Kritik emtialardaki hareketin enerjisi tükeniyor
Emtia fiyatlarında son haftalarda bir hareketlenme yaşanıyor. Özellikle petrol ve altın fiyatlarındaki yükselişler göze çarpıyor. Fonların petrol kontratlarındaki alım pozisyonlarını artırdıkları gözleniyor. Tabii bu alımların çoğu, önceden açılan satış pozisyonlarının kapatılmasından kaynaklanıyor. Amerikan Dolarındaki zayıflık, ABD petrol stoklarındaki azalma da fiyatı destekleyen faktörlerdir. Petrol boğaları, stoklardaki azalmayı pozitif olarak değerlendiriyor. Diğer taraftan, ABD’de hem kaya petrolü üretimi, hem de aktif sondaj kuyusu sayısı artıyor. Petrol fiyatındaki artış oranı kadar olmasa da, enerji sektörü hisseleri de yükseliyor. Teknoloji sektörü ve tüketimle ilişkili hisseler yılbaşından beri büyük yükselişler yaşarken, açıkçası bu sektör biraz zayıf kaldı. Enerji sektörü borsa yatırım fonlarının grafiklerinden de iyi sinyaller geliyor. Enerji sektörü hisselerinde en kötünün geride kaldığını düşünüyorum. Borsa endekslerinde önümüzdeki dönemde bir düzeltme yaşanırsa, fonlar enerji sektörüne ilgi gösterebilir. Petrol fiyatındaki iniş çıkışlar sadece arz tarafındaki gelişmelerle açıklanıyor. Büyük resimde talep yok. Mevcut denkleme talep bileşeni girene kadar petrol fiyatının kalıcı bir yükseliş trendine girmesi zordur.
Altın fiyatında da benzer bir görünüm var. Temmuz ayında yaşanan 60 dolarlık yükseliş hareketi, ağırlıklı olarak satış pozisyonlarının kapatılmasıyla oluştu. Aslında geçen ay boyunca yeni alım pozisyonları da açıldı. Ancak satış pozisyonlarını kapatmak için yapılmış alımların, yeni alım pozisyonlarının üç katı olduğu görülüyor. Spekülatör pozisyonlarını incelerken artışların ne kadarının yeni alım pozisyonlarından geldiğini irdelemek gerekiyor. Bu tarz hareketlerin devamı için yüklü yeni alım pozisyonlarının açılması mühimdir. Satış pozisyonunda olan yatırımcıların pozisyon kapatma işlemi bitince, fiyat rallisinin devamı için yeni alım pozisyonlarına ihtiyaç olur. Altın fiyatındaki harekette panik alımlarının emareleri gözleniyor. Bu alımları destekleyen etmen, petrol fiyatında olduğu gibi dolardaki satıştır. Washington’da işlerin karışık olması dolardaki satışı tetikliyor. Başsavcısını suçlayan bir Başkan ve birbirleriyle kavga eden üst düzey bürokratlar üçüncü dünya ülkelerinin yönetimlerini hatırlatıyor. Trump yönetimi ağız kavgasını bırakıp en geç 2018’in ilk çeyreğine kadar bir teşvik paketiyle gelmezse, Cumhuriyetçiler Kasım 2018’de yapılacak ara seçimleri kaybeder. Bu tip siyasi gerilimlerle veya jeopolitik gelişmelerle altın fiyatı bir noktaya kadar gidebilir. Cuma günü güçlü bir ABD istihdam raporu açıklansa, faiz oranları aniden yükselişe geçse, altın fiyatı baskı altına girer. Altın fiyatı mart ayından beri bant içinde hareket ediyor. 1300 dolar seviyesinden önce güçlü satış emirleri bulunuyor. Bu bölgeyi geçmeden bir heyecan yaşanmaz. Batılı yatırımcıların fiziki altın alımlarının son 1.5 yılın en düşük seviyesinde olması, altında büyük beklentilere sahip yatırımcı grubu için sıkıntıdır. Altın fiyatındaki yükseliş hareketleriyle fiziksel altın alımları arasında kopukluk uzun sürmez. Bir yerde bir tarafın diğerine yaklaşması gerekir. Önümüzdeki dönemde ya altın fiyatı düşer, ya da Avrupalı ve Amerikalı fiziki altın yatırımcıları ‘‘Yanlış bir değerlendirme yapmışız’’ diyerek alım yapar.
Kimi zaman altınla kimi zaman bakırla takılan bunalımlı emtia gümüş de son günlerde yatırımcısına iyi kazandırdı. Gümüşte satış pozisyonlarının kapatılması için yapılan alımların sayısı, yeni alım pozisyonlarının dört katıdır. Yani petrol ve altındaki durumun daha şiddetlisi gümüş piyasasında yaşanıyor. Bakır fiyatındaki hareket gümüşe ilave güç veriyor. Bakır üreticilerinin hisselerine yoğun bir talep var. Üreticilerin hisselerinin oluşturduğu endeks şubatta görülen 2017 yılı zirvesine yaklaştı. Şubat 2017’de görülen seviye son üç yılın zirvesiydi. Öngörü yeteneği yüksek olan bakır fiyatını sadece gümüş için değil, dünya ekonomisine yönelik beklentilerin nasıl şekillendiğini anlamak için de izlemek gerekiyor.