Kritik zamanlar
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Son haftalardakine benzer şekilde, geçen hafta da küresel ekonomiye ilişkin veriler, iktisadi anlamda büyük ve önemli ülkelerin ekonomilerinin yavaş yavaş istikrar kazanmaya başlamış olabileceğini (Japonya hariç) göstermeye devam etti. Bu tip verilere en son örnekler, Çin'de açıklanan PMI imalat sanayi endeksi, Almanya PMI ve ABD'de beklentileri aşan ISM endeksi idi.
Ekonomik verilerle desteklenen küresel risk iştahındaki artışla beraber küresel borsa endekslerindeki olumlu havanın devam ettiğini görüyoruz. Öte yandan, özellikle ABD endekslerindeki artışın son iki haftada hız kestiğini ve kritik seviyeleri aşmakta zorlandığını gözlemliyoruz.
Bu hafta piyasların en fazla önem vereceği konu, ABD'nin 19 büyük finans kurumuna uyguladığı ve merakla beklenen stres testlerinin sonuçlarının kamuoyuna açıklanması. Daha önce bugün açıklanması beklenen ABD'de banka test sonuçlarının açıklanmasının Perşembe gününe ertelendiğini not edelim.
FED Başkanı Bernanke'nin salı günü yapacağı konuşma ve ABD cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verileri piyasalar açısından önemli dış gündem maddeleri.
İç tarafta nisan enflasyon verileri haftanın en önemli verileri olmaya aday. Bu bağlamda, Merkez Bankası'nın en son yayınlanan Enflasyon Raporu'ndaki baz senaryoda 'kısa dönemde politika faizlerinde sınırlı miktarda indirim gerçekleştirildiği ve sonrasında faizlerin sabit tutulduğu' varsayıldığını ve 2009 - 2010 sonu enflasyon tahminlerini, önceki %6.8 ve %5.8'den, %6.0 ve %5.3'e doğru aşağı revize edildiğini not ediyoruz.
Yurtiçi gündeminde, gene IMF ile ilgili potansiyel haber akışı önemli olmaya devam ediyor. Bu bağlamda, cuma günü açıklanan kapsamlı kabine değişikliği ile daha önce Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı olan ve IMF ile ilişkileri yürüten Ali Babacan'ın, bu görevine genişletilmiş yetkilerle dönmesi bizce dikkat çekici. Daha önce, Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı olan Mehmet Şimşek ise Maliye Bakanı olarak görev yapacak.
Mart diplerinden bu yana devam eden yükseliş içersinde kürsel anlamda borsaların %30-50 civarında değer kazanmış bulunduğu ve İMKB'nin de özellikle IMF sürecine yönelik olumlu beklenti ile küresel çaptaki bu yükselişe güçlü şekilde katıldığını gördük.
Gelinen seviyeler itibariyle ve yükselişlerin nispeten kısa bir sürede gerçekleşmiş olması nedeniyle küresel borsalardaki bu yükselişin hız kesmesi ve bir düzeltme ile karşılaşma ihtimalimiz bizce yükseldi.