Kritik haftada piyasalar virajı alamadı
Özellikle Cuma günü gelen 114 bin kişilik tarım dışı istihdam verisi ve %4,3’e yükselen işsizlik oranı verileri acaba Fed faiz indiriminde geç mi kaldı endişelerini tetiklerken, piyasaların hızla olası bir resesyon fiyatlamasına geçmesine yol açtı.
Son gelişmelerden sonra Eylül ayında Fed’den beklenen faiz indirimi olasılığı yüzde 70 ihtimalle 50 baz puana çıkarken, yılın geri kalanı için yaklaşık 120 baz puanlık indirim beklentisi fiyatlanmaya başladı.
Neden “resesyon fiyatlaması” piyasaların gündeminde?
Resesyon beklentilerinin tekrardan alevlenmesinin ana sebebi eski Fed ekonomisti Claudia Sahm tarafından geliştirilen modele göre uluşan işsizlik oranı son 12 ayın en düşük işsizlik oranının %0,5 puan üstüne çıktığı hallerde resesyon tetikleniyor tezine dayanmakta.
Cuma günü açıklanan işsizlik oranını %4,3’e yükselmesiyle Sahm kuralına göre gösterge son 12 aylık en düşük işsizlik oranının %0,53 üstüne çıkmış oldu. Aslında böyle bir ihtimalin olduğu son dönemde Fed başkanı Powell’ın yaptığı istihdam piyasası vurgusundan öngürülebilirdi. Bu gelişme sonrası tüm varlık sınıflarında ve piyasalarda volatilitenin yükseldiğini gözlemliyoruz.
Böyle olunca güvenli liman arayışına giren para tahvil piyasasına güçlü alımların gelmesine neden oldu. 10 yıllık tahvil faizinde son bir haftada 40 baz puanın üzerinde gerileme ile %3,8’in altına inilirken, 17 temmuz 2023’den beri en düşük seviye olana %3,7230’i test etti ve %3,8 altında kalmaya çalışıyor. Kısa vade adına %3,55/3,60 bölgesine kadar geri çekilmenin devam etmesi beklenebilir. Öte yanda BoJ’un aldığı 15 baz puanlık faiz artışının ardından BoJ’dan bir tur daha faizi artırabileceği beklentisi eklenince piyasalarda dolar/yen carry trade furyası sona ermiş oldu. Dolar/Yen paritesi 162’lerden 145 seviyesine kadar geri çekilmiş oldu.
Özellikle Japonya hisse senetleri piyasasına çok derin satışların gelmesine yol açarken endekslerde ayı piyasası sınırına girmiş oldu. Tabii ki bu son gelişmeler diğer hisse senedi piyasaları üzerinde kelebek etkisi yaratmasıyla birlikte tüm endekslerde satışların tetiklenmesine yol açarken MSCI Dünya endeksinin 100 günlük ortalama bölgesinin altına inmesine yol açtı. Sonuç olarak kısa vadeli güvenli liman arayışındaki para tabii ki tahvil bono piyasasına aktı.
Olası artan resesyon korkuları stagflasyona evrilir mi?
Stagflasyon basitçe durgunluk ve enflasyonun bir arada yaşandığı ekonomik durumun tanımı diye tarif edebiliriz. Böyle olunca 14 Ağustos’ta gelecek olan enflasyon verisi gene oldukça önem kazanmış oldu. Olası bir yüksek enflasyon verisi piyasalarda beklentilerin stagflasyona çevrilmesine yol açabilir. Böyle bir durumda da güvenli liman arayışında altın bir adım daha öne çıkarken tahvil piyasasındaki düşüşlerin sınırlı kalmasına yol açabilir.
Fed’in işi zor!
Böyle bir ortamda hakikatten Fed’in işi gerçekten de zor. İçerde yaşanan başkanlık yarışında hangi adayın seçileceğinin seçim belirsizliği, global tarafta yükselen jeopolitik risklerin üzerine bir de Merkez bankalarının farklı politika kararları eklenince alışkın olduğumuz FED’den net, yönlendirici açıklamalar gelemedi.
Powell’ın söylemleri ve Fed açıklamasına göre Eylül ayında bir faiz indirimi için net söylem geliştirmeyip yuvarlak konuşmak zorunda kalınca, piyasalar istediğini volatiliteyi artırarak almaya çalışıyor. Özellikle siyasette yaşanan belirisizlik zeminin kaygan olmasına yol açarken boğaların en sevmediği ortamın oluşmasına yol açmakta.
Her ne kadar bu gelişmeler Fed’in adım atmasını zorlaştırıyor gibi görünse de, piyasalar istediği hızlı faiz indirimini Fed’den almak için Fed’i zorlayabileceği ortama işaret etmekte. Önümüzdeki günlerde piyasalarda oluşabilecek olası yüksek volatilite ortamı Fed’i takvim dışı bir toplantıya zorlayarak 50 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesine yol açabilir.
Asya borsalarının kayıpları ağır
Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 12,4 düşüşle günü 31.458 puandan, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 8,77 değer kaybıyla 2.441,5 puandan günü tamamladı. Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,46 azalışla 16.698 puanda, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,54 düşüşle 2.860 puandan günü tamamladı. Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 3 düşüşle 78.520 puanda bulunuyor.
Bitcoin 50 bin doların altında
Coinmarketcap'in verilerine göre, küresel kripto para piyasasının değeri 24 saatte yüzde 17,6 azalarak 1 trilyon 780 milyar dolara düştü. Yüzde 18,5 düşüş yaşayan Bitcoin, 49 bin 719 dolara indi. Ethereum ise yüzde 23,6 değer kaybederek 2 bin 232 dolar seviyesine kadar düştü.
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant MANUKYAN: Carry trade her düşüşün sorumlusu değil
Ülkemizde risksiz bir işlem gibi anlatılan carry trade, Japon hane halkı ve yabancı yatırımcılar tarafından devreye alınan bir işlem türü olsa da her türlü düşüşün sorumlusu değil. Pazartesi bankacılık endeksinin yeniden yüzde 10 üzerinde gerilediğini gördük. Bu emeklilik ve yatırım fonları, bankalar gibi önemli yatırımcıların carry trade pozisyonlarını kapamasından kaynaklamıyor. Zaten bu tip pozisyonları çok büyük değil. Bu varlık alokasyonlarında değişikliğe gitmelerinden kaynaklanıyor.
Carry pozisyonların büyüklüğünü doğrudan göremiyoruz. Peki bundan sonra ne olabilir? Şayet şu ana kadar olduğu gibi fonlama piyasalarında aşırı bir hareket yaşanmaz ise ne iddia edildiği gibi Fed acil toplanır ne de çöküş devam eder. Ancak hafta içinde bir kurumun yükümlülüklerini karşılayamadığı haberi alırsak işler değişir. Benim baz senaryom önce bir sakinleşme ve ardından piyasaların hızlı bir şekilde toparlanması yönünde. JPY ise bu yıl içinde 138 seviyesine doğru değer kazanmaya devam edecektir.
Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun GÖDEK: Globaldeki çalkantılı dönem radarımızda olacak
Yatırımcılar, yeni dönem için pozisyonlarını hızlı şekilde ayarlama isteğindeler. Burada teknoloji sınıfındaki uzun dönem rallinin ötelenen realizasyon isteği de bir risk unsuru, başta Fed olmak üzere, önemli merkez bankalarının atacakları faiz indirim adımlarının yaratabileceği “resesyon” algısı da. Şu aşamada panik satışlarının hız kesmesi ve dengelenmesini beklemekten başka çare yok.
Yerel varlıklar 1 yıl öncesine kıyasla çok daha fazla yabancı yatırımcı oranına sahip olduğundan, globaldeki çalkantılı dönemler artık fazlasıyla radarımızda yer alacak. Taşınan uzun yönlü lira carry pozisyonlar ve tahvil piyasasına girişleri de gözettiğimizde, riskli varlıklardan çıkışın ulaşabileceği boyutu yakından izlemek gerekiyor. Bizim genel piyasa görüşümüzde henüz değişiklik bulunmuyor. Pozitif beklentilerimizi korumaya devam ediyoruz. Dış gelişmeler bir noktaya dek etkili olsa da temeldeki hikayemiz ve odaklanacağımız başlıklar çok daha farklı ve en az 1 yıl daha böyle devam edecek.
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan AYDIN: Fed’in acil toplanıp faiz indirmesini beklemiyorum
Boj’un faiz artırım sürecinde başlayan Yen carry pozisyonlarının geri dönüşü hızlandı. Bu da özellikle global fonların pozisyon kapatmalarına sebep oldu. Ayrıca jeopolitik gelişmeler var, İsrail-İran gerginliği zaten tuz biber oldu. Peki bundan sonra ne olur? Japon Yeni carry unwind pozisyonları yavaş yavaş ivme kaybedecektir, ABD’ye yönelik resesyon endişelerinin de yersiz olduğu kanaatindeyim, zira elimizde hala yeterli veri yok ve FED’in eli bence hala güçlü. Tek net belirsizlik; İran-İsrail konusu...
Orada da İran’dan sert bir misilleme gelmezse, yarından sonra fiyatların yataylaşacağını ve özellikle Merkez Bankalarının açıklamalarıyla rahatlama görüleceğini düşünüyorum. Fed’in acil toplanıp faiz indirmesini beklemiyorum, bu gerçekleşirse etkisinin de kötü olabileceği düşüncesindeyim. İçeriye dönersek carry pozisyonları oynaklık yaratabilir fakat çıkışları karşılayabilecek rezerv mevcut. Burada sağduyulu olmakta fayda var, bence hala içeride faiz indirimini konuşmak için erken. Orta vade için yine iyi fırsat doğduğunu düşünüyorum TL varlıklar için, fakat bu hafta sakin kalmakta fayda var.
‘Carry trade çöktü mü?’
Yükselen yen, ‘carry trade’i tartışma konusu haline getirdi. BoJ’un geçen hafta politika faizini yüzde 0,25'e çıkarması ve bankanın gelecek birkaç yıl içinde aylık tahvil alımlarını yarıya indirme planını açıklaması sonrasında analistler, “Şahin BoJ, kısa vadede carry trade’in çökmesine neden oldu” yorumunu yaptı. Bir finans tarihçisine göre küresel piyasaların temel itici gücü Japon para birimi yen.