucunda bir ışık görüldüğünü, ancak bu ışığın üstümüze gelmekte olan bir araba da olabileceğini söyledi. Bu görüşe ilk tepki Sanayi Bakanı Nihat Ergün'den geldi. Ergün, tünelin ucunda görülenin güneş ışığı olduğu dile getirdi. Işığın, hem araba ışığı, hem güneş ışığı olabileceğine dikkat çekip temkinli olunması gerektiğini söyleyen "orta yolcular" da çıkmadı değil.

Son günlerde yurtdışından da peş peşe felsefi benzetmeler gelmeye başladı. İstanbul doğumlu ünlü ekonomist Nouriel Roubini, görülenin yeşil filizler değil, sararmış otlar olduğunu ileri sürdü. Bu görüş etrafında hemen yeni görüşler dillendirildi. Amerikalı milyarder yatırımcı Warren Buffet, gözünden geçirdiği ameliyatların bile yeşil filizleri görmesine yardımcı olmadığını dile getirdi. Buffet ayrıca, Amerikan yönetiminin krizi aşmak için çok yönlü çaba içine girmesinin yoğunlaşma sorunu yarattığını belirterek, bu durumu, "Dokuz kadını hamile bırakırsan bir ayda bebek doğmaz" sözleriyle eleştirdi.

Yeşil filiz-sarı ot tartışması bitecek gibi değildi. Son olarak Koç Holding CEO'su Bülent Bulgurlu, "Tren yürümeye başladı, hız da kazanıyor, fakat tünelde ışık görünmedi. Yani her şey yoluna girdi, diyemeyiz. Ama otlar da sarı değil gibi, dibinden yeşermeye başladı" şeklinde bir yorum yaptı.

Ne krizin tam olarak ne zaman başladığı konusunda görüş birliği var; ne, görülmüşse eğer, dibin ne zaman görüldüğünde; ne de krizden ne zaman çıkılabileceğinde ve bunun işaretlerinin alınıp alınmadığında.

Artık krizin ne zaman başladığını tartışmanın bir alemi yok. Ama dibin hangi göstergelerle görüldüğünü bilmek ve buna bakarak çıkışın zamanlaması hakkında fikir beyan edebilmek önemli. İşte bilinmeyen, bilinemeyen bu. Ve bu bilinmezlik "suyun başını tutanların"  bile zaman zaman "felsefe"ye sığınmaları sonucunu doğuruyor. Çünkü somut adım atma konusundaki tıkanıklık ya da önlem alma konusundaki çekinceler, hareket alanını daraltıyor, felsefe yapmak kaçınılmaz oluyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar